AİHM sicilimiz için bir anlama kılavuzu

AVRUPA Konseyi’nin web sitesine (http://www.coe.int) adresinden girdiğiniz zaman üstte soldan ikinci kutu içindeki “human rights” (insan hakları) bölümünü tıklayın lütfen.

Haberin Devamı

Karşınıza açılan sayfada Konsey’in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) mekanizması da dahil olmak üzere bu alandaki bütün faaliyetlerini görebilirsiniz.

Eğer Türkiye’nin AİHM kararlarını uygulamasıyla ilgili performansını merak ediyorsanız, üstte karşınıza çıkan üç kolon arasından “Protection of Human Rights...” (İnsan Haklarının Korunması) yazan en soldakine gelin. Bu kolonun yukarıdan aşağıya doğru ikinci sırasında “Execution of Judgements” (Kararların Uygulanması) diye başlayan bölümün üzerini tıklayın.

Karşınıza açılan sayfada en soldaki “Pending Cases/State of Execution” (Bekleyen Davalar/Uygulama Durumu) bölümünün üstüne de tıklamanız gerekiyor. Burada her ülke hakkında AİHM tarafından verilmiş olan ihlal kararlarının sayısı ve bunların özet bilgileri yer alıyor. Ayrıntılı bilgi için karşınıza çıkan kutuda “State” (Devlet) bölümünün karşısındaki oku aşağı doğru indirerek sondan ikinci “Turkey” yazısına gelin ve hemen alttaki “Search” kutusunun üzerini tıklayın.

Haberin Devamı

UYGULANMAYAN 1776 KARAR VAR

Dün hepsi 10 saniyeden de az süren bütün bu işlemleri yapınca açılan sayfada karşıma yüzlerce karar döküldü. Bu arada en üstte 1776 sayısıyla karşılaştım. Yani dün itibarıyla Türkiye’nin uygulamakla yükümlü olduğu tam 1776 AİHM kararı bulunuyordu. Sayfada Norveç’in karşısında ise 1 yazıyordu (yazıyla bir).

Bu listeyi belli aralıklarla AİHM’nin web sitesine girip kontrol ediyorum. Bu yıl 2 Şubat tarihinde baktığımda sayı 1773’tü. Türkiye yerinde saymış.

Listeyi nasıl anlamalıyız? Aşağı doğru inen liste, Türkiye hakkında AİHM’nin vermiş olduğu, ancak uygulanmamış, gereği yapılmamış mahkumiyet kararlarını gösteriyor. Aslında AİHM pek çok mahkumiyet kararında Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin birden çok maddesini -bazen 2, bazen 3, bazen 4- ihlal ettiğine hükmettiği için, toplam ihlal sayısı, toplam 1776 olan mahkumiyet sayısının çok üstünde. (Örneğin Dink kararında 4 ihlal var.)

Geçen 25 yıl içinde Türkiye, AİHM’den 2800 dolayında mahkumiyetle Avrupa ihlal birinciliğini koruyor. Türkiye’nin bu durumda kararların 3’te 2’sini uygulamadığı sonucu çıkıyor.

AİHM’nin zorunlu yargı yetkisini tanıdığı için Türkiye’nin mahkemenin kararlarını uygulaması uluslararası hukukun dayattığı bir yükümlülük. Bu haliyle Avrupa Konseyi’ne üye olmanın, bu kulüpte üye kalmanın bir şartı bu.

Haberin Devamı

HÂKİMLERE EĞİTİM ÇALIŞMASI

Avrupa Konseyi, AİHM kararlarının uygulama durumunu siyasi kanadı olan Bakanlar Komitesi üzerinden izliyor.

İzlemedeki ilk adım, uygulanmayan kararların -askıya çıkartılma gibi- listeyle kamuoyuna ilan edilmesi.

Kararın uygulanması, o ihlal kararına yol açan nedenlerin ortadan kaldırılması demek. Bu da ihlale yol açan yasa maddesini ya da yönetmeliği değiştirmeniz ya da ihlal nedeni olan yargı pratiklerini düzeltmenizle oluyor.

Örneğin, Türkiye bu çerçevede sıkça Bakanlar Komitesi’ne “eylem planları” vererek “Hakim ve Savcılara AİHM içtihatları doğrultusunda eğitim çalışması yaptığını” bildiriyor.

Bakanlar Komitesi yıl içinde belli aralıklarla bu kararların uygulanma durumunu ilgili ülkeye soruyor. Türkiye de her seferinde bu kararlarla ilgili “neler yaptığı” konusunda bildirimde bulunuyor. Örneğin, Türkiye Hrant Dink kararının uygulanması konusundaki son eylem planını Komite’ye 26 Eylül 2011’de sundu.

Komite, gereken önlemlerin alındığına, yani uygulamada kararın gereğinin yerine getirildiğine ikna olursa o mahkumiyeti “kapatıyor”, yani kararı askıdaki listeden düşüyor. Ne yazık ki, Türkiye son dönemde mahkumiyet kararlarının çok azını kapatabildiği ve bu arada devamlı yeni mahkumiyetler aldığı için listede bir iyileşme olmuyor.

Haberin Devamı

HÜKÜMETİN ÜZERİNDEKİ AİHM BASKISI

Her vatandaşımızı belli aralıklarla yukarıda adresini verdiğim bu listeye bakarak ülkemizin AİHM performansını izlemeye davet ediyorum.

Bu liste aslında Türkiye’nin Avrupa hukuk sistemi karşısındaki hal ve gidiş karnesidir. Ve buradaki notumuzun karşısında maalesef sınıfta kalmaya tekabül eden “çok zayıf” kanaati yazıyor.

Hükümetin önce üçüncü yargı paketi ve hemen ardından da dördüncüsünü TBMM’den geçirmek istemesinin gerisinde AİHM’deki bu listeyi eritme çabasının da önemli bir yer tuttuğunu teslim etmeliyiz.

Yazarın Tüm Yazıları