Boy kısa ama ses pehlivan narası

MÜDÜRÜMÜZ, amirimiz, her yönetim değişikliğindeki kutsal emanetçimiz Fikret Ercan telefonla aradı.. Beni Ampul Partisi’nin kongresine yollamayı kafasına koymuş, İstanbul’dan dil atıyordu.. Kongre’den notlar yazsam ne güzel olurmuş... Bu vesileyle Ankara’da tatil de yaparmışım..

Haberin Devamı

Aklıma hemen o meşhur “Eşeği çağırırlar toya (düğüne), ya oduna ya suya...” lafı geldi... Sanki Bodrum’da tatil yapmıyor, petrol arıyorduk..
Yine de emir demiri keser deyip koştuk Ankara’ya... Kongre günü de sabah erkenden görev başındaydık...
Ampul Partisi’nin organizatörleri Kongre’ye on bin kişi davet etmiş... Lakin içerisi dört bin kişi zor aldığından açık havada da oturma düzeneği kurmuşlar...
Hem içeriyi hem dışarıyı partinin yeni sloganının yazılı olduğu bez pankartlarla süslemişler...
“Hep beraber yeni Türkiye”.

ÇİTİN İÇİNDEKİLER

Medya için çitle çevrili bir alan yaratıp, o çitin üzerine de “Köşe yazarları ve medya yöneticileri” yazılı bez asmışlar.
Hani belediyelerin kurbanlık koçlar için ayırıp, çitle çevirdiği yerler vardır... Koç olmasına koç gibiydik ama bize ayrılan yer de böyleydi... O çitin içinde birbirimize tos atmadan uslu uslu oturduk...
İlk işim İstanbul’dan geleceklerini bildiğim Fatih Çekirge ile Akif Beki’yi aramak oldu. İkisi de oradaydı.
Fatih Çekirge krem rengi pantolon ve “Özkök esintisi” pembe ceketiyle “Hep beraber yeni Türkiye” için hazırım mesajı veriyordu.
Birbirinden orijinal röportajları ile yine dikkatleri üzerine toplamayı başaran Ertuğrul Özkök’ü sordum. Gelememiş.
İstanbul’da röportaj yapmak için, domates sosu kılığına girerek spagetti yiyenleri öldürmeye çalışan uzaylılarla temas kurmaya çalışıyormuş.

* * *

Haberin Devamı

Beni her seferinde yeni baştan şaşırtan şey, bu Ampul Partisi’nin olağanüstü propaganda gücü ve reklam yeteneği.
Birini parlatmak istediklerinde öyle bir övüyorlar ki. Övülenin kendisi bile şoklanıyor. Parti eliyle çizilen imajlar, uçakların business class yolcularına verilen yemek listesindeki isimler gibi.
Yemeğin karşısında “Stuffed chicken in apricot sauce vergetables, Anna patataes” yazıyor. Sen bunun “İçine kayısı tıkılmış tavuk” olduğunu anlamayıp “cennet taamı” hayal ediyorsun.

* * *

Ampul Partisi’nin kongrelerinin sonu “Erzurum’un ölüp diriltmeli Ali Fattik oyunu gibi” baştan bellidir.
Bu yüzden Ahmet Davutoğlu sıkıcı kongrenin en merak edilen insanıydı.
Kürsüye çıkarken partililer boyunu biraz kısa bulup endişelendiler. Çünkü bizim memlekette “Kuru söğüdün düdüğü ile eşkıyanın güdüğü” pek tutulmaz.
Lakin o boyla çıkardığı ses müthişti. Sesini dışarıdan dinleyenler “pehlivan kesimli” bir hatip var sanmışlardır.
Eski yönetimi ve lideri bolca övdü. “Horoza yükledik odunu, kopardık sineğin budunu” örnekleriyle yaratılan, ancak kimseye görünmeyen kalkınma mucizesini de güzel anlattı. Zor günün altından iyi kalktı.
Benim aklımda kalan tek not ise siyasilerden değil de sıcaktan bunalan bir partilidendi. O partili attığı tweet’te “Yeni Türkiye’ye tamam da mümkünse klimalı olsun” diyordu.
Altına imzamı atarım.

Yazarın Tüm Yazıları