Erkeklere yönelik uygulamaları detaylıca incelemek gerekirse;
Lazer epilasyon uygulamaları
Kadınlara kıyasla erkeklerde lazer epilasyon uygulanabilecek daha fazla bölge mevcuttur. Kişilerin ihtiyaçlarına göre sırt, kol, bacak, koltukaltı, genital, kalça, ense, göğüs, yüz, omuz, boyun, kulak ve yanak bölgesine işlem yapılabilmektedir. Düzenli yapıldığı zaman kısa sürede gözle görülür sonuçlar elde etmek mümkündür.
Cilt bakım uygulamaları
Erkeklerde temiz ve sağlıklı cilt görüntüsü için tercih edilen yöntemlerden biri hydrafacial cilt bakım uygulamasıdır. Hydrafacial uygulaması ile cilt temizliği ile birlikte leke ve yüzeysel kırışıklık sorunları da ortadan kaldırılabilir. Seans ve tedavi süreci kişinin ihtiyaçlarına göre değişmektedir.
Botoks uygulamaları
Erkeklerde kadınlara göre çizgiler daha derin oluşmaktadır. Bu sebeple sıklıkla botoks uygulamaları kaş çatma çizgisi ve alındaki yatay çizgilere yapılmaktadır. Botoks uygulaması ile oluşan derin kırışıklıklar ve çizgilerinin hafifletilmesi hedeflenir. Yaklaşık 30 dakika lokal anestezi ile gerçekleştirilen işlemin etkisini 1 hafta içinde kendini belli etmektedir.
Dolgu uygulamaları
Hamilelik sürecinde tercih edilebilecek güvenilir ürünler cildi besleyen ve C vitamini içerikli ürünlerdir. Bununla beraber genellikle önerilen hyalüronik asit içerikli krem ve serumların kullanılmasıdır. Cildi yatıştıran, K vitamini içerikli maskelerde tercih edilebilir. Gebelik lekelerinin önüne geçebilmek adına kimyasal içermeyen ve en az 50 faktörlü güneş koruyucuların düzenli kullanılması gereklidir. Gebelik sürecinde içeriği ya da tedavi amacı ne olursa olsun mutlaka su bazlı ürünler tercih edilmelidir. Bu sayede anne adayının yaşayacağı diğer cilt sorunları hafifletilmiş olur. Cilt hassasiyete açık olduğu için tercih edilecek ürünlerde cildi nemlendirerek yatıştırma özelliği aranmalıdır.
Unutulmaması gereken en önemli nokta ise ürünlerin içeriğinde parfüm, silikon, alkol ve paraben olmamasıdır. Var olan ürünler ise belli bir süre rutinden çıkartılmalıdır.
Hamilelik süresince uzak durulması gereken cilt bakım alışkanlıkları
Hamilelik sürecinde uzak durulması gereken cilt bakım alışkanlıklarından ilki peeling uygulamasıdır. Bununla beraber çok sıcak ya da çok soğuk duş almak, sert sabun ya da temizleyici kullanımına ara verilmelidir.
Bu süreçte hormonlar aktif bir haldedir, kullanılan nemlendiriciler tüylenmede artma sorununa yol açabilir. Tercih edilecek nemlendiriciler de B5 vitamini içermemesi önemlidir. Bununla beraber bebeğe zarar verebilecek aromaterapik ürünlere de dikkat edilmelidir. Fesleğen, sedir ağacı, rezene, kek gibi saf aromaterapi yağları kullanılmamalıdır. Aromaterapik ürünlerin kullanımında mutlaka bir uzmana başvurulması gereklidir.
Gebelikte sıklıkla görülen cilt sorunları
Gebelik sürecinde hormon değişimine bağlı olarak sebum bezleri daha çok çalışmaktadır. Artan sebum salınımı ise ciltte sivilcelenmeye yol açmaktadır. Akne sorunun için gebelik döneminde sıklıkla medikal cilt bakımı önerilmektedir. Akne sorununun haricinde cilt kuruluğu ve kaşıntı sorunu da sıklıkla görülmektedir. Östrojen yükselmesi cilt kuruluğuna yol açmaktadır. Cilt kuruluğunun giderilmesi için kişiye uygun nemlendirici ürünlerin tercih edilmesi gerekir.
Gebelik ve gebelik sonrası kalan en büyük sorun ise çatlaklardır. Çatlak oluşumunu engellemek için cilt elastikiyetinin arttırılması gerekmektedir. Bunun için düzenli nemlendirme ve badem yağı kullanımı önerilmektedir.
Kış aylarında güneşten ziyade kar yanığı vakaları ile karşılaşılmaktadır. Özellikle soğuk bölgelerde yaşayan kişilerde ya da ani sıcaklık düşüşlerinde hassas cilt kişilerde görülmektedir. Soğuk havalarda rüzgarında etkisi ile yanıklar oluşabilmektedir.
Her mevsim güneş koruyucu krem kullanılmalıdır
Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için güneş kremi kullanma alışkanlığını geliştirmek oldukça önemlidir. Güneş kreminin temel amacı güneş ışınlarını yansıtmak ve yaymaktır. Jeller, losyonlar ve spreyler şeklindeki güneş kremleri SPF numaralarına sahiptir. Bu sayılar, ışınlara maruz kalmanın neden olduğu güneş yanıklarına karşı ne kadar koruma sağladığını gösterir. Güneş kremi dışarı çıkmadan yarım saat önce cilde sürülmeli ve düzenli olarak tekrar uygulanmalıdır. Güneşten korunma kışın da gereklidir.
Yaz, kış fark etmeden güneşte cilt kolayca lekelenir. Güneş lekeleri nedeniyle vücudumuzda farklı boyutlarda lekeler oluşur. Bu lekeler genellikle kahverengi veya gri lekeler şeklindedir. Lekelenme ile kan damarlarının yırtılmasına ve kırmızı görünmesine neden olabilir. Güneşten en çok etkilenen yerlerden biri dudaklardır. Güneşten korunmayan dudaklarda sıklıkla çiftçi hastalığı görülmektedir.
Nemlendirici kullanımına doğumdan sonrada devam edilmelidir
Artan hormon seviyeleri vücudun nem dengesi direkt etkilemektedir bu sebeple vücudun her bölgesi neme ihtiyaç duymaktadır. Hamilelik sonrası süreçte de günlük bakım rutinine mutlaka tüm vücut için nemlendirme adımı eklenmelidir.
Oluşan çatlaklara yönelik adımlar
Hamilelik sürecinde hormonların hareketliliği, kilo artışı cilt çatlaklarına yol açmaktadır. Çatlaklar sıklıkla karın, göğüs, bel ve kalça bölgesinde görülmektedir. Hamilelik sürecinde vücudun nem ihtiyacını karşılamak çatlak oluşumunu yavaşlatmak için önem taşımaktadır. Oluşan çatlaklar için mutlaka alanında uzman bir hekim ile görüşülmelidir. Çatlakların durumuna göre çeşitli tedavi yöntemleri uygulanabilmektedir.
Akneleri ihmal etmeyin
Hamilelik sonrası sivilce oluşumu lohusa döneminde de devam edebilir. Sivilce sorunu için yüzünüzü cilt tipinize uygun ürünler ile düzenli olarak yıkayın ve size özel bir havluyla ovalamadan cildinizi kurulayın. Doktor kontrolünde sivilce tedavisine başlayabilirsiniz ancak ağızdan antibiyotik almanız gerekiyorsa bunu bebeğinizin emzirilmesinin sona ermesinden sonra yapılması tavsiye edilmektedir.
Saç sağlığına dikkat
Hormonlar dengeleneme kadar saç dökülmesi ya da saç uzamasının durması gibi sorunlara yol açabilir. Bununla beraber emzirme döneminde mineral ve vitamin eksikliği de saçınızın zayıflamasına neden olabilir. Bu dönemde alabileceğiniz önlem ise saçınızın işlem görmemesidir. Kozmetik ürünleri kullanmak yerine beslenmenize dikkat edebilir ve uzman hekime başvurabilirsiniz.
Güneş lekeleri, doğuştan olmayan kahverengi lekelerin oluşumuna verilen isimdir. Güneş lekeleri genellikle yüz bölgesinde görülür. Bu lekeler kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür ve genellikle yüzün her iki tarafında simetrik olarak ortaya çıkar ki bu çok yaygın bir sorundur. Güneş lekelerinin başlıca özellikleri şunlardır: Yanlış zamanda güneşlenmek, hormon tedavisi, gebelik süreci, kullanılan ilaçlar. Yüzdeki cilt lekeleri genellikle güneşe daha çok maruz kalan bölgelerde ortaya çıkar. Bu bakımdan yüzdeki cilt lekeleri genellikle üst dudak, yanaklar, alın gibi doğrudan güneş ışığı alan bölgelerde görülmektedir. Ciltten daha koyu olan ve sınırları düzensiz olan güneş lekeleri ciltte şişmeye neden olmaz.
Güneş lekelerine çeşitli tedavi yöntemleri
Güneş lekelerini tedavi etmek için en iyi zaman, güneşin daha az olduğu kış mevsimidir. Kış mevsiminde başlanan tedavilerde oldukça başarılı geri dönüşler sağlanmaktadır.
Güneş Lekelerine Evde Uygulayabileceğiniz Yöntemler
Güneş kaynaklı oluşan lekeler için evde uygulayabileceğiniz basit tedavi yöntemleri de mevcuttur. Ancak her cilt tipi farklı olduğu için mutlaka bu yöntemler uzman hekim kontrolünde yapılmalıdır. Yanlış yapılan uygulamalar ciltte hassasiyete yol açabilir.
Karbonat Maskesi: Karbonat maskesinin cildi arındırma ve beyazlatma etkisi vardır. Bu sayede cilt üzerinde oluşmuş lekelerin açılmasına yardımcı olmaktadır. Maskeyi hazırlamak için 1 yemek kaşığı yoğurda 1 çay kaşığı karbonat ekleyerek karıştırın. Lekelerin üzerinde sürerek 10 dakika kadar bekleterek bol su ile yıkayın. Haftada 1 kez düzenli uygulama ile fayda sağlayabilirsiniz.
Yulaf Unu Maskesi: Vitaminler açısından oldukça zengin olan yulaf cilt lekelerinin tedavisinde de tercih edilmektedir. Evde kolaylıkla uygulayabileceğiniz maske tarifi ise; bir tatlı kaşığı yulaf ununa, bir çorba kaşığı yoğurt, çeyrek limon suyu ve bir tatlı kalığı elma suyunu ekleyerek iyice karıştırın. Karışım homojen hale gelince cildinize sürün ve yarım saat kadar bekletin. Beklettikten sonra ovarak çıkartın. Yeni bir güneş lekesi oluşmaması için maskenin akşam yapılması önerilmektedir.
Pirinç Suyu Maskesi:
Thulium lazer teknolojisi leke tedavisi ve cilt yenileme alanlarında üstün başarı sahibi, FDA onaylı lazer cihazıdır. Bu sistemde lazer ışınları ile deride 100 mikron çapında mikro-kanallar açılmakta ve kişinin sorununa göre seçilen C vitamini, Retinol, Tranexamic acid, Resveratrol, kök hücre içeren nano partiküküllü Lasemd ampulleri cilde yedirilmektedir. Böylece hem lazerin etkisinden hem de ürünlerin antioksidan; antiaging ve aydınlatıcı-parlatıcı etkisinden yararlanılır.
İşlem iki aşamada uygulanır. İlk aşamasını cildin duruma göre thulium lazer ışığı ile cildin yüzeyinde oldukça küçük çapta dakikada 6.000 adet yarattığı mikro kanallar açılır, bu arada cildin sorununa göre seçilen uygun farmesötik ürün hazırlanır. 4-5 dakikalık thulium lazer uygulamalarının ardından ikinci aşamada cildin ihtiyacına göre thulium lazer desteği ile açılan deliklerden cilt altına kendi özel ürünleri yedirilir.
Kişinin cildindeki sorununa bağlı olarak 2 hafta aralıklarla 3-5 seans uygulanabilir. Tek seans bile sonuçları açısından oldukça tatminkardır.
“Baby Face Beauty” olarak da bilinen Thulium lazer ile bütün cilt tiplerine yıl boyu güvenle tedavi uygulanabilir ve gelişmiş moduyla kozmesötik salım, cilt renginin ve dokusunun iyileştirilmesi ve pigmentli yaraların hafifletilmesi gibi çeşitli tedaviler yapılabilir.
En bilinen ve yaygın uygulama şüphesiz ki botoks. Botoks, clostridium botulinum adlı bakteriden laboratuvar koşullarında elde edilen, estetik tıpta yüz kırışıklıkları, aşırı terleme vb. tedavi uygulamalarında kullanılan bir ekzotoksindir. Hem tedavi edici, hem de koruyucu özelliği vardır.
Yıllar içerisinde yüze yerleşmiş çizgilerin tamamen açılmasını sağladığı gibi, henüz yüze yerleşmemiş ancak tekrarlayan kas hareketleriyle belirginleşen çizgilerin derinleşmeden düzelmesini sağlar. Ayrıca ter bezlerini bloke edici etkisiyle aşırı terlemeyi sonlandırır.
Yaşlanmayla birlikte yüzümüzde belirginleşen, mimik kaslarının kasılması sonrasında oluşan kırışıklıklar ve çizgiler, botoks ile giderilebilir.
Botoksun uygulandığı bölgede mimik kaslarına sinirlerden iletilen, kasların kasılmasına neden olan sinyaller geçici bir süreliğine felç olur. Kas hücrelerinin kasılması önlenir ve kaslardaki sertleşme miktarı en aza indirgenir. Aynı zamanda anormal kas kasılmaları da durur. Bunun sonucunda yüz kaslarının bir süreliğine gevşemesi, kırışıklık ve ince çizgi oluşumunun durması sağlanır. Çoğu estetik operasyonun aksine botoks uygulaması esnasında herhangi bir kesme işlemi yapılmaz. Kişi, uygulama sırasında minimal düzeyde ağrı hisseder. Aynı gün, işlerine kaldığı yerden devam edebilir.
Botoks, estetik dışında aşırı terleme, migren ağrıları, diş gıcırdatma ya da servikal distoni gibi kas rahatsızlıkları tedavisinde de kullanılmaktadır. Kas dokuya enjekte edilen botulinum toksini, ortalama 5 ya da 7 gün sonra etkisini göstermektedir.
Yüzdeki kırışıklıklara ilk uygulandığında etkisi ortalama 4-6 ay sürer. Tekrarlayan uygulamalarla bu süre zaman içinde 8-10 aya kadar uzar. Koltukaltına ilk uygulandığında terlemeyi ortalama 10-12 ay kadar düzene sokar. Tekrarlayan uygulamalarla bu süre 16-18 aya kadar uzar. Geleceğe yatırım olarak da bilinir. Sadece hamilelik ve emzirme döneminde kesinlikle uygulanmaz.
PRP
Kanımızda bulunan ve pıhtılaşmadan sorumlu platelet (trombosit) hücrelerinin parçalanmaları ile içeriğinde bulunan iyileşme ve hücre üretiminden sorumlu etken maddelerin özel sistemlerle çoğaltılarak saf şekilde elde edilmesini tanımlayan tekniktir.
Özel tüpler içine alınan kandan, belirli işlemler sonucunda saf plazma elde edilir.
Plazma, deri altına mikroenjeksiyon tekniği ile uygulanır ve deri altında ihtiyaç duyulan tüm alanlarda hücresel döngünün artmasını sağlar.
Günümüzde kozmetik alanda en çok saç ve deri kalitesini arttırmak amacıyla ve güneş lekelerinin tedavisinde yardımcı bir yöntem olarak kullanılmaktadır.
Mezoterapi
Vitamin, mineral, aminoasit, enzim, hyaluronik asit ilaçların belirli oranlardaki karışımlar halinde, mikroenjeksiyon tekniği ile cildin orta tabakasına verilmesi işlemidir.
Kullanım alanları: saç kaybı veya seyrekliği, yaşlanmanın yüz, boyun, dekolte ve el sırtı bölgesindeki etkilerinin (kırışıklık, incelme, kuruluk, elastikiyet kaybı, deri altı dokudaki gevşeklik), selüloit ve cilt ton farklılıklarının giderilmesi olarak sıralanabilir.