Paylaş
İzmir ortalamasının bile üzerindeki sıcağa rağmen şantiye alanını dolduran, toz toprak içinde buluşan insanların yüzündeki mutluluk ise görülmeye değer.
Geçtiğimiz günlerde İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin Güzelbahçe Kampüsü’nün temel atma törenindeydik. İzmir Ticaret Odası Başkanı ve üniversitenin Mütevelli Heyeti Başkanı Mahmut Özgener törende bir konuşma yaptı. Sıradan bir kampüs inşa etmediklerine vurgu yaparak vizyonlarını şu sözlerle ortaya koydu:
“Vakıf üniversiteleri arasında birinci sıraya yükselmek ve dünyada tüm üniversite sıralamalarında ilk 500’de yer almak vizyonuyla hareket ediyoruz.”
Ardından devam etti:
“Güzelbahçe kampüsümüzü 2 milyar liralık yatırımla tamamlayacağız. Türkiye’de bir üniversite tarafından tek seferde yapılan en büyük yatırıma imza atmış olacağız. Tüm dünyada üniversiteler kavramsal olarak bir değişimden geçiyor. Her ne yapıyorsak yapalım, başarıya ulaşabilmek için küresel standartları karşılamak, uyum göstermek zorundayız. Tüm bunları gerçekleştirirken de değişimi rahatlıkla ve hızla karşılamaya hazır olmalıyız. Evrensel, çağdaş bilgi birikiminin genç beyinlere sunulduğu, onlara meslek kazandırmanın yanında ufuklarını genişleten, hayal güçlerini harekete geçiren ve hayata hazırlayan, sürdürülebilir ve inovatif üniversitelere doğru bir eğilim var.”
Dünyaya meydan okuyacak, küresel rekabette yer alacaksak lokomotifimizin üniversiteler olacağına kuşku yok. Özgener’in tarif ettiği gençleri yetiştirip, vizyoner üniversitelerden mezun etmeye mecburuz.
TEKNOLOJİK KAMPÜS
Tören sonrasında yetkililerden kampüs ve üniversitenin geleceği ile ilgili ayrıntılı bilgiler de aldık. Tek cümle ile özetlememem gerekirse, Güzelbahçe Kampüsü çevreye duyarlı, sürdürülebilir bir yaşam alanı olacak. Kampüste Ege Bölgesi’nin iklimine uygun tasarlanmış, temiz enerji teknolojileri kullanılacak. Binaların enerji performansı optimize edilmiş ve kampüs içi ulaşım elektrikli araçlarla sağlanacak. Yeşillikler içinde, doğayla uyumlu bir kampüs olacak.
Disiplinler arası eğitimi ve araştırmayı destekleyen birçok detay planlanmış. Öğrenciler ilgi ve yeteneklerine göre kişiselleştirilmiş eğitim alabilecekler. Modern laboratuvarlar ve araştırma merkezleri, akademisyenlerin en güncel teknolojiyle çalışmalarını sürdürmelerine olanak tanıyacak.
IoT, artırılmış gerçeklik ve dijital arayüzlerle zenginleştirilmiş hibrit eğitim imkânları sunulacak. Öğrenciler, sadece teorik bilgiyi değil aynı zamanda uygulamalı becerileri de burada kazanacaklar. Akıllı kampüs altyapısı, eğitim ve araştırma faaliyetlerini en verimli şekilde gerçekleştirmelerini sağlayacak.
Spor salonları, kapalı yüzme havuzu, futbol ve tenis kortları gibi tesisler de var.
Ayrıca yaratıcılık merkezi, kütüphane, öğrenci yurtları, kültür merkezi ve kreş gibi sosyal tesisler de kampüste olacak. Kısacası yok, yok...
ÖZGENER’DEN ESKİ BAŞKANLARA VEFA
İZMİR’e sık sık giden ve iş dünyasını kısmen de olsa tanıyan bir gazeteci olarak diyebilirim ki bu kentte tansiyon biraz yüksektir. İzmirliler dışarıya karşı tek vücut gibi gözükse de içeride çok hararetli tartışmalar yaparlar. Kızar, küser, barışırlar... İzmir Ticaret Odası Meclisi’nde de bu tür tartışmalar olur. Ancak dedim ya İzmirliler dışarıda bir olmayı da iyi becerir.
Başkan Mahmut Özgener’in konuşması sırasında en çok ilgimi çeken bölümlerden biri de üniversiteye katkı koyan isimler tek tek anması, hatırlatmasıydı. Başta Ekrem Demirtaş ve Hasan Denizkurdu olmak üzere üniversitenin bugünlere gelmesinde büyük emeği olan çok sayıda insanı tek tek sıraladı. Çok da iyi yaptı...
MİLENYUM VİZYONU
Bu aşamada ben de Ege Temsilcimiz Deniz Sipahi’nin geçtiğimiz günlerde yayınlanan yazısından bir alıntı yapmak isterim.
“Geçenlerde İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin Güzelbahçe Kampüsü’nün temel atma töreninde konuşmalar devam ederken ben eskilere; 2000’lerin başına gittim. Ahmet Piriştina büyükşehir belediye başkanı seçilmişti. Aklında İzmir’i yeniden cazibe merkezi haline getirmek vardı. Bunun için birçok proje planlandı. Turizmde kenti öne çıkarak organizasyonlar düşünüldü. Üniversite Oyunları örneğin onlardan biriydi. Kente mimari dokunuşların yetmeyeceğinin farkındaydı Piriştina...
Balçova’da dokuz yıldır kullanılmayan Grand Plaza otelinin binasının üniversite tarafından kullanılması kararını çıkardı. O günlerde İzmir Ticaret Odası’nın başkanı Ekrem Demirtaş’tı ve İzmir’in ilk vakıf üniversitesinin planlaması bitmek üzereydi. Binaya güçlendirme ve tadilat yapıldı ve üniversitede Ekim 2001’de dersler başladı.
26 Ekim günü 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel geldi; üniversitenin resmi açılışını yaptı ve ilk dersi verdi.
Öncesinde Demirel ile sohbet de ettik.
Kendisine nasıl bir konuşma yapacağını sorduk.
Dünyanın yeni bir döneme girdiğini, bir milenyum konuşması yapacağını söyledi.
Ben de salondaydım.
Bir ufuk turu yaptı Demirel ve İzmir Ekonomi Üniversiteli gençlere gelecek tavsiyelerinde bulundu.
Eminim aramızda olsaydı; bu öğrencilerle gurur duyardı.”
Paylaş