Paylaş
Bundan önceki grafiklerde yaptığımız eklemeler genellikle süreklilik içinde düzenli bir şekilde irtifa kazanan bir çizgiye işaret ediyordu. Bu artış özellikle sonbaharla birlikte kaygı verici bir görüntü kazanmıştı.
Bu kez bazı göstergelerde son iki hafta içinde iki katına yakın artışlar patlak verince, tablolardaki eğriler daha önceki haftalara kıyasla çok sert bir tırmanışa geçti. Bu da grafiklerin yüzölçümünün dikey olarak ciddi bir şekilde büyümesine yol açtı.
YENİ HASTA SAYISI İKİ HAFTADA KATLANDI
Tabloların yorumuna gelirsek, önce en üstte yer alan ve COVID-19 testi ‘pozitif’ çıkıp aynı zamanda belirti de gösteren “yeni hasta” kategorisine ilişkin grafikteki olumsuz yönelişle başlayalım.
Bu grafik, Sağlık Bakanlığı’nın verilerini esas alarak yeni hasta sayılarının haftalık toplamlarını gösteriyor. Ancak haftalık toplamdan önce günlük sayılar üzerinden hareket edelim. Bakanlığın ilk kez ‘hasta’ başlığı altında duyurduğu günlük sayı 29 Temmuz tarihinde 942’ydi. Önceki akşam 29 Kasım tarihinde açıklanan hasta sayısı ise 6 bin 439 oldu. Bu, tam dört ay içinde günlük bazda yaklaşık 7 kat bir artışa işaret ediyor.
Burada düşündürücü olan, günlük yeni hasta sayısının son iki hafta zarfında iki katına tırmanmasıdır. Şöyle ki, 15 Kasım’da günlük 3 bin 223 olan yeni hasta sayısı önceki gün 6 bin 439’a ulaşmıştır.
Geriye dönük baktığımızda, 5 Ekim’de 1.603 olan hasta sayısının 15 Kasım’da iki katına yükselerek 3 bin 223’e geldiğini görüyoruz. Bir başka anlatımla, günlük hasta sayısının iki katına çıkması için daha önce altı hafta geçerken, bu kez yalnızca iki hafta geçmiştir.
Haftalık toplamda ise 9-15 Kasım aralığında 20 bin dolayındaki yeni hasta toplamı, 23-29 Kasım kesitinde 47 bin 529’a yükselerek 2.3 katına çıkmıştır.
AĞIR HASTALARDAKİ ARTIŞ DİKKAT ÇEKİCİ
Bunun gibi 29 Temmuz tarihinden itibaren paylaşılmaya başlanan ‘ağır hasta’ sayısındaki artış da çok dikkat çekicidir. Şöyle ki, 29 Temmuz’da ağır hasta sayısı 542’ydi. Bu sayı 29 Kasım tarihinde ise 5 bin 11 olarak kayda geçmiştir. Dört ay içinde 9 katın üstünde bir artış söz konusudur.
Bu göstergede üç haftada iki kat dolayında bir artış kaydedilmiştir. Türkiye’de 5 Kasım tarihinde toplam ağır hasta sayısı 2 bin 564 iken, bu sayı önceki akşam 5 bin 11’e çıkmıştır. Oysa daha önce 5 Kasım’a giden süreçte ağır hasta sayısının iki kat yükselmesi 13 Eylül (1.267) ile 5 Kasım arası (2 bin 564) arasındaki yaklaşık yedi hafta içinde kaydedilmiştir. Görüleceği gibi, ağır hasta sayısının ikiye katlandığı süre giderek daralmaktadır.
RESMİ ÖLÜM SAYILARINDA ÜRKÜTÜCÜ ARTIŞ
Vefat sayılarını karşılaştırdığımızda yine ürkütücü bir tablo beliriyor. 29 Temmuz’da 14 kişi vefat etmiştir. Önceki akşam ise 185. Günlük vefat sayısı dört ayda 13 kat artmış görünüyor.
Bu göstergede üzerinde durmamız gereken nokta şudur. 15 Kasım tarihinde bir günde 89 kişi vefat ederken, önceki gün yani tam iki hafta sonra bu sayı 185’e çıkmıştır. Artış oranı iki katın biraz üstündedir.
Vefat sayısının 15 Kasım’dan (89 kayıp) önce ikiye katlanma aralığı eylül ayının ilk haftasında başlamaktadır. 31 Ağustos tarihinde günlük vefat eden vatandaşlarımızın sayısı 44’tü. Bir başka deyişle, daha önce günlük vefat sayısı neredeyse 11 haftada ikiye katlarken, bu kez aynı orandaki artış iki haftada gerçekleşmiştir.
Bu artışların sağlamasını toplam vefat sayısı üzerinden de yapabiliriz. 9-15 Kasım haftasında 620 vatandaşımız vefat ederken, 23-29 Kasım haftasında insan kaybı sayısı 1.200 olmuştur. 31 Ağustos-6 Eylül haftasında ise toplam kayıp sayısı 347’ydi.
16-22 KASIM HAFTASINDAKİ TÜRBÜLANS
Tablolar daha yakından incelendiğinde, özellikle 16-22 Kasım haftasının salgının bütün seyri açısından ciddi bir sarsıntı yarattığını vurgulamalıyız. Bu hafta günlük 3 bin 316 yeni hasta sayısı ile başlamış, 6 bin 17 hasta ile sonuçlanmıştır. Bu gösterge geçen salı günü (24 Kasım) bugüne dek kaydedilen en yüksek hasta eşiği olan 7 bin 381’e çıkmış, ardından kısmen gerileyerek geçen haftayı 6 bin 439 sayısı ile kapatmıştır.
Özellikle 16 Kasım haftasında sert bir artış yaşanırken, 17 Kasım Salı günü ikinci dalgadaki ilk kısıtlayıcı önlemler paketi açıklanmıştır.
TEHLİKE KAPIDAN İÇERİ GİRİNCE
Grafiklerdeki çizgilerin yukarı doğru ilerleyen hareketlerine baktığımızda şu gerçeğin altını çizmeliyiz. Salgın özellikle ağustos ayından itibaren irtifa kazanmaya başlamış, eylül ayından itibaren bu yöneliş iyice belirginleşmiş ve kasım ayında tırmanışa geçmiştir.
Aslında paylaştığımız bütün bu tablolar, bize salgının ikinci dalgasının hiçbir şekilde bir sürpriz olarak gelmediğini, bütün radarların çok açık bir tehlikenin yaklaşmakta ve şiddet derecesinin yükselmekte olduğunu net bir açıdan gösterdiğini anlatıyor.
Şu an karşı karşıya olduğumuz sert tırmanma için “Tehlike çanları çalıyor” demenin galiba yetersiz kaldığı bir noktaya varmış bulunuyoruz. Daha gerçekçi bir nitelemeyle, tehlikenin kapıdan içeri girdiğini artık kabul etmemiz gerekiyor.
Beliren tehlike karşısında erken uyarı sistemi çalıştırılıp, kısıtlayıcı önlemlere erken bir zamanda başvurulması daha isabetli olmaz mıydı?
Paylaş