Paylaş
“Dünyanın yaşadığı küresel krize rağmen lüks tüketim pazarı geçtiğimiz yıl yüzde sekiz büyüdü.”
Kanımızı donduracağı umulan haberin “vücut diliyle” yaratılan efekti ise metin okunurken sağa sola devrilen gözler.
“Bunu da mı görecektik?” şeklindeki vücut diliyle dramatik etkisi artırılan haber, sanki dünyanın sonunun geldiğini bildiriyor.
KÜRESEL LÜKSÜN DÖKÜMÜ
Ekran üzerinden yaratmaya çalıştıkları dehşetin dayanağı Küresel Lüks Tüketim Raporu ve içinde yer alan 2015 yılına dair rakamlar.
Dünyanın zenginleri nasıl azıtmış? Saate kaç para, otomobile kaç para, yata kaç para vermişler?
Haberi dinlerken bir elin de pantolonun cebindeki parayı yokluyorsa haliyle küfürü basacak birilerini arıyorsun. “Lüks tüketimi” insanlık suçuymuş gibi anlatan haberci sana aradığın hedefi gösteriyor.
“Lüks pazarın üçte birini Çinliler oluşturuyor.”
Vay babalarının kemiğine!
Bu Çinlilerde evvel emir bir tuhaflık vardır zaten. Sağlığında Mao bile bunlarla başa çıkamadı. Astı, kesti, toplama kamplarına sürdü. Mao öldükten sonra “Komünizmin kapsama alanından çıkıp” yine bildiklerini okudular.
Çinliye bir otomobil hediye et, onu memnun edemezsin. Aynı arabayı değeri değerinin beş katı fiyata sat, onu mutluluktan uçurursun.
Anadolu Ateşi’nin gösterileri için Pekin’e gitmiştik. Yirmi, bilemedin otuz dolara satılması beklenen biletlere 200 dolar fiyat konduğunu öğrenince şaşırdık.
Grubun Çin’deki temsilcisi “Bileti otuz veya kırk dolar yap kimse gelmez. İki yüz dolar yapınca üşüşürler” dedi. Nitekim 8 bin biletin tamamı satılmıştı.
* * *
Bu anlattığım “lüks tüketim” olayının Çin ayağına dair zararsız, aynı oranda da faydasız bir muhabbet.
“Geyik” diye de tarif edilir. Asıl gerçek lüks tüketim pazarının içinde.
Lüks tüketime kızmak, onu eleştirmek bana göre küresel ekonominin sersemce bir yorumu. Parası olanı, ‘bu parayı niye böyle harcıyorsun’ diye eleştirmenin kime ne faydası var?
Forbes dergisine göre Bill Gates’in net serveti 79 milyar dolar. Şimdi Bill Gates parasını harcamaya kalkarsa ona kızacak mıyız?
KALAŞNİKOF LÜKS SAYILMAZ
Temsil, Bill Gates kendisine Bentley, Lamborghini veya Rolls Royce otomobil almak istese “Alma, esnaf cipine bin” mi diyeceğiz? Veya evinin yakınından metrobüs geçip geçmediğini mi soracağız.
Böyle sorular Bill Gates gibilerine sorulmaz.
Senede beş milyon lira kazanırken üç milyonunu lüks otomobile harcayan, kafası yandan tıraşlı, durgun bakışlı futbolcuya sorulur.
Adam estetikten yüzü delik deşik olmuş karısına hâlâ Nicole Kidman muamelesi yapıp, 500 bin dolarlık mücevherle onun yaş gününü kutluyorsa.
Çocuklarına on milyon dolarlık evler hediye ediyorsa, yurtdışına çıktığında pahalı süitlerde kalıyorsa ona kızmayacaksın.
Hatta parayı, finans diliyle yastık altı yapmayıp sisteme geri soktuğu için onu kutlayacaksın.
‘Küresel Rapor’a göre geçtiğimiz yıl lüks tüketimin pazarı bir trilyon 100 milyar dolar olmuş. Yani harcama yoluyla ekonomiye geri döndürülen paranın miktarı. Bunun 220 milyar doları net kâr.
Zenginlerin durumu böyle, geriye kalanlar ne mi yapıyor? Beş büyük ülke tarafından üretilen silahların yüzde 80’ini satın alıyor.
Kalaşnikof lüks tüketime girmediğinden, televizyonlara haber olduğunda spiker kızlar gözlerini devirmiyor.
Söz konusu araştırmada ilginç bir saptama var: “Dünya hiç bu kadar zengin, aynı zamanda da fakir olmamıştı” diyor.
* * *
Fukaralığı tartışmak başkaşeydir. Ekonomiye geri dönüp, piyasalara can katan paranın tartışılması başka bir şeydir.
Parayı elinde tutan bunu geri döndürmek için gayret ederken, hükümet adamlarının “lüks tüketime vergi koyması” ise mantıkla açıklanamaz.
Çağdaş ekonomiye “leblebiye narh koyarak” müdahale etme gayretidir ki o da fıkra konusu olur.
Kıssadan hisse: Deveye binen çalı ardına gizlenemez.
Paylaş