Telekritik

Selim AKÇİN

Okan’lı televizyon

Okan Bayülgen'in ‘‘ZAGA’’daki son konuğu Serdar Ortaç'tı. Hani şu bir zamanlar Bayülgen'in ağza gelmeyecek sözler söylediği, sesiyle, fiziğiyle dalga geçtiği, hatta cinsel kimliğinde sapma olduğuna dair imalarda bulunduğu, bu yüzden de ekranlarda kavga etmekten çekinmediği Serdar Ortaç.

Pardon ben çok kötüyüm. Durup dururken geçmişi hatırlamak ve hatırlatmak gibi çok kötü bir de yanım var. Zevk mi alıyorum dersiniz. Hayır. Psikolojik bir şey. Madem dedim Okan Baygülgen kötülükten vazgeçti, ben boşluğu doldurayım. Neyse Okan Bayülgen'le Serdar Ortaç'ın yürüyen bantta ekrana veda ederken birbirlerinin bellerine sarılması ve bizlere gülücükler göndermesi benim de maziye sünger çekmem için yeterli oldu. Okan Bayülgen ‘‘ZAGA’’ kişiliğiyle sanıyorum dört haftadır aramızda. Ama ben ilk programı hatırlayarak devam edeyim. Bayülgen, ilk gün sözlüsüne çalışmamış öğrenci gibiydi. Bir şey diyecek diyemiyor, yapacak yapamıyor. Hatta ertesi gün, ‘‘ZAGA’’dan çok, ‘‘Ne istiyonuz’’ diyen Dudu Teyze konuşulmuştu. Ben ilk günün heyecanı dedim ama sonra da pek bir şey değişmedi. Bayülgen, zaman zaman kızıyor, bağırıyor, bazen de özellikle manken olanları bozuyordu. Ama hep bir yanı ‘uslu’ kalmıştı. Bu bir taktik miydi bilmiyorum. Kimbilir belki Okan Bayülgen de insanları azarlayarak çok fazla bir şey kazanmayacağını düşünmeye başlamıştı. Belki de hayatın gereği durgunlaşmıştı.

‘‘ZAGA’’nın bölümleri ‘‘Gece Kuşu’’ndaki gibi başarılı. Asabi Aile, Sihirli Kapı, Klip Arkası, İlanlar ve elbette reklamların görüntülü tarihi. Bayülgen haftada bir gün olmasına rağmen yine de izleyiciyi elinde tutuyor. Yönetmen Şafak Bakkalbaşıoğlu'nun varlığını da unutmamak gerekir. Benim ilk başlardaki tahminim her gün yayınlanmazsa istenen başarıya ulaşamayacağı yönündeydi. Bayülgen bunu kırdı. Yine de ‘‘Gece Kuşu’’ gibi dört gün ekrana gelse izlenme alışkanlığı ve oranı artacak gibi görünüyor. Sonucu çok kısa özetleyelim: Kızsak da sevsek de Okan'lı televizyon güzel...