Bakanlık kurtlar sofrasına daldı!

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı taklit veya tağşiş yaptığı kesinleşen firmaları ve ürünleri internet siteleri üzerinden açıkladı. 173 firmanın 282 ürününde gıda sahtekarlığını tespit edildi.

Haberin Devamı

OCAK ayında bu köşede art arda yazılar yazıp ‘Ücretini ödediğimiz, yediğimiz-içtiğimiz ürünlerin akıbetine hakim miyiz? Aslında ne yiyoruz, içiyoruz’ sorularını odağa almış restoranlarda yapılan gıda hilelerini gözler önüne sermeye çalışmıştım.

Bakanlık kurtlar sofrasına daldı

Örneğin çorbalarda kullanılan kıymaya ‘ekstra’ ürünler katıldığını, salatalara dökülen zeytinyağlarının aslında gerçek zeytinyağı olmadığını, kanola ve mısır yağı karıştırarak maliyetlerin düşürüldüğünü belirtmiştim. Örnekler bunlarla da sınırlı değildi. Yemeklerde kullanılan tavuk suyunun tavuğun neresinden yapıldığının büyük bir soru işareti olduğunu, kimyasal çorba içiyor olabilme ihtimalimizin çok yüksek olduğunu söylemiştim. Dönerden, salataya, kebaptan tatlıya kısacası ne yersek yiyelim gıda sahtekarlarının sınır tanımadığına dikkat çekmiştim. İlk yazımızın başlığı ise ‘kurtlar sofrasıydı’

TAM 173 FİRMA

Haberin Devamı

Bakanlık kurtlar sofrasına daldı

Dün Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı uzun zamandır arar verdiği bir şey yaptı ve taklit veya tağşiş yaptığı kesinleşen firmaları ve ürünleri internet siteleri üzerinden açıkladı. Tam 173 firma 282 üründe taklit ve tağşiş yapmış. Liste o kadar uzun ki tüm firmaları ve ürünleri buraya koymam mümkün değil. Listenin tamamı dün öğlen saatlerinden itibaren hurriyet.com.tr’de yer aldı. Dileyenler listenin tamamını ve listede yer alan firmaların yaptıkları gıda sahtekarlıklarını net bir şekilde görebilir. Listede yakından tanınan firmalar da var küçük üretici ve restoranlar da... Peki neler yapmış bu firmalar? Kısaca anlatalım.

KÖFTEDE DOMUZ ETİ

Bakanlık kurtlar sofrasına daldı

İstanbul Esenyurt’taki bir restoranda Adana kıymasında, Tekirdağ Çorlu’da bir firmanın ürettiği kuru köfte ve sebzeli pişmiş köftede domuz eti tespit edildi. Aydın’da sucukta domuz eti çıkmış. Sadece domuz eti de değil birçok üründe tek tırnaklı (at, eşek) etine rastlandı. Dana etinden yapılması gereken sucuk ve salamlarda kanatlı eti (tavuk vb) bazı restoranların kıymalarında ise sakatat bulundu. Sade et ve et ürünleri yok listede. Riviera zeytinyağı olarak piyasaya sürülen yağlarda mumsu maddelere, farklı yağlara rastlandı. Ama bunlarla da bitmiyordu liste. Pul biberlerin boya ile renklendirildiği, bala fruktoz ve glukoz karıştırıldığı açıklandı. Yoğurtlarda jelatin, peynirlerde bitkisel yağ ve nişasta olduğu açıklandı.

Haberin Devamı

NE YİYİP, İÇİYORUZ BİZ

Gıda sahtekarlarının yöntemleri, sınır tanımazlığı karşısında söylenebilecek çok fazla şey yok. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın bu konudaki denetimleri ve teşhiri çok önemli. Umarım bu konudaki çalışmalar düzenli olarak devam eder. Ama hepsinden önemlisi vatandaşların ne yiyip içtiğine dikkat etmesi. Ne olur yediğiniz içtiğinizi sorgulayın. Etin kilo fiyatı belliyken üç kuruşa satılan lohusa şerbetli döneri de restoranda önünüze konulan biberden başka herşeye benzeyen baharatı da, salataya boca edilen kimyasal nar ekşisini de, kaymak yerine peçete serilmiş yoğurdu da fark edin artık. Bu konuda çocuklarımızı da bilinçdirmemiz şart. Unutmayın, sağlığımızla oynayanları bulup çıkarmak, yetkililere bildirmek önce bizim görevimiz.

Haberin Devamı

Bakanlık kurtlar sofrasına daldı

TEKNİK SERVİS GÖRÜNÜMLÜ HIRSIZLARA DİKKAT

İNTERNETTE bıraktığınız her iz bir veriye dönüşüyor. Her kişisel bilgi başta sizi vurmaya hazır bir silaha… Önümüzdeki dönemde yapay zekalar, robotlar dünyayı ele geçirir insanlığı yok eder mi bilmiyorum. Ancak çok yakın bir vadede kişisel bilgilerimizin siber saldırı aracına dönüşeceği, ülkeleri, iktidarları tehdit eder hale geleceği kesin.

Daha geçtiğimiz hafta yaklaşık 50 milyon Facebook kullanıcısının kişisel bilgileri 1 milyon dolara satın alınarak siyasi oylamalarda reklam amaçlı kullanıldı. Hem de hiçbirinin izni olmadan. Seçim kampanyasında bu bilgileri kullanıp reklam yapan, kampanyalarını bu bilgilere göre şekillendiren ise ABD Başkanı Donald Trump’tan başkası değil. Trump bu bilgileri ‘korku’ ve ‘umut’ veren siyasi mesajlarında ne kadar kullandı, bu bilgiler seçim zaferinde ne kadar etkili oldu zamanla ortaya çıkacak.

Haberin Devamı

EN BÜYÜK SİLAH

Peki sizce bu kişisel bilgiler sadece internet üzerinden elde ediliyor ve sadece reklam amaçlı mı kullanılıyor? Maalesef hayır. Kişisel bilgiler sanal korsanların, dolandırıcıların en büyük silahı durumunda. Ve yine maalesef bu bilgileri sadece internet üzerinden değil bizzat bazı şirketler veya çalışanları eliyle ortalığa saçılıyor.

Bakın, geçen hafta bana ulaşan okurum İ.E.’nin başına gelenler ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor. Okurum bir internet sağlayıcısını telefon ile arayarak abone oluyor. Ertesi gün Ankara’dan bir sabit numara kendini arıyor. Abone olmuşsunuz genel müdürlükten arıyorum diyor karşıdaki. Okuruma ana adı, baba adı, vs bilgiler soruyor. Okurum ise bu bilgileri zaten paylaştığına dikkat çekiyor. Telefonu kapatıyor ama içine bir şüphe düşüyor. Ertesi gün yine Ankara’dan bir sabit numara arıyor. Okuruma, internet bağlantısı için randevu alıp almadığını soruyor. Okurum ‘sizin şirketten aldım, siz sistemde görmüyor musunuz’ diye çıkışıyor. Karşıdaki bu kez randevununuz kaçta diye soruyor. Okurum, dalga mı geçiyorsunuz dediğinde karşıdaki sesiniz gelmiyor numarasıyla telefonu kapatıyor.

Haberin Devamı

NASIL ELE GEÇİYOR

Amaç ne? Amaç internet bağlantısı gerekçesiyle o adrese randevu saatinden önce gitmek. Hazır bekleyen varken eve girmek ve ortam müsaitse (yalnız ev sahibi, görevli vs. oyalayıp) soygun gerçekleştirmek.

Gelelim asıl soruya… İnternet servis sağlayıcısına verdiğiniz kişisel bilgiler nasıl oluyor da dolandırıcıların, hırsızların eline geçiyor?
Siz siz olun evinize gelen her hangi bir kurumun çalışanına mutlaka kimlik sorun ve asla tedbiri elden bırakmayın.

Yazarın Tüm Yazıları