Paylaş
Erdem Turan, satrancı ulaşabildiği kadar çok çocuğa öğretmeye ‘baba’ olduğunda karar vermiş: “Tablet, telefon zararlı hale gelmeye başladı. Çocuklara satranç ile ulaşıp, bağımlısı oldukları o teknolojik aletlerden biraz uzaklaşsınlar istedim.” İşte, hikâyesi böyle başlamış Erdem Turan’ın.
Satranç oynamayı çok küçük yaşta babasından öğrenmiş. Tabii, o da çocuklarına öğretmiş. 16 yıldır olduğu gibi kreş ve okullarda çocuklara satranç dersi vermeye devam ederken; geçen yıl 1993 model çalışır durumda bir yolcu otobüsü almış. Önce koltukları sökmüş, sonra da taban seviyesini indirip otobüsün içini bir dersliğe çevirmiş. Aracın içini ve dışını da çocukluğundan beri her karesini ve hamlesini öğrendiği satranç tahtası gibi siyah ve beyaz renklere boyamış. Erdem Turan, bir buçuk ayda istediği şekle soktuğu ve ‘Akıl Oyunları Otobüsü’ adını verdiği otobüsüyle yollara çıkmış.
BİLMEYENLERE ULAŞMAYA ÇALIŞIYOR
Kreş ve okullarda verdiği derslerden fırsat buldukça otobüsüyle birlikte sosyal sorumluluk projelerine katılan satranç antrenörü ve akıl oyunları eğitmeni Turan, daha önce satrançla ya da diğer akıl oyunlarıyla hiç tanışmamış çocuklara ulaşmaya çalışıyor. Bazen bir köy okulunun, bazen de bir kreşin bahçesine çekip otobüsünü, çocuklar için açıyor satranç masalarını. Çocukların, hayatları boyunca karşılaşabilecekleri sorunlar karşısında yapabilecekleri sonraki hamleleri satranç sayesinde çeşitlendirebileceklerini belirten Turan, şunları söylüyor:
DİKKAT DAĞINIKLIĞI, ÇAĞIMIZIN VEBASI
“Ne kadar çok çocuğa ulaşabilirsem o kadar iyi. Amacım küçük yaşlardan itibaren çocuklara satranç öğretip, sevdirebilmek. Biz satrançla büyüdük ama şimdikiler telefona, tablete, televizyona bağımlı hale geldiler. Bunlara takılıp, kalmak yerine pratik düşünsünler, mantıklarını çalıştırsınlar istedim. Çocuklarımızın ön görüsü olsun, 2-3 hamle sonrasını görsünler istedim. Bunu da satranç sağlıyor. Çünkü satranç ‘Neden’ sorusunu sordurtuyor, dikkat ve farkındalık düzeylerini artırıyor. Çünkü dikkat dağınıklığı, çağımızın vebası. Ailelere tavsiyem 4 yaşından itibaren çocuklarına satranç ya da diğer akıl oyunlarını öğretmeye çalışsınlar. Bu, onları hayatlarının geri kalanında da daha rahat hamleler yapabilmelerini sağlayacak.”
15 DAKİKA OTURTABİLİRSEK NE MUTLU BİZE
Turan’ın bir ana sınıfına çevirdiği otobüsü, bir seferde 20 çocuğun ders görmesini sağlıyor. Tamamen gönüllülük esasıyla bu işi yaptığını ancak otobüsün masrafları için raflardaki ahşap ve ham plastikten üretilen oyun setlerinin satışını yaptığını söyleyen Turan, “Hem otobüsün içinde hem de dışında önce satrancı anlatıyor, sonra da oynamaya başlıyoruz. Yaş grubu küçük olduğu için ders süreleri çok az oluyor ama çocuklarımızı 15 dakika oturtabilirsek ‘Ne mutlu bize’ diyoruz” diyor.
Paylaş