Paylaş
Küçük yatımcı olarak da adlandırdığımız bireysel yatımcılar için kritik önemdeki bu kararların perde arkasında acaba ne yatıyordu? Beraber fikir yürütmeye başlamadan önce gelin, SPK’nın kararlarına birlikte bir göz atalım:
- Kurul, bireysel yatırımcıların ilk halka arzlardan taleplerinin daha fazla karşılanmasını, sınırlı sayıda yatırımcısı bulunan ya da fonun önemli bir kısmına sahip az sayıda yatırımcının olduğu serbest ve/veya özel fonların, payların ilk halka arzından bireysel yatırımcı aleyhine olabilecek şekilde fazla pay almamalarını teminen kararlar aldı.
- Halka açık olmayan ortaklıkların paylarının ilk defa halka arz edilmesi işlemleri kapsamında; serbest ve/veya unvanında ‘özel’ ibaresi yer alan yatırım fonlarının kurumsal yatırımcı kapsamında sayılabilmesi için, ‘yatırımcı sayısının 50’den az olmaması’ ve ‘herhangi bir yatırımcının toplam fon katılma payı sayısının yüzde 20’sinden fazlasına sahip olmaması’ koşullarının bir arada sağlanması gerekecek. Bu şartları sağlamayan serbest ve/veya özel fonlar, bireysel yatırımcı olarak değerlendirilecek.”
- Portföy yönetim şirketleri tarafından bireysel portföy yöneticiliği sözleşmesi imzaladığı müşterileri adına iletilen talepler kurumsal yatırımcı grubu kapsamında değerlendirilmeyecek.
- Daha önce kurumsal yatırımcı kapsamından sayılan, aktif toplamının 50 milyon TL, yıllık net hasılatının 90 milyon TL, özsermayesinin 5 milyon TL’nin üzerinde olması kıstaslarından en az ikisini taşıyan kuruluşlar artık, kurumsal yatırımcı olarak değerlendirilmeyecek. Daha önce halka açık olmayan ortaklıkların paylarının ilk defa halka arz edilmesi işlemlerinde, halka arz edilen payların piyasa değerinin 100 milyon TL ve altında olması durumunda ‘Borsa’da Satış’ yönteminin uygulanmasına ilişkin hükümdeki tutar, 250 milyon TL olarak uygulanacak.
Özetle SPK diyor ki, ey halka açılacak şirket ve ey bu şirketi halka açacak kurumlar, önceliğiniz artık küçük yatırımcı olacak. Kurumsal yatırımcı olarak adlandırdığınız fonların gerçekten kurumsal olup olmadığına artık daha dikkatli bakacağım. Öyle arkasında bir iki yatırımcının olduğu fonları bana fon diye yutturmaya kalkmayın!
13 GÜN ARKA ARKAYA TAVAN
Peki ama SPK’yı bu kararları almaya iten neydi? Bunu tahmin etmek için yakın zamandaki halka arzlara şöyle bir göz atmamız sanırım yeterli olur.
Son dönemde ne zaman bir şirket halka açılacak olsa talep yağıyor. 30 kat, 40 kat talepler havada uçuşuyor. Bunun en büyük nedeni halka arz edilen şirketlerin borsadaki performansı. Şirket ilan edilen fiyat üzerinden halka açılıyor, hisse borsada işlem görmeye başlıyor, arkasından bir bakıyorsunuz arka arkaya tavanlar geliyor. Bir, iki, üç beş değil; arka arkaya 20-30 tavan gören şirket hisseleri oldu. Örnek ister misiniz? En sonuncusunu vereyim.
Oncosem Onkolojik Sistemler Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 28-29 Aralık 2022 tarihlerinde talep toplanan halka arz sonuçları 2 Ocak 2023 Pazartesi günü açıklandı. Buna göre 5 milyon 950 bin TL nominal değerli, 5 milyon 950 bin adet pay halka arz edildi. Halka arz fiyatı yani her bir hissenin fiyatı 17.50 TL olarak açıklandı. Böylece halka arz büyüklüğü 104 milyon 125 bin TL oldu. Yani şirketi halka açanlar bu işten 104 milyon lira gelir elde etti. Sonrasında ne mi oldu? Sıkı durun...Şirket hisseleri 4 Ocak tarihinde borsada işlem görmeye başladı ve o gün bugündür her seansta tavan oldu. Her gün yaklaşık yüzde 10 değer kazanan ve 13 gündür borsanın belirlediği tavan değere ulaşan hisse, dün tam 60.15 TL’yi gördü. Yani 13 günde Oncosem alanların kârı yüzde 243 oldu. Tavan fiyat çözülmediği için borsadan hâlâ kimse hisse alamadı...
Şimdi size bir soru. Çok kıymet verdiğiniz şirketinizin bir bölümünü halka açıyorsunuz, yani satıyorsunuz. 2,5 kat pahalıya satacakken ucuza satmaya razı olur musunuz? Bunu kabul ediyorsanız kusura bakmayın ama ya yapılan değerlemeler, raporlar falan aldatıcıydı, kandırıldınız ya da işin içinde bir iş var. Sadece Oncosem değil. Smart Energy, Lider Filo vs hepsinde benzer bir performans göreceksiniz.
SPK kararlarının perde arkasına dönersek... Acaba diyorum... Halka arzlarda küçük yatırımcıya çok az hisse veriliyor, aslan payı kurumsal yatımcılara gidiyor ya... İşte SPK bu kurumsal yatırımcılara, fonlara bir göz attı ve arkasında sadece birkaç isme mi rastladı? Bu isimler arasında halka açılan şirketlere yakın isimler de mi var? Halka arzda elde edilebilecek daha fazla gelir, şirketlerin kasasına değil de birilerinin cebine mi girdi?
Umarım SPK’nın aldığı kararlar işe yarar. Bu kararların halka arzlar için milat olup olmayacağını, halka arzların tabana yayılıp yayılmayacağını yakın zamanda anlarız...
Paylaş