Paylaş
Geçen hafta yayımlanan bir araştırma dünyanın tahminlerden yüzde 18 daha fazla ısındığını ortaya koydu. Sanayi devriminden bu yana dünyanın ortalama sıcaklığının 0.91 derece arttığı hesaplanıyordu. Son araştırma ortalama ısı artışının 0.91 değil, 1.07 derece olduğunu gösterdi. NASA ve iki uluslararası kuruluşun verileri birbiriyle uyuştuğu için durum çok ciddi. Son verilere göre dünyada daha büyük iklim felaketleri 2050’den çok daha önce başlayabilir.
KÜRESEL ISINMA SEL GETİRDİ
Dünyanın tahminlerden yüzde 18 fazla ısınmasının yarattığı iklim değişikliklerinin sonuçlarını bölgemizde de yaşayarak görüyoruz. Aylardır beklediğimiz yağış üç günde indi, İzmir göle döndü. Hem de can alarak ve Mavişehir’de yüzlerce aracı sular altında bırakarak... Ama alışmamız gerek. Küresel ısınma böyle sürerse İzmir daha çok fırtınalar, su baskınları, hortumlar görecek. Kent planları artık buna göre yapılmalı.
Selden sonra yine akıllara takılan, “Bu çağda Mavişehir’de denizin taşmasını önlemenin bir çaresi yok mu?” sorusunun cevabını Başkan Tunç Soyer verdi. Denizaltından kuşaklama çalışmalarının iki aya kadar tamamlanacağını açıkladı. İlk kez deniz içinde betonlama yapıldığını, üzerine de 1.5 metrelik set inşa edileceğini belirterek, “Bundan sonra Mavişehir’de taşma olmayacak” sözünü verdi.
İZMİR TÜRKİYE’NİN MANDIRASI
Aslında zor bir durum var. Bir yandan su baskınları olurken, diğer yanda susuzluk İzmir ekonomisi için büyük bir tehdit. İzmir, Türkiye’nin üçüncü en büyük tarım üretim merkezi. Süt ve süt ürünleri üretiminde Türkiye’nin ikinci en büyüğü.
İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen, İzmir’in tarımsal üretiminde son rakamı 15.3 milyar TL olarak açıkladı. Eski parayla 15.3 katrilyon. Tarımdan gelen bu para İzmir ekonomisini döndüren en güçlü çarklardan biri. Hele turizmin durup sanayinin teklediği salgın döneminde İzmir ekonomisi için can simidi oldu.
Ödemiş’ten Tire, Bayındır, Bergama’ya İzmir sınırlarında yılda 1.2 milyon ton süt, 400 bin ton beyaz et, 34 bin ton kırmızı et, 82 bin ton su ürünleri yetiştiriliyor. 36 bin büyükbaş, 16 bin küçükbaş işletme var. Sütten yoğurt ve peynire hayvansal ürünlerin değeri 9 milyar TL. Zeytin, pamuk, incir, üzüm gibi bitkisel ürünlerin ise 6 milyar TL. İzmir’de tarımdan geçinen aile sayısı ise 150 bin.
TARIMIN DÖNDÜRDÜĞÜ ÇARKLAR
Tarımla birlikte tarıma dayalı sanayi ve hizmetler de işliyor. Üretim için makine araç yatırımı, tedarikçiler, lojistik, nakliye, ihracat, gümrük, banka, sigorta gibi onlarca iş kolu tarımın çarkları üzerinden İzmir ekonomisine can veriyor.
HOYRAT SULAMA BİTSİN
Ancak salgın döneminde ekonomiye hayat veren tarım şimdi iklim koşullarının tehdidi altında. Son yağışlara rağmen kuraklık tehdidi devam ediyor. Türkiye’de suyun yüzde 78’i tarımda, yüzde 12’si sanayide, yüzde 10’u ise konutlarda kullanılıyor.
Bu verilere göre Başkan Soyer’in dikkat çektiği gibi geleceği kurtarmak için öncelikle tarımda suyun hoyratça kullanılması önlenmeli. Hayvan yemi içi üretilen tek bir mısır bitkisi için 84 litre su harcanıyorsa, daha az su tüketen fiğ dikilsin. Bir litre büyük baş hayvan sütü için 800 litre su gerekiyorsa küçükbaş hayvancılık teşvik edilsin. En olumsuz koşullarda bile İzmir ekonomisine 15.3 milyar lira pompalayan tarımın kuruması önlensin.
Paylaş