‘4 adımda ihracatımızı katlayabiliriz’

Tecdelioğlu, çekirdekten, işin içinde bir isim. Ailesi 140 yıldır sanayici. Aile, sıcak ve soğuk demir işleme atölyesiyle iş hayatına başlıyor. Şu anda 17 şirket ve 3 ana faaliyet dalında, bir asrı aşkın süredir faaliyetlerine devam eden şirkette artık 3’üncü nesil işin başında. Dördüncü nesil de göreve hazırlanıyor. Başta otomotiv olmak üzere, beyaz eşya, çelik konstrüksiyon, makine sanayi ve mobilya pazarlarına hizmet veren şirket, vida, somun, cıvata ve bağlantı elemanları üretiyor.

Çetin Tecdelioğlu

Yıllardır işin içindeler o yüzden alanlarındaki tecrübeleri tartışılmaz. Geçtiğimiz günlerde bir araya geldiğimiz Tecdelioğlu’nu birlik kapsamındaki sektörlerin ihracatlarını artırmaya odaklanmış olarak gördüm. Çetin Tecdioğlu hedefi net ortaya koydu:

- Birlik olarak yılın ilk 11 ayında 13.2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. 2023 için de yüzde 10-15’lik artış beklentimiz var. Ancak bu artışı yeterli görmüyoruz. Bir anda ihracatımızı 20 milyar dolar seviyelerine hatta daha yukarılara taşıyabiliriz. İhracatımızı atılacak 4 adımla katlayabiliriz.

Adından bu 4 adımı sıraladı:

1- Sektörümüz çok ciddi kapasite yatırımı yaptı. Bu kapasitemizi kullanıp ürettiğimizi satmak istiyoruz. Bunun için de enerji desteğine ihtiyacımız var. Sektörümüze özel enerji tarifesi istiyoruz.

2- Avrupa ülkelerinde lojistik depolarının kurulmasını talep ediyoruz. Bu depolar sayesinde ürünlerimizi alıcılara daha hızlı ulaştırabiliriz

3- Özellikle alüminyum ve bakır gibi stratejik ürünler için Türkiye’de kurulacak LME depolarına ihtiyaç var. Böylece ülkemiz için stratejik olan ürünlere ulaşım kolaylaşacaktır.

4- İhracatçı olarak diğer bir beklentimiz ise STA imzalanan ülke sayısının bir an önce artırılması. İDDMİB olarak Latin Amerika ülkeleri, ABD ve Cezayir’le hızlı bir şekilde STA imzalanmasını bekliyoruz. Bu ülkeler ürünlerimiz için çok ciddi fırsatlar barındırıyor.

Tecdelioğlu, demir ve demir dışı metaller sektörünün alüminyumda, bakırda, dökümde, hırdavat sektöründe, ev ve mutfak eşyaları sektöründe, endüstriyel mutfak sektöründe çok ciddi kapasiteye sahip olduğuna dikkat çekti ve ekledi:

- 2019’dan bu yana sektörlere çok ciddi kapasite yatırımları yapıldı. İhracatçılar ve üreticiler olarak yaptığımız kapasite yatırımlarını tam anlamıyla kullanmak istiyoruz. Bu kapasitelerimizi doldurmak için daha fazla ihracat yapmamız şart.

Söylemesi kolay da Tecdelioğlu’nun ihracatı artırmak için dikkat çektiği 4 adımı nasıl atacağız? Reçeteyi de bizzat kendisi verdi:

ÖZEL TARİFE OLUŞTURULSUN

- Bunun için de ihracatçılar olarak rekabetçi enerji tarifesine ihtiyaç duyuyoruz. Çünkü üretim maliyetlerimizin yüzde 30-35’lik kısmını enerji giderleri oluşturuyor. Sektörümüze özel bir tarife oluşturulsun istiyoruz. Dünyadaki rakiplerimizle rekabet edebilmek için özel tarifeye ihtiyaç duyuyoruz. Daha fazla enerji tüketimimiz olduğu için daha yüksek enerji fiyatları ödüyoruz. Bize uygulanacak özel tarifelerden sonra daha fazla ihracatla daha fazla vergiyle bu açığı kapatabiliriz. Sektörde rekabetçi enerji tarifeleriyle eğer fiyatlandırma yapılırsa biz daha rekabetçi bir şekilde ürünlerimizi tüm dünyaya pazarlayabiliriz. Bize enerji konusunda destek olunursa 2023’te ihracatımızı 20 milyar dolara kadar çıkarabiliriz. Yüzde 10 büyüme değil, yüzde 25 büyümeleri yakalarız. Dünyada rekabette konteyner fiyatlarının yükselmesi sonrasında çok ciddi avantaj sağlamıştık. Çin’den 15 bin dolara kadar çıkan konteyner fiyatları 2 bin dolara kadar düştü. Böylece lojistik avantajımızı kaybediyoruz.

LOJİSTİK DEPO İÇİN DESTEK

- Diğer bir konumuz da özellikle Avrupa Birliği’nin içinde lojistik depolar oluşturulmasını istiyoruz. Hub’lar oluşturulursa buradan gönderdiğimiz ürünlerin e-ticaret üzerinden alıcılarla buluşmasını dahi sağlayabiliriz. Bakanlığın bize ön ayak olması çok önemli. Oluşturulacak depolara demiryolunun, karayolunun, gemilerin ulaştığı bir ağ oluşturulmasını istiyoruz. Bu depolar ve limanlar sayesinde hızlı teslimat yapabileceğimiz, ürünlerimizi hazır bekleteceğimiz depolar oluşturabilirsek ihracatımıza çok büyük katkı sağlarız.

ELM DEPOLARI İÇİN MEVZUAT BEKLİYORUZ

- ELM depoları da sektörümüzün talepleri arasında. Türkiye’de ELM depoları kurulması gerekiyor. Bakır ve alüminyum ülkemiz için çok kritik. Bununla ilgili devlet bize liman açsın ya da yer açsın da demiyoruz. Devletten mevzuat çıkarmasını talep ediyoruz. Depolara ne koyacağız, alüminyumun, bakırın sonuçta hammaddesini koyacağız. Hammaddesi direkt böyle soruyorum ki, aynen böyle, hammaddesini koyacağız. Böylece fiyat oynaklıklarından artı primlerden tasarruf etmiş olacağız.

Bu ELM depolarının açılmasını sağlarsak sadece alüminyumda 1 milyar dolarlık tasarruf sağlamış oluruz. Mevzuat çıkarsa dünyada Londra Metal Borsası’na kote, antrepo depo işletmecileri var. Onlardan bir tanesi gelip Türkiye’ye yatırım yapabilir veya Türk yatırımcılar yatırım yapar. Türkiye’de de arz güvenliği sorunu var. Alüminyum, bakır gibi ürünler elektrik, elektronik, iletişim, savunma sanayi gibi alanlarda kullanılıyor. Eğer bu malzemeler Türkiye’de stratejik olarak kolay ulaşabilir olmazsa herhangi bir savaş anı, herhangi bir pandemi anında işletmelerimizi devam ettiremeyiz. Türkiye’de 2 milyon ton alüminyuma ihtiyaç duyuluyor. Bunun 80 bin tonu Türkiye’den elden ediliyor. Bakırda da benzer bir durum var. Türkiye’de yıllık 500 bin ton bakıra ihtiyaç duyuluyor. Yaklaşık 400 bin tonluk kısmı ithal geliyor. Bu kadar ithalata ihtiyacı olan sektörün Türkiye’de ELM deposu olmazsa olmaz.

STA’LARA AĞIRLIK VERİLMELİ

Cezayir’e, Meksika’ya, ABD’ye, Brezilya’ya giremiyoruz yüksek vergilerden dolayı. Buralarla yapılacak STA’lar ihracatçımızın önünü açacaktır. Latin Amerika pazarına, ABD’ye ve Cezayir gibi ülkelere STA konusunda ağırlık verilmeli, üst düzey resmi ziyaretlerde bulunulmalı. Yüksek vergi istendiği için büyük pazarları Türk ihracatçılar olarak kaçırıyoruz. Türkiye bu ülkelerle ciddi ticaret fırsatı yakalayabilir.

Tecdioğlu’nun temsil ettiği sektörlerin ihracatının bu yıl yaklaşık 15 milyar dolara ulaşacağını varsayarsak bu 4 adımla 20 milyar dolarlık potansiyele ulaşılma ihtimali dikkate alınmaya değer.  Tecdelioğlu bu hedefi ve taleplerini Ankara’nın ve iş dünyasının gündemine sokmakta kararlı. Bakalım başarılı olacak mı, birlikte göreceğiz...