Paylaş
Son olarak Japonya büyük bir tartışmaya imza attı. 2011’deki büyük deprem sonrası meydana gelen tsunamide zarar gören Fukuşima Nükleer Santrali’ndeki radyoaktif atık su, okyanusa boşaltılıyor. Japonya’nın bu hamlesiyle, atık maddelerin uzun vadede kıyılarda birikmesi sonucunda balıkçılığın ve dolayısıyla insanlığın etkileneceği düşünülüyor. Nükleer atık suyun, 57 gün içinde Pasifik Okyanusu’nun çoğunu etkileyeceği ve çevre katliamına yol açacağı iddia ediliyor.
‘ÖNLEM ALDIK’
Titizlikleri ile bilinen Japonlar tüm tedbirleri aldıklarını, operasyonun tamamen zararsız olduğunu söylüyorlar. Bu işe başından beri karşı çıkan Çin, Japonya’dan yapılan her türlü su ürünü ithalatını askıya aldı. Çin Ekoloji ve Çevre Bakanlığı da, Japon hükümetinin bu davranışını kınayarak Japonya’nın uluslararası toplumun kaygılarına cevap vererek, radyoaktif atık suyu bilimsel, güvenli ve şeffaf bir şekilde ele alması, uluslararası denetimlere açık olması çağrısında bulundu.
SUŞİ SATIŞI DÜŞER
Suşileri ile ünlü Japon restoranlarının da bu operasyon sonrası zorlanacağını tahmin edebiliriz. Eğer Japonlar ve ülkeye gidecek turistler, gerçekten alınan tedbirlerin yeterliliğine ikna olursa balık ve diğer su ürünlerinin tüketimiyle ilgili problem yaşanmaz. Aksi halde satışların düşmesi olası gözüküyor. Peki Türkiye Japonya’nın bu hamlesinden nasıl etkilenir?
‘BİZDE SORUN YOK’
Öncelikle belirtmemde fayda var. Bizim Japonya’dan su ürünü ithalatımız yok denecek kadar az. Suşi ve diğer Uzakdoğu yiyeceklerinde yerlilerin yanı sıra çoğunlukla Çin menşeili ürünler tercih ediliyor. O yüzden Türkiye’deki Uzak doğu restoranlarının ya da menüsünde Uzakdoğu yemeklerini bulunduran restoranların etkilenmesi beklenmiyor.
İhracatımızın nasıl etkilenebileceğini ise işin Türkiye’deki en uzman isimlerinden biri olan Oğulcan Sagun ile konuştum. Kendisi hem Japon-Türk İş Konseyi Başkanı hem de Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı. Sagun, “Japonlar çok hassas insanlar. Gereken tedbirleri aldıklarını düşünüyorum. Gerekli prosedür ve analizlerin yapıldığını, operasyonunun çevreye bir etkisinin olmadığını söylüyorlar. Çin, Japonya’dan ithalatını tedbir amaçlı durdurduğunu açıkladı. Şu anda Çin bizim için de su ürünleri açısından hedef ülke. Ancak akşamdan sabaha hemen pazara girmek ve alternatif oluşturmak çok zor” dedi.
Sagun Japonya’ya yaklaşık 150 milyon dolarlık orkinos, 250 milyon dolarlık somon ve 30 milyon dolarlık da salyangoz sattığımızı söyledi.
‘HASSAS İNSANLAR’
Japonya’nın nükleer atık suyu okyanusa boşaltmasının etkilerini sorduğum bir diğer isim ise Dardanel Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Önen oldu. Niyazi Önen’de Japonların titizliğine vurgu yaparak başladı söze:
-Japonlar bu operasyonun doğa için bir risk oluşturmadığını söylüyor. Onlar çok hassas yüzde 100 garantici insanlardır. Yaşananlar kısmen de olsa Türkiye’yi olumlu etkiler. Türkiye’den yapılan levrek ve ton balığı ihracatında artış olabilir. Biz ton balığını Atlantik Okyanusu’ndan somonu Karadeniz’den, levreği ise çoğunlukla çiftlik olarak temin ediyoruz. Çinliler biraz da ticari olarak tepki gösterdi Japonya’ya.
Son olarak bir rakam paylaşmak ve balık başta olmak üzere su ürünlerinin Japonların hayatında ne kadar kritik önemde olduğunu vurgulamak isterim. Türkiye’de yılda kişi başına tükettiğimiz deniz ürünü 5.6 kg. Japonların yılda tükettiği kişi başı deniz ürünü ise tam 120 kg.
Japonlar gereken önlemleri almadan eğer nükleer atıklı suyu denizlere boca ediyorsa en büyük kötülüğü önce kendilerine yapıyorlar. İnşallah öyle yapmıyorlardır.
Paylaş