Paylaş
2011’de elektrik üretiminde 8 bin 500 megavatlık kurulu gücü olan bir ülke, 2022 verilerine göre 3 bin megavata gerilemiş. 2024 yıl sonu itibarıyla durumun daha da kötüleştiğine, Suriye’nin yaklaşık yüzde 60’ının karanlıkta olduğuna şüphe yok. Türkiye tam da bu noktada Suriye’yi tekrar elektriğe kavuşturmak için harekete geçiyor. Yarın Türkiye’den bir heyetin Suriye’ye gitmesi ve durumu bizzat tespit etmesi bekleniyor. Bakan Bayraktar, “Çok hızlı bir şekilde Suriye’de elektriğin olmadığı yerleri elektrikle buluşturmalıyız. Burada öncelikle ithalatla bunu yapacağız. Orta vadeli planlarla da biz elektrik kurulu gücünü, oradaki üretim kapasitesini artırmakla alakalı planlama içerisindeyiz. Güçlü bir özel sektörümüz var. Onların dinamizmi, devlet kurumlarımızın tecrübesi ve varlığıyla bu uzun dönemde Suriye’nin enerji altyapısının inşasında birlikte çalışacağız” dedi.
İşte, Bayraktar’ın basın toplantısından satır başları:
SURİYE’NİN ENERJİ PLANI HAZIR
-“9 Aralık’ta kabinedeki sunumumuzda Suriye’nin özellikle enerji altyapısıyla alakalı “Türkiye olarak ne yapabiliriz. Burada hazırlıklarımız nedir” gündemimiz vardı. Hemen akabinde de Sayın Cumhurbaşkanımızın da bu konuda talimatları oldu.
-Biz Suriye’ye, halihazırda kuzeye elektrik tedariki yapıyoruz. Kuzeye akaryakıt, LPG yani tüp gaz dediğimiz LNG’yi özellikle İdlib’den başlayarak Afrin, bizim Barış Pınarı, Zeytin Dalı kapsamında kalan bölgelerin tamamında şu anda enerji faaliyetlerimiz var.
-Yaklaşık 210 megavatlık kapasitede elektriği uzun zamandır veriyoruz. Üç iletim noktası, dört de dağıtım noktasında olmak üzere o bölgelere elektrik sağlıyoruz. Şu anda onların kapasitesini artırmakla alakalı bir çalışma içerisindeyiz.
-Özellikle elektrik iletimi, yani altyapı tarafıyla ilgili konular ve enerjinin diğer alanlarıyla alakalı bir heyeti belki cumartesi günü oraya göndermeyi planlıyoruz. Gelişmelere göre bu heyete ben başkanlık edebilirim ama onun da şartlarının oluşması lazım.
-Suriye, elektriğinin neredeyse yüzde 60’a yakınını petrolden yapıyor. Geri kalan kısmın yüzde 38’i doğal gazdan. Elektrik iletim ve dağıtım hatlarındaki eksiklikleri yerinde tespit etmemiz lazım. Savaş öncesi dönemde özellikle bizim Birecik Barajı, Birecik HES’ten, Halep’e giden bir 400 kilovoltluk yüksek gerilim şebekemiz vardı. Onun Çobanbey’den sonraki kısmıyla ilgili akıbeti bilmiyoruz.
-Çok hızlı bir şekilde Suriye’de elektriğin olmadığı yerleri elektrikle buluşturmalıyız. Burada öncelikli etapta ithalatla. Orta vadeli planlarla da biz elektrik kurulu gücünü, oradaki üretim kapasitesini arttırmakla alakalı bir planlama içerisindeyiz.
-Suriye’de her şeye ihtiyaç var. Altyapıda bütün bir master planını oradaki liderle beraber çalışacağız. Ve o çerçevede de herkes ne yapabilirse, üzerine ne koyabilirse bakacağız.
-Lübnan’a elektriği Suriye üzerinden ulaştırmamız söz konusu olabilir.
-Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası’nın değerlendirmesine göre 250 ila 500 milyar dolar arasında, bazı kaynaklara göre ise 1 trilyon dolara kadar bir bütçeye, Suriye’nin genel anlamda altyapısı ihtiyaç var.
-Dolayısıyla biz aynı zamanda Suriye’deki doğal kaynaklardan yani petrol, gazdan Suriye’nin yeniden inşası için yararlanmak üzere bir bir çalışma içerisindeyiz. Çünkü Suriye’nin özellikle 2000’li yılların başında 600 bin varile ulaşan günlük petrol üretimi olmuş, bu şimdilerde 30 bin varillere gerilemiş durumda.
-Suriye’den Türkiye’ye bir petrol boru hattı oluşturulması, bizim Irak-Türkiye petrol boru hattıyla bunun birleştirilmesi, Katar gazının Suriye üzerinden Türkiye ve Avrupa’ya gitmesi gibi daha şu anda epey bir olgunlaşması gereken konu var. Ama bizim özellikle petrol ve doğalgaz, yakın planda çalışabileceğimiz iki alan gibi duruyor.
-Güçlü bir özel sektörümüz var. Onların dinamizmi, devlet kurumlarımızın tecrübesi ve varlığıyla beraber uzun dönemde Suriye’nin enerji altyapısının inşasıyla alakalı çalışacağız.
-Türkiye’den Suriye’ye geri dönmeyi düşünenlerin yarısı hemen şimdi dönmeyi düşünüyor. Bir kısmı da en temel hizmetlerin; elektriğin, altyapının olmadığı bölgelerde yaşayanlar. Dolayısıyla Suriye’nin inşası ve ihyası bir anlamda bu açıdan da önem taşıyor. Bu anlamda biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız.
-Biz nasıl Gabar petrolünü 38 kilometrelik boru hattıyla İdil’e getirip ITP’ye bağlıyorsak benzer şey yapılabilir. Ve dolayısıyla Suriye petrolü buradan da dünyaya veya işte Türkiye’deki rafinerilere açılabilir.
BU KIŞ GAZ SIKINTISI YOK
-Somali’de farklı ülkelerle işbirliğine hazırız. Teklifler var.
-Karadeniz gazıyla alakalı da teklifler var. Karadeniz ve Bulgaristan offshorundaki arama faaliyetleriyle ilgili de teklifler var.
-Önümüzdeki iki-üç yıl içerisinde özellikle LNG’de çok ciddi bir bollaşma olacağını öngörüyoruz. 5.8 milyar metreküplük doğalgaz depolama kapasitemizin 2028’de 12 milyar metreküpe çıkması gerekiyor
-Depolarımız yüzde 90’larda dolu şu anda. Yani kışın inşallah herhangi bir sıkıntı öngörmüyoruz.
50 MİLYAR DOLARLIK IRAK HATTI
-Irak-Türkiye boru hattını deprem ve sel nedeniyle Silopi’den Ceyhan’a kadar bakıma aldık. Ve o zaman akış durmuştu biliyorsunuz.
-4 Ekim 2023 itibarıyla, “Hazırız, gönderin” dedik. Bugün, yani 15 ay oldu ve Irak’tan herhangi bir petrol Türkiye’ye gelmedi.
-Biz de hep şunu söylüyorduk; “Bu aslında Erbil’le Bağdat’ın arasındaki anlaşmazlıktan kaynaklanıyor.” Nitekim bu geçtiğimiz 15 ay bunu teyit eder mahiyette oldu. Anlaşamadılar.
-Iraklı muhataplarımıza da söyledik. Kalkınma Yolu’nu bir enerji yoluna dönüştürmemiz lazım. Çünkü siz bu hatta 1.4 milyon varil petrol koyarsanız aslında 50 milyar dolarlık bir yıllık petrol ticaretinden bahsediyoruz.
-O petrol boru hattının devamında Ceyhan’da petrokimya, rafineri yapma şansınız var veya ham petrolü dünyanın her yerine özellikle Avrupa’ya satma şansınız var. Bağdat’a dedik ki “Arkadaş bak sen günde 3 milyon varil ihracat yapıyorsun. Yarın Hürmüz Boğazı’nda bir şey oldu. Ne yapacaksın? Petrolünü satamadın. Senin ihracat rotanı çeşitlendirmen lazım. Mesela petrol boru hattını biz Basra’ya kadar uzatıp tamamlarsak Silopi’den sonrası zaten çalışıyor, ilave bir yatırıma gerek yok. Yaptığın takdirde 3 milyon varilin neredeyse yüzde 50’sini farklı bir rotaya kaydırmış olursun.”
NÜKLEERDE KARAR YILI
Akkuyu ilk reaktörden elektrik üretmeye başladığında 1200 megavatla Türkiye ihtiyacının yaklaşık yüzde 2.5’ini karşılayacak. Dört reaktör devreye girdiğinde de Türkiye’nin ihtiyacının yüzde 10’unu nükleerden karşılamış olacak. Yılda 7-7.5 milyar metreküp doğalgazı ithal etmemiş olacağız. Bu 3 milyar dolar demek.
Türkiye’nin Sinop’ta, Trakya’da iki büyük konvansiyonel nükleer santrale daha ihtiyacı var. O noktada 2025, bizim için önemli karar yılı olacak. Çünkü artık hani hangi ülkeyle, hangi teknolojiyle, hangi modelle yürüyeceğimize artık 2025 yılında inşallah karar vermiş olacağız.
ENERJİDE DESTEKLER SÜRECEK
-Türkiye’de çok ciddi bir destek programı var. 2024’te şu ana kadar elektrikte 175 milyar, doğalgazda 256 milyar olmak üzere toplam 431 milyar TL gibi doğrudan destek görünüyor.
-Elektrikte tüketimi yüksek olan grupları (yıllık 5 bin kilovatsaat tüketimin üzeri) maliyet esaslı bir modele geçirmeyi hedefliyoruz. Bu, toplam abonelerin yüzde 3’ünü etkileyecek. Şubat içinde faturalarda hissedilecek. Ama abonelerin yüzde 97’si için değişen bir şey yok.
-Ocak itibarıyla elektrik fiyatlarına zam da söz konusu değil.
-240 kilovatsaate kadar elektrik tüketen abonenin yüzde 60’lık bölümünü devlet karşılıyor. Yani size 1.000 lira gelecek fatura 500 lira civarında geliyor. 2024 tüketim toplamı 5 bin kilovatsaati geçen aboneler artık bu desteği alamayacak. 1.050 liralık fatura ödeyen şubat itibarıyla 2.000 lira ödeyecek.
-Doğalgazda da il bazlı elektrikte olduğu gibi kademeli bir sitem planlıyoruz.
SİEMENS YERİNE ÇİNLİ MARKA
Siemens nükleer için gereken ekipmanı 1.5 yıl geciktirdi ve Ruslar artık projenin gecikmesi söz konusu olduğu için, Siemens’ten ümidi kestikleri için siparişi Çin’e geçtiler. Çin’de bu ekipmanlar üretilmeye başlandı. İki hafta kadar önce o ekipmanlar geldi ve yerlerine monte edilmeye başlandı. Buradan Siemens’e dönüş artık söz konusu olmaz.
SAKARYA GAZINA YENİ KUYULAR
Sakarya gaz sahasında 6.7 milyon metreküp olan üretim kapasitemiz 7 milyon metreküpe gelmiş durumda. 2025’in ilk çeyreğinde 9 milyon metreküpün üzerine çıkacağız. Üretimin ikinci fazı için yüzer üretim platformu geldi. Şu anda Çanakkale’de hazırlıkları devam ediyor. Sonrasında günlük 20 milyon metreküpe çıkacağız. Şu andaki üretim yaklaşık 2.9 milyon hanenin doğalgaz ihtiyacını karşılar vaziyette. 40’ın üzerinde yeni kuyu kazılacak.
2024 yılı güneş ve rüzgârda Türkiye’nin rekor yılı. 6 bin megavatın üzerinde yeni güç 2024’te yaptık. 5 bin hedefimiz vardı. Onu geçtik.
Bu seneki 6 bin megavat yaklaşık 2.1 milyar metreküplük yani yaklaşık 800 ila 1 milyar dolarlık bir doğalgaz tasarrufunu sağlamış olacağız.
Paylaş