14 Mayıs analizi... Milliyetçi oylarda kayda değer hareketlilik

Önceki gün yapılan seçimler önümüzdeki dönemde değerlendirilirken sıkça hatırlanacak yönlerinden biri, sonuçlarının önceden tahmini konusunda kamuoyu araştırmacıları ve siyasi yorumcuların azımsanmayacak bir kesiminin bazı başlıklarda yanılmaları olacaktır.

Haberin Devamı

Geriye dönüp baktığımızda, bu araştırmaların önemli bir bölümünün Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu Cumhur İttifakı’nın adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın önünde, bazılarının ise ikisini birbirine çok yakın gösterdiklerini görüyoruz.

Keza, Meclis seçiminde muhalefet partilerinin Cumhur İttifakı’na karşı sayısal üstünlük sağlayacağı görüşü de çok uzun bir zamandır kamuoyunun azımsanmayacak bir kesiminde genel kabul gören bir tahmin olarak yerleşmişti.

Önceki akşam açıklanan sonuçlarla bu yöndeki bütün öngörüler altüst olmuştur.

DİP DALGA MİLLİYETÇİ TABANDA MI?

Burada üzerinde durulması gereken, yalnızca Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’nun önünde çıkması değil, aynı zamanda MHP’nin de sandıkta geriye düşeceği yolundaki beklentilerin aksine, gücünü belli ölçülerde korumuş olmasıdır. Bir önceki 24 Haziran 2018 seçiminde 5 milyon 565 bin 331 oy alan MHP’ye önceki gün sandıkta 5 milyon 476 bin 621 oy çıkmıştır. Yüzde 11.10 oranından 10.06 oranına gerilemiştir. Buna karşılık Parlamento’daki milletvekili sayısını 49’dan 1 artışla 50’ye çıkartmıştır.

Haberin Devamı

Buna cumhurbaşkanlığı seçiminde ATA İttifakı’nın adayı MHP kökenli Sinan Oğan’ın 2.8 milyon dolayında oy alıp yüzde 5 oranının üstüne çıkarak yaptığı kritik hamleyi de eklemek gerekir.

Aslında Oğan’ın bir yükseliş eğrisi yakaladığı son haftalarda sıkça vurgulanan bir yönelişti. ATA İttfakı’nın paydaşı olan Prof. Ümit Özdağ’ın Zafer Partisi’nin de Meclis seçiminde barajı geçemese de 1 milyon 214 bin oy (yüzde 2.23) aldığı not edilmelidir.

Sonuçta bu seçimin işaret ettiği önde gelen yönelişlerinden birinin, milliyetçi seçmen tabanının zemin kazanması olduğunu belirtebiliriz. Ayrıca, cumhurbaşkanlığı seçiminde İYİ Parti tabanından Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelmediği anlaşılan belli bir miktar milliyetçi seçmeni de bu denkleme dahil edebiliriz.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci tura gidildiğinde de nihai sonucun belirlenmesinde milliyetçi seçmen kitlesinin önemli bir rol oynaması muhtemeldir.

Pek çok yorumcunun da dikkat çektiği gibi bu seçimin dip dalgası milliyetçi oylarda kendisini göstermiştir.

Haberin Devamı

AKP-MHP İKTİDAR BLOKU YİNE BELİRLEYİCİ

Her halükârda ülkedeki siyasi atmosferi okuyabilmek açısından bu kesimdeki seçmen davranışlarının, bu davranışlara etki eden faktörlerin çok detaylı bir tahlili gerekiyor. Kuşkusuz, Suriyeli sığınmacıların toplumda yarattığı yaygın rahatsızlığın bu noktada önemli bir faktör olduğu tartışma götürmez.

Bu arada, HDP’nin Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemesi ve bu desteğin Cumhur İttifakı tarafından rakibini PKK ile özdeşleştiren bir negatif kampanya içinde kullanılması, seçim kampanyadaki iklimi etkileyen bir faktör olarak kayda geçirilebilir.

Ayrıca sonucu değerlendirirken, özellikle MHP üzerinden Erdoğan’a yönelen milliyetçi oyların sonuçta bir kez daha belirleyici olduğunu vurgulamalıyız. Nasıl 2018 yılında kendisine cumhurbaşkanlığını getiren kapılardan birini sandıkta MHP’nin desteği açtıysa, bu destek önceki gün yine belirleyici olmuştur.

Haberin Devamı

Tabii Erdoğan’ın da Büyük Birlik Partisi, Yeniden Refah Partisi ve HÜDA PAR’ı kendi ittifak zeminine dahil ederek bu zemini mümkün olduğu kadar genişletmesinin etkisi de ayrıca göz önünde bulundurulmalıdır.

AK PARTİ OYLARINDA 7 PUANLIK DÜŞÜŞE DİKKAT

Bununla birlikte, seçim sonuçlarını analiz ederken AK Parti ile ilgili kayda değer bir durumun da altını çizmeliyiz. Bu da iktidar partisinin Millet Meclisi seçiminde aldığı oy miktarında bir önceki 24 Haziran 2018 seçimine kıyasla meydana gelmiş olan reel düşüştür.

Şöyle ki, 24 Haziran 2018’de hem yurtiçi hem de yurtdışı ve gümrük kapıları seçim sonuçları toplandığında, AK Parti’nin aldığı oy miktarı 21 milyon 338 bin 693. Bu miktar toplam oyun yüzde 42.56’sına denk geliyordu.

Haberin Devamı

Dün saat akşam saatlerinde AA tarafından yayımlanan, sandıkların açılan yüzde 99.86’sı üzerinden nihai olmayan yurtiçi ve yurtdışı oyları toplamında ise AK Parti’nin önceki gün aldığı oy 19 milyon 346 bin 135 olarak görünüyordu. Nihai rakamlar açıklandığında, bu sayı bir miktar daha artabilir. Unutmayalım ki, bu toplamda sınırlı bir oranda da olsa HÜDA PAR seçmenlerinin oyları da var.

Bu rakamı baz aldığımızda, bundan 5 yıl öncesine kıyasla AK Parti’nin oyunun 2 milyona yakın gerilediğini kayda geçirmemiz gerekiyor. Bir önceki genel seçimde bu parti için oy kullanmış olan bu kadar seçmen bu kez aynı desteği tekrarlamaktan kaçınmıştır.

Üstelik aradan geçen zaman zarfında 2018 yılında 59 milyon 367 bin 469 olan seçmen sayısı 2023’te 64 milyon 113 bin 941’e yükselmiştir. Yani seçmen sayısı 4 milyon 746 bin kadar artmıştır.

Haberin Devamı

Bunun sonucudur ki, AK Parti’nin toplam oy oranı 2018’deki yüzde 42.56 oranından bu kez reel olarak yüzde 35.58’e gerilemiştir. Burada 7 puan gibi bir oy kaybı söz konusudur. AK Parti, bu durumda 3 Kasım 2002 tarihinde katıldığı ilk seçimde aldığı yüzde 34.28 oranına yaklaşmıştır.

AK Parti’nin 2018 seçiminde çıkarttığı 295 milletvekili sayısı önceki gün 29 eksiğiyle 266’ya inmiştir.

İlginç bir noktaya daha dikkat çekelim. Aldığı bu sonuç, AK Parti’nin 12 Haziran 2011 seçimindeki 21 milyon 399 bin ve 1 Kasım 2015 seçimindeki 23 milyon 681 dolayındaki oyun da altındadır.

MİLLETİN SANDIKTA VERDİĞİ MESAJ

Kuşkusuz, bu durum AK Parti’nin seçimden birinci çıktığı ve bu kaybına rağmen başat siyasi aktör olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Bununla birlikte AK Parti açısından seçmen kitlesinde bir zemin kaybının yaşandığı da bir olgudur.

Bunun hangi bölgelerde, hangi sosyolojik katmanlarda ortaya çıktığı detaylı analizlerin konusu olmalıdır. Her halükârda son dönemde Türkiye’de yaşanan yüksek enflasyonun, bunun beraberinde getirdiği hayat pahalılığı ve ayrıca deprem felaketinin yönetiminde karşılaşılan sorunlar başta olmak üzere iktidardaki AK Parti’ye atfedilecek bir dizi olumsuzluğun partiye verilen destekte bir aşınmaya yol açtığını teslim etmek gerekir.

Kritik bir noktayı daha hatırlatalım. AK Parti’nin 1 Kasım 2015 seçiminde 23 milyonun üstünde olan Meclis oyu 24 Haziran 2018 seçiminde 21 milyon civarına düştüğünde, Cumhurbaşkanı Erdoğan gece yarısı yaptığı balkon konuşmasında “Milletimizin sandıkta partimize verdiği mesajı da aldık” diyerek partisinin uğradığı kaybı kabul etmişti.

Yüzde olarak Ak Parti’nin o seçimdeki kayıp oranı 7.6 puandı. Kayıp oranı bu kez 7 puan dolayındadır. Böyle de olsa önceki gün sandıktan çıkan şu sonucu teslim etmemiz gerekiyor: Erdoğan, burada uğradığı kayba rağmen, MHP ile oluşturduğu iktidar blokunu koruyarak, ittifak zeminini genişleterek ve aynı zamanda iktidarda olmanın verdiği imkânlardan geniş bir şekilde yararlanıp sert bir negatif kampanyayla, cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunu rakibi Kılıçdaroğlu’nun 5 puana yaklaşan bir farkla önünde bitirebilmiştir.

Yazarın Tüm Yazıları