Sedat Ergin: MİT'te görev değişikliği

Sedat ERGİN
Haberin Devamı

MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun'un üzerinde oldukça spor bir kıyafet ve beyaz koşu ayakkabıları var. Hemen yanında oturan MİT Müsteşar Yardımcısı, teşkilatın iki numaralı ismi Mikdat Alpay ise sohbete takım elbiseyle gelmiş. Salonda takım elbiseli olan bir tek Alpay var.

Bu ikilinin geçmişinin ilginç bir öyküsü var. 1997 sonunda dönemin MİT Müsteşarı Sönmez Köksal'ın Paris Büyükelçiliği'ne atanması kararlaştırıldığında başlıca adaylar olarak yine bu iki isim ortaya çıkmıştı:

Alpay, merkezde bugünkü görevindeydi. Atasagun ise MİT'in Londra Temsilcisi'ydi.

Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz ağırlığını Londra'daki adaydan yana koyunca Atasagun Müsteşarlığa gelmiş, Alpay ise Müsteşar Yardımcılığı'na devam etmişti.

Mikdat Alpay, şimdi MİT'in CIA ve FBI ile en üst düzeyde diyaloğunu yürütmek üzere Washington'a gidiyor.

Atasagun, sohbetin Alpay'ın atanmasıyla ilgili haberler üzerine düzenlendiğini anlatarak söze giriyor.

Atasagun, Alpay'ın atama gerekçesini şöyle anlatıyor:

‘‘İşin aslı şu: Washington artık bizim için çok önemli. Son aylarda Ermeni ve Kürt meselelerinin Türkiye'nin gündemini bu kadar meşgul etmesi, bu konuların diplomatlar dışında ABD'de devlet işleyişinde önem taşıyan noktalara da anlatılması ihtiyacını doğurdu. Siz Washington'da derdinizi iyi anlatamazsanız, dünya sahnesinde istediğiniz etkiyi gösteremiyorsunuz.’’

MİT Müsteşarı, şöyle devam ediyor:

‘‘Öyle bir temsilci gönderelim ki dedik, gerektiği zaman (CIA Başkanı George) Tenet da dahil her kapıyı açabilsin ve Türkiye'nin tezlerini anlatabilsin. Yani Mikdat Bey'in Washington'a gidişinin birinci nedeni, Türkiye'nin tezlerini en üst düzeyde anlatmasına katkıda bulunmaktır.

Atasagun, ardından ikinci nedeni sıralıyor:

‘‘Hepimiz teşkilat içinde ana noktaları uzun süre elimizde tutmamak zorundayız. Hepimizin giriş tarihi 67-68 yılları. Oysa yeni yetişen çok yetenekli arkadaşlarımız da var. Onlara da hak ettikleri yerleri, emeklilikleri gelmeden açmak istiyoruz.’’

MİT Müsteşarı, ardından kararın nasıl alındığını anlatıyor:

‘‘Biz bu konuyu dördümüz, yani sizin A-Takımı dediğiniz ve benim, Mikdat Bey'in ve ayrıca diğer müsteşar yardımcıları Emre Taner ve Sadi Sağdan'la bir araya geldiğimiz kurulda bir aydır konuşuyoruz. Kararı birlikte aldık ve ardından hükümete açtık.’’

Atasagun'un bu takdiminden sonra sözü Alpay alıyor ve ‘‘Bu görev ortaya çıktı ve bana verildi. Görevin sorumluluğu neyi gerektiriyorsa yerine getireceğiz’’ diye konuşuyor.

Alpay, ‘‘Şenkal Bey ile biz 32 yıllık arkadaşız’’ diye ekliyor.

Atasagun da ‘‘İçimizde burukluk yok. Bu kafalarda bir sürgün gibi anlaşılırsa ben de, Mikdat Bey de üzülürüz’’ diyor.

Yazarın Tüm Yazıları