Paylaş
En fazla ertelenen fuar tahmin edileceği gibi 124 adetle Çin’de. Onu 60 fuarla İtalya, 23 fuarla Japonya ve 18 iptalle Almanya takip ediyor. İzmir’de yapılacak MARBLE 2020’nin kaderi 15 Mart’ta belli olacak. Ancak 70-80 bin ziyaretçi çeken dünyanın üçüncü büyük mermer fuarının ertelenmesi sürpriz olmayacak.
Uzmanlar bu tip virüslerin sıcaklıklar arttığında yaşayamadığına dikkat çekiyor. Bu durumda ertelenen fuarların haziran ayından itibaren yapılması beklenebilir.
ÜRETİM VE EĞİTİMDEKİ KAYIPLAR
Görünen o ki, salgın nedeniyle kış aylarını evlerinde geçirmek zorunda kalan ülkeler yazı çalışarak geçirecek. Aynı durum mart sonuna kadar kapalı kalacak okullar için de geçerli. UNESCO verilerine göre dünyada halen 300 milyon öğrenci salgın nedeniyle okula gidemiyor. Aradaki açığı kapatmak için hem işte, hem eğitimde yaz aylarında tatil süreleri kısalabilir.
HAVADA ZARAR 113 MİLYAR DOLAR
Koronavirüsün sadece havayolu şirketlerine vereceği zararın 113 milyar doları bulması bekleniyor. Ekonomilerin çarklarını yavaşlatan salgın 2008 dünya krizinden bu yana en büyük zararı verebilir.
Türkiye olarak şansımız şu ana kadar üretime ve eğitime ara verecek noktaya gelmemiş olmamız. Ama dünyadan kopuk olmadığımız için ister istemez biz de etkileneceğiz.
Gıda enflasyonuna İzmir modeli
GEÇEN ay en fazla gıda fiyatları artmış. Gıda enflasyonuna çare için hükümetin yanı sıra TÜSİAD gibi işadamları örgütleri de yoğun arayışta. Aslında çok fazla aramaya gerek yok. Tarım haberlerinin usta yazarı İzmirli gazeteci Ali Ekber Yıldırım’ın bir süre önce ‘Üretme Tüket’ adlı kitabı çıktı. Burada gıdada fiyat artışının nedenleri ve çözüm önerileri açık bir şekilde var. Bakın Yıldırım kitabında tarımdaki çıkmazı nasıl anlatıyor:
“Türkiye’de yüksek girdi fiyatlarıyla üretim yapan çiftçi, ürününü çoğu zaman maliyetinin altında satmak zorunda bırakılıyor. Ürün çiftçinin elinden çıktıktan sonra fiyatı katlanarak artıyor. Tüketici satın almak istediğinde pahalıya alıyor. Fiyatlar biraz yükselince de tüketiciyi koruma bahanesiyle ithalat yapılıyor. Yapılan her ithalat çiftçiyi tarımsal üretimden uzaklaştırıyor. Çiftçi üretimden uzaklaşınca üretim azalıyor. Üretim azalınca fiyatlar yükseliyor. Fiyat yükselince daha çok ithalat yapılıyor. Türkiye’nin sokulduğu bu ithalat sarmalından kurtulması gerekiyor.”
KOOPERATİFLE BÜYÜYOR
Tarımdan kopup şehirlere kaçan çiftçiyi kazanmak gerektiğini söyleyen Ali Ekber Yıldırım, İzmir’deki kooperatif modelinin Türkiye’ye örnek olabileceğini söylüyor. Gerçekten de küçük çiftçileri tek çatı altında birleştirerek makine alımından pazarlamaya kadar her alanda dev gıda şirketlerinin gücüne ulaştıran Tire Süt Kooperatifi, Bayındır Çiçekçiler Kooperatifi gibi kurumlar çiftçiyi yeniden toprağa döndürebilecek organizasyonlar. Arazi mülkiyetinin küçük parçalar halinde olduğu Türkiye’de verimli üretim için en iyi çare bu. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin kooperatifçiliği desteklemesi ise aklın yolunun bir olduğunu gösteriyor.
Paylaş