Paylaş
O, Türkiye’nin lisanslı en yaşlı atleti. Erdoğan Dulda. Tam 81 yıldır aralıksız koşuyor 91 yaşındaki ihtiyar delikanlı. Birçoğumuz bu yıl 83’üncüsü düzenlenecek olan 27 Aralık Büyük Atatürk Koşusu’ndan tanıyoruz ama O, “Yalnızca burada değil, Atatürk sayesinde 81 yıldır dünyanın her yerinde koşuyorum” diye özetliyor Avrupa ve dünya şampiyonaları ile olimpiyat koşuları görmüş kariyerini. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhuriyetin ilk yıllarında Ankara’da açtığı leyli (yatılı) okullarında ilköğretimini tamamlayan Dulda, atletizm ile de yine Atatürk’ün çocuklar için Taşhan’da (Ulus) yaptırdığı spor alanında tanıştı. Atatürk’ü de 1934 yılında henüz 6 yaşındayken Anafartalar Caddesi’nin altındaki bu spor alanında çocuklarla bir araya geldiği gün gördü. Sporun yanı sıra tiyatroyla ilgilendi ve Devlet İstatistik Enstitüsü’ndeki 32 yıllık memuriyetinde Türkiye’nin farklı illerinde görev aldı. Yani ömrü boyunca hem koştu hem çalıştı.
ATLETİZM SPORUN HEM ANASI HEM BABASI
“Atatürk çocukların boş vakitlerini spor yaparak geçirmelerini isterdi ve ‘Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim’ derdi. İşte ben o çocuklardan biriyim. Atatürk vesile oldu spor yapmama” diyen Dulda, “Bu yaşıma geldim, hala koşuyorum. Her şeyin başı spor. Ama atletizm de sporun başı. Hani bir söz vardır ‘Atletizm sporun anası’ diye. Hep söylerim. Hayır efendim; atletizm, sporun hem anası hem babasıdır. Hangi branş olursa olsun insan koşmak mecburiyetindedir. Ben atletizm dışında voleybol, pinpon oynuyorum, yüzüyorum, ata biniyorum ama tüm bunları koşma sayesinde yapıyorum. Ciğerleri taze tutmak, adaleleri geliştirmek, beyni çalıştırmak işin koşmak şart” sözlerini kullanıyor başarılarla dolu spor hayatını anlatırken.
YANINDAN GEÇERKEN ATATÜRK’E DUA EDİYORUM
Atatürk’ün Ankara’ya 27 Aralık 1919’da gelişi anısına her yıl düzenlenen Büyük Atatürk Koşusu’na daha önce 45 defa katılan Dulda, “Bu yıl da katılacak mısın” sorusuna, “Kısmet, çok istiyorum” diyor. Üç gün sonraki koşu için 19 Mayıs Stadyumu Atletizm Sahası’nda hazırlıklarını sürdüren Dulda, Keklikpınarı’ndan başlayıp Anıtkabir’de sona erecek koşuyla ilgili duygularını şöyle ifade ediyor:
“Atatürk Ankara’ya geldiğinde Dikmen sırtlarında atlı Seymenler, bugünkü Genel Kurmay kavşağında da kentin ileri gelenleri tarafından sevinçle karşılandı. Buralarda bizimle, Ankaralılarla kucaklaştı ve çok sevdi. İşte ben onun çocuğuyum. Atatürkçüyüm. Bu koşunun da bir buçuk kilometrelik bölümü Anıtkabir’in, yani onun yanından geçiyor. Ben her koşuda, yanından geçerken Atatürk’e dua ediyorum. Çünkü bu hayatı ona borçluyum, onun sayesinde oradan geçiyorum.”
İTHAL ATLETE EV HEDİYE YERLİYE DESTEK BİLE YOK
Türkiye’yi turnuvalarda yabancı asıllı milli sporcuların temsil etmesine tepkili Dulda, şu eleştirilerde bulunuyor:
“İçimizde başarılı birçok arkadaşımız var. Benden küçük, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışıyorlar ama sen gidip, ‘ithal atlet’ getiriyorsun. Avrupa’da bilmem ne derecesi almış, e bize ne? Bu insanlara ev, para hediye ediyorsun ama diğer tarafta nice başarılı arkadaşlarımız sponsor bulamadığından turnuvaya katılamıyor ya da katılsa da madalyasını alıp, geri dönüyor. Kimse ona ev, para vermiyor. Kendi çocuklarımıza destek olmalıyız.”
Erdoğan Dulda, birçok turnuvada beraber koştuğu ve 2007 yılında kaybettiğimiz yakın arkadaşı milli atlet Orhan Altan ile.
Hürriyet Gazetesi Koşusu ödül töreni
İlköğretim yılları-Kızılcahamam
Askerde at üstünde-Kırklareli
Gençlik yılları
Paylaş