Paylaş
Bir fırın ekmek
Hürriyet gazetesi ‘‘İşte insana saygı’’ başlığıyla verdi haberi. İngiltere'deki TV kanalları, ‘‘çakan flaşlar saralı hastalara zarar verebilir’’ diye uyarılınca, Prens Charles ile 25 yıllık sevgilisi Camilla'nın yıllardır beklenen görüntülerini ekrana getirmemişler. Uyarıyı yapan Epilepsi Derneği adlı bir sivil toplum kuruluşu. Bizim RTÜK gibi bir devlet kurumu değil yani. İkaz dikkate alınmazsa kapatılma riski de yok. En fazla derneğin protestosuna maruz kalırlardı. Ortadaki balığın büyük olmasına aldırmadan, kamu televizyonu BBC ve özel kanal ITN, bu haberi sadece ikilinin donuk fotoğraflarını kullanarak verdi.
Ben bizde ne olurdu diye düşünmek bile istemiyordum ama merak da ediyordum, her fırsatta habercilik dersi veren, yine aynı gün Hürriyet'te Ayşe Arman'ın röportajında, ‘‘ana haber bültenlerine tepki duyanlara cevap vermeye bile değer bulmuyorum’’ diyen Deniz Arman ve onunla aynı hattı paylaşanlar ne yapardı diye. Gelin-kaynanaları kapıştıran, papağanları konuşturan, Show Haber'e inat cüce haberi yapan, kaza haberlerini üç-dört kez tekrarlayan, dinamik habercilik adına muhabirlerini soluk soluğa konuşturan Arman ve ekibi, bu haberi atlar mıydı? Neyse ki bu soruların cevabı hem Arman'ın yaptıklarında saklıydı hem de söylediklerinde. Üstelik Arman, aynı röportajda bütün bunları yapan o değil de eleştirenlermiş gibi daha çok fırın ekmek yememizi salık veriyordu.
Şimdi ben bir fırın ekmek yemeyi kabul ediyorum, eleştirenlerden biri olarak. İki şartla. Bir; İngiltere örneğinde olduğu gibi Deniz Arman'ın da flaşlardan etkileneceği varsayılan sara hastalarını gözeterek bazı haberlerden vazgeçme olgunluğuna ulaşmasıyla. İki; bize önerdiği bir fırın ekmeğin bir kısmını da onun yemesiyle.
Paylaş