Paylaş
Sebep? 1987’de bir darbe ile başa gelip ülkeyi kesintisiz 27 yıl yöneten Blaise Compaore’nin koltuğa yapışma isteği göstermesi.
Sonuncu kez seçildiği başkanlık görevi 2015’te bitiyordu. Aklına estikçe değiştirdiği anayasaya böyle bir hüküm koymuştu. Durduk yerde televizyona çıktı, sürpriz bir konuşma yaptı. Kısaca şöyle diyordu:
“Başkanlığa doyamadım. Görev süremi uzatacağım. Anayasayı değiştirip, rejime yeniden ayar vereceğim...”
İşte bu konuşmadan sonra “Biz de sana doyamadık...” demesi beklenen ahali, sokaklara döküldü.
* * *
Sokaklarda tepinip, memleket büyüklerine asi olan nankör ahaliyi zapt etmenin birinciye gelen yolu sokağa çıkma yasağıydı.
Sokağa çıkma yasağı, lideri sapıtmış demokrasilerin olmazsa olmazıdır.
Çoğu zaman işe yarar. Sabahtan akşama televizyondaki “kadın programlarını” seyretmek zorunda kalan insanlar sakinleşir.
Sokağa çıkma yasağı ahalinin işine yaramadığı hallerde “istenmeyen liderin” boş caddelerden hızla geçip, ülkesinden selametle kaçmasına yarar.
MESAJ ALINMIŞTIR
Çıkılması yasak olan sokaklardaki gösterilerde otuz kişi ölünce hesap şaştı. “Askeri vesayet şart!” diye düşünen Genelkurmay Başkanı Honore Traore yönetime el koyduklarını ilân etti.
Daha doğrusu biz öyle duyduk. Çünkü bu satırların yazıldığı saatlerde durum belli değildi, her kafadan başka bir ses çıkıyordu.
Başkan Blaise Compaore tecrübeli adamdı. Ülkesine muhalefetsiz demokrasiyi o getirmişti.
Vatandaşları “tek adaylı” seçimlerde diledikleri gibi oy kullanabiliyordu.
Olaylarda kan dökülmesinden sonra geri adım attı. Göstericileri kastederek “Mesajı aldık, halkın değişim için ne kadar hırslı olduğunu gördük...” dedi. Anayasa değişmeyecekti.
Tek istediği normal görev süresinin bitimine kadar koltuğunda oturmaktı. Sonrası Allah kerimdi.
Zaten dillerde dolanan yüzlerce yolsuzluk iddiasının “dava dosyalarına” dönüşmesinden kurtulmanın başka yolu yoktu.
* * *
Dünyanın “altın çıkaran” sayılı ülkelerinden biri olduğu halde yine “en fakir ülkeler liginde” yer alan 18 milyon 365 bin nüfuslu Burkina Faso’nun adı eskiden, yani Fransız sömürgesiyken Yukarı Volta’ydı.
Afrika kıtasının Che Guaverası diye bilinen solcu gerillaların lideri Thomas Sankara bu gidişata itiraz edenlerin başındaydı.
1983’teki darbeden sonra, itibarından yararlanılmak için devlet başkanı yapılan eski gerilla lideri Sankara kadın sünnetini yasaklamak, tek eşli evlilik gibi önemli sosyal reformlara imza atacaktı.
ONURLU İNSANLAR
Yukarı Volta olan ülkenin adını Burkina Faso olarak değiştiren de odur. Burkina Faso adı iki yerel dilden türetilmişti.
Burkina yerel Moore dilinde “Namuslu insan” demekti. Faso ise yerel Diula dilinde “Vatan” sözcüğünün karşılığıydı. Yan yana geldiklerinde “Namuslu İnsanların Vatanı” diye anlaşılıyordu.
1987 yılında, ülkenin yeni ismine göre “namuslu insan” diye tarife girenlerden Blaise Compaore “Dostum” Sankara’yı darbe ile alaşağı edip, başa geçti. Tam 27 sene başta kaldı.
Blaise Compaore’nin 27 yıl boyunca ağzından düşürmediği sloganlarından biri de adaletti. Kendisinden medyada “Adil Başkan” diye söz ettirmeyi seviyordu. Yıkılan Sovyetler Birliği’nin eski hallerini anlatan fıkradaki Adil Brejnev’i gibi.
Fıkrayı hatırlatmanın tam zamanıdır.
* * *
Bir grup tarihçi, iktidardan düşürülen eski liderleri Nikita Kruşçef’i gözaltında tutulduğu evinde ziyaret etmiş.
Rus tarihini yeniden yazacaklarını söyleyip tarihi kişilikleri lakaplarıyla anan geleneğini hatırlattıktan sonra Kruşçef’e tarihe hangi isimle geçmek istediğini sormuşlar.
Tamamen dazlak olan Kruşçev, kendisini deviren Brejnev’in isim seçimini sormuş. Cevap vermişler:
“Tarihe Adil Brejnev olarak geçmek istiyor...”
“O zaman beni Lepiska Saçlı Kruşçef olarak yazsınlar!”
Burkina Faso’da durum netleştiğinde... Yani darbenin veya başkanın akıbeti belli olduğunda gidişata yeniden bakacağız. Blaise Compaore’nin tarihe nasıl geçeceğine dair bir fikrimiz olacak.
Paylaş