70 cent’ten 250 bin Türk’e

BU bayram, tatil yapmak isteyenler için dört dörtlük fırsat yarattı.

Haberin Devamı

Bayrama bir hafta kala yurt içindeki otellerde tatil için rezervasyon yaptıranların sayısı 1 milyon kişiye ulaşmıştı. Tatilini Paris, Barselona, Venedik gibi tatil merkezlerinde geçirmek için yurt dışına uçan veya gemi turlarına katılanların sayısı ise 250 bin kişiyi aştı.


Bundan 30 yıl kadar önce ülkenin 70 cent’e muhtaç olduğu dönemde, iki yılda bir yurt dışına çıkış izni verilirdi. O zamanlar araçlar için benzin, fabrikaları çalıştıracak mazot, ev ve işyerlerini ısıtacak kalorifer yakıtı alabilecek döviz yoktu. Devlet, vatandaşlarına iki yılda bir yurt dışına çıkma izni vererek elde avuçta kalan 3-5 dolar dövizi korumaya çalışıyordu.


Genç kuşaklar büyüklerinden dinlenmiştir, Türkiye’nin bugünlere gelebilmesi için çok ağır bedeller ödendi. Yaklaşık 30 yıl süren yüksek enflasyon, işsizlik ve buna bağlı sosyal huzursuzluk yılları herkesin hayatından çok şey götürdü. Travma öyle büyüktü ki Türkiye sürekli bir uçtan diğerine savruldu. Zaten bugün de hala dengeler kurulamadığı için televizyonların haber bültenleri siyasi liderlerin bağırışları, kutuplara bölünmüş toplumun kavgaları, Gezi olaylarının artçı depremleriyle dolu.

Haberin Devamı

70 cent’ten 250 bin Türk’e

Bu arada Türkiye ekonomisi 10 yılda bir kafasını duvara vura vura doğru yolu bulmaya çalıştı. Bugün ise bayram tatilinde 250 bin kişinin yurt dışına gidebildiği bir ülke durumunda. Ama işimiz şimdi daha zor. Çok ağır bedeller ödenerek elde edilen kazanımları korumak kolay değil. Geleceği kazanmak için orta gelir tuzağına düşen bazı ülkelerin başına gelenlerden dersler çıkarılmalı.
Yunanistan örneği, iki yılda bir yurt dışına çıkmaya izin verilen günlere çok kolay dönülebildiğini gösterdi. Daha fazla zaman geçmeden aklın yolu bulunmazsa çok yazık olacak.

Yazlık sahipleri girişimci arıyor

MEĞER yazlık sahipleri ne kadar da dertliymiş. Yılın büyük bölümü boş kalan yazlıkların değerlendirilmesi için İspanya’daki gibi modeller oluşturulması gerektiğini yazdığımda çok sayıda mail ve telefon geldi. Pek çok yazlık sahibi, evlerini eşyalarıyla birlikte kiralamaya hazır olduklarını söyledi.

Haberin Devamı


Aslında bu modelleri oluşturmak için Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Batı’da çok yaygın uygulanan modeller bunlar. Ama önce kurumsallaşmış emlak şirketleri olması gerekiyor. Bu şirketler ev sahipleriyle bir anlaşma yapıyor. Ev sahibi kendisinin hangi tarihlerde evi kullanacağını bildiriyor. Bunun dışındaki zamanlarda evle hiçbir ilişkisi olmuyor. Emlak ya da turizm şirketi eve kiracı buluyor, bakımını yapıyor, ev sahibine de anlaşma yaptığı miktar üzerinden düzenli ödeme yapıyor. Diyelim ki sizden bin TL’ye kiraladığı evi bin 500 TL’ye kiralıyor. Ev sahibinin kiracılarla hiçbir ilişkisi olmuyor.

70 cent’ten 250 bin Türk’e

Görüldüğü gibi çok zor işler değil. Bütün mesele ev sahiplerinin güvenebilecekleri kurumsallaşmış aracı şirketlerin ortaya çıkması. Batı’daki örneklerinde olduğu gibi, bu kuruluşlar müşteri bulsalar da bulmasalar da evin kirasını ödeyecekleri için finansal açından güçlü olmaları gerekiyor. Kendini ispatlamış, marka olmuş kuruluşlar genellikle sermayeleri güçlü olduğu için ev sahipleri gönül rahatlığı içinde evlerini teslim edebiliyor.
Görüldüğü gibi çok zor bir organizasyon değil. Yeter ki kendine güvenen ve artık İzmir’e de bu modeli kurmanın zamanının geldiğine inanan girişimciler ortaya çıksın.

Haberin Devamı


İzmir-İstanbul Otoyolu bitmeden bu işte yol alanlar arkadan geleceklerin çok önüne geçmiş olacak.

Yazarın Tüm Yazıları