40 bin İzmirli unutulmasın

DEPREMİN ardından İzmir’de incelenen 110 bin bin binadan 6 bininde hasar olduğu belirlendi.

Haberin Devamı

 

 Ağır hasarlı binaların sayısı 440. Bu binalarda bulunan daire ya da bağımsız bölüm sayısı ise 4 bin 200. Orta hasarlı bina sayısı 511. Orta hasarlı binalarda bulunan bağımsız birim sayısı ise 7 bin. Bir başka ifadeyle ağır ve orta hasarlı binalarda yaşayan 11 binden fazla aile ya da işyeri bir anda kendini sokakta buldu. Nüfusa vuracak olursak yaklaşık 40 bin kişi.
Şimdi bu 40 bin kişi hareket halinde. Depremin olduğu 30 Ekim’den bu yana İzmir sokakları evden eve nakliye araçlarıyla doldu. Kimi hasarlı evleri boşaltıyor, kimi yeni taşınılan evlerin eşyasını yerleştiriyor. Böylesine büyük bir nüfus hareketinin sonucu satılık ve kiralık ev fiyatları da uçmuş durumda. Bırakın normal evi, prefabrik ev fiyatları bile uçmuş. Daha önce 70 - 80 bin lira olan prefabrik evlere 150 – 200 bin lira isteniyormuş.

Haberin Devamı

KİRA YARDIMI ÖNEMLİ
Deprem acısı, ev, barkın dağılmasının şoku sürerken, bir de fahiş fiyatlarla baş etmek kolay değil. Hele bu evlerde oturanların çoğunlukla orta halli, bütçeleri sınırlı aileler olduğunu düşünürsek, sıkıntı daha iyi anlaşılır.
Böyle bir dönemde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kira yardım kampanyası çok doğru bir proje oldu. Başkan Tunç Soyer, evleri ağır hasarlı olan 4 bin 200 bağımsız birimden 3 bin 400’üne 5 aylık kirayı yatırmaya başladıklarını söyledi. Ama unutmayalım, orta ve ağır hasarlı toplam 11 binden fazla daire var. Bu hesaba göre en az 5 bin aile daha sıkıntıda olmalı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, bir yıla kadar yeni konutların hazır olacağını söyledi. Oda ve sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla ‘Birlikten İzmir Doğar’ kampanyasıyla yapımına başlanacak konutlar da en erken 1 yıl sonra hazır olur. Ama en zor zamanlar, içinde yaşadığımız şu günler. Yeni konutlar yapılıncaya kadar kira yardımı ve benzeri kampanyaların kesintisiz sürdürülüp, depremzedelere sahip çıkmak gerek. Unutmayalım, deprem bölgesinde yaşıyoruz. Her an, her İzmirlinin başına aynı felaket gelebilir. Sağlıklı bir kentsel dönüşüm yapılıp, depremden korkmadan oturulabilecek konutlara kavuşuncaya kadar İzmirlilerin birbirlerine destek olmaktan başka çaresi yok.

Haberin Devamı


Aman İtalya gibi olmayalım
İZMİR Valisi Yavuz Selim Köşger, depremden sonra kentteki koronavirüs vaka sayısının iki kat arttığını açıkladı. Sürpriz bir gelişme değil. Can derdine, yakınlarını kurtarma telaşına düşmüş insanların salgın hastalık, maske düşünecek halleri yoktu.
İki Türk bilim insanının dünyayı kurtaracak aşıyı bulması, tünelin ucundaki ışığı gösterdi. Ama hala zamana karşı yarış içerisindeyiz. Bir yıldan önce aşının her yere ulaşıp, tehlikenin bitmesi beklenmiyor.
İtalya’da hastanelerde yer yokluğundan hastaların tuvaletlerde ölmeye başladığı haberleri geliyor. Türkiye’de ve İzmir’de de hastanelerde büyük bir yoğunluk yaşanıyor. Hastanelere düşmemek için önce kendimizi korumalıyız. Maskesiz dolaşmama, 65 yaş üstü sokağa çıkma yasağına uyma, yollarda sigara içmeme gibi tüm kısıtlamalara katlanmak gerek. Ayrıca, genç nüfusun da bu işin ciddiyetine varması gerekiyor. İtalya’nın durumuna düşmemek için başka çaremiz yok.

Yazarın Tüm Yazıları