Akıncı’yı darbecilerden geri alan komutana bakın ne oldu

Şimdi 16 Temmuz sabahı Akıncı Üssü’ndeki karargâh binasına ve buradaki bir odada gece yarısından beri gözleri bağlı, elleri ve ayaklarından kelepçelenmiş olarak alıkonmuş Orgeneral Güler’in durumuna bakalım.

Orgeneral Güler’in tanık sıfatıyla verdiği 19 Temmuz 2016 tarihli savcılık ifadesinde Orgeneral Öztürk’ün kendisini bu odada birkaç kez ziyaret ettiğini okuyoruz. İfadesine göre, ilk ziyarette Öztürk içeri girip “Yav Yaşar, sen burada ne geziyorsun, burada olduğundan hiç haberim yoktu” diyerek gözlerini bağlayan bezi açmış, getirttiği bir bıçakla ellerindeki ve bacaklarındaki plastik kelepçeleri kesmiştir. Öztürk, ardından kapıda silahlı nöbetçi olduğunu söyleyerek odadan ayrılmıştır. Güler, “Duvarda bulunan saate baktığımda 11.15 olduğunu gördüm diyor”

Akşam saatlerine kadar odada kalmıştır Güler. Saat 16.00’dan sonra Öztürk odaya iki kez daha gelmiş, ikinci ziyaretinde “buradaki adamların teslim olmaya karar verdiklerini” söylemiştir.

Güler, “Saat 18.30 sularında Korgeneral Yıldırım Güvenç ile Özel Kuvvetler’den gelen ekip yanıma geldiler, ‘Komutanım sizi götürmeye hazırız’ dediler” diye anlatıyor.

Güler’in anlatımından kendisinin zorla alıkonduğu odadan Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanı Korgeneral Yıldırım Güvenç ve beraberindeki Özel Kuvvetler tarafından kurtarıldığını anlıyoruz.

*

Korgeneral Güvenç, dönemin Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar’ın Genelkurmay Başkanı Vekili sıfatıyla verdiği emir çerçevesinde 16 Temmuz’da öğleden sonra dört tank ve dört zırhlı muharebe aracıyla Akıncı Üssü’ne giderek üssün darbecilerden geri alınmasını operasyonunu yöneten komutandır.

Ümit Dündar, 18 Ekim 2016 tarihinde TBMM Darbe Araştırma Komisyonu’na verdiği ifadede 15 Temmuz gecesi Korgeneral Güvenç’in kendisini Ankara’dan aradığını, Genelkurmay Karargâhı’nda çatışmaların sürdüğünü, Kara Kuvvetleri karargâhının darbecilerin elinde olduğunu aktardığını, kendisiyle temas eden en kıdemli korgeneral olduğu için Güvenç’e “Ankara’daki faaliyetlerden sorumlu olmasını, olayı koordine ederek gelişmeleri rapor etmesini emrettiğini” anlatıyor.

Dündar, Güvenç için “Emirlerimi uyguladı” şeklinde konuşuyor. Dündar’ın verdiği emirlerden biri de Akıncı ile ilgilidir. Orgeneral, şunları söylüyor:

“Akıncı Kışlası’nın kontrol altına alınması önem taşıyordu. Ankara’da temasta olduğum Yıldırım Güvenç’e oranın kontrol altına alınması ve darbecilerden kurtarılması gerektiğini düşünerek o yönde talimat verdim. Kendisi de gitti Akıncı Kışlası’na ve oradan kontrolü alarak çıktı, o şekilde ifade edeyim.”

Yıldırım Güvenç, bu operasyon öncesinde de gece boyunca Orgeneral Dündar ile temas içinde kalarak darbeye karşı faaliyet yürütmüş, astlarına darbecilerin talimatlarına uyulmaması yönünde bir dizi emir vermiştir.

*

Korgeneral Güvenç, 22 Temmuz 2016 tarihinden bu yana FETÖ/PDY örgütüne üye olduğu ve hükümeti devirmek amacıyla darbeye katıldığı suçlamasıyla ve müebbet hapis talebiyle tutuklu bulunmaktadır.

Savcı, bu suçlamayı yöneltirken kendisi aleyhinde iki delil öne sürüyor. Bunlardan birincisi FETÖ/PDY mensubu darbecilerin hazırladığı görevlendirme listelerinde isminin karşısına “TRT Genel Müdürü” yazılmış olmasıdır. Darbeciler, ayrıca bu listelerde kendisinin “Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanı” olarak “görevine devam edeceği” yönünde not düşmüştür. Bunlar dışında kendisine atfedilen hiçbir fiil söz konusu değildir.

Güvenç, savunmasında görevlendirme listeleri hakkında hiçbir bilgisinin olmadığını, isminin bu listelere gıyabında yazıldığını belirtiyor.

Korgeneral Güvenç, önce 150 sanıklı Kara Kuvvetleri Komutanlığı darbe davasına sanık olarak dahil edilmiş, ancak Ankara
19. Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Temmuz 2017 tarihindeki duruşmada dosyasının bu davadan ayrılmasına karar vermiştir.

Orgeneral Dündar, komisyonda Korgeneral Güvenç için “Masumdur veya suçludur anlamında söylemiyorum, sadece yaşadığım olayı net olarak anlatıyorum...” diye konuşuyor.