Doğu Asya kültürleri uzun saçı gençliğin ve estetik güzelliğin bir işareti olarak görüyordu, Venüs gibi Antik Yunan tanrıları da genellikle güç ve kutsallığın işareti olan uzun ve dalgalı saçı tasvir edilirlerdi.
Ancak bazen saçımız çeşitli hastalık, stres gibi nedenler ile dökülebiliyor ya da ciddi saç kayıpları yaşanabiliyor. Bu gibi durumlarda normalde saçın kendi kendine yıllarca uzaması beklenirken, sizin için birkaç saatte belki de eskisinden de daha iyi bir saça kavuşabilmeniz için medikal kaynak yöntemini geliştirdim.
Medikal saç kaynak nedir?
Medikal saç kaynak; ince telli, seyrek, kırılgan, çok ciddi zarar görmüş, yanmış ve kopmuş saçın tedavisine yardımcı olmak amacıyla tasarlandı. Diğer tüm saç kaynak çeşitlerine göre çok daha küçük boyutlara sahiptir. Saçta ağırlık yapmaz, saç derisine batmaz, kolayca taranabilir ve saç toplandığında dışarıdan görünmez.
Medikal saç kaynak, saç sağlığını olumsuz etkileyen fiziksel veya psikolojik hastalıklar nedeni ile saç problemi yaşayan kişilere alternatif olarak uzun yıllardır kullandığımız bir saç uzatma ve yoğunlaştırma tekniğidir.
Saç uzatma teknikleri içinde, ince telli saçın dokusuna en uygun yöntem medikal saç kaynak yöntemidir. Silikon kaynak, keratin kaynak, tres kaynak, boncuk kaynak, nano ring kaynak ve nano kaynak gibi daha birçok saç kaynak yönteminin ince telli saçlara verdiği zararı vermez. Hatta diğer saç kaynak çeşitlerinin zararlarını büyük ölçüde ortadan kaldırır.
Kimlere yapılır?
Kişiselleştirilebilme özelliğinden dolayı ombre, son dönemde oldukça yaygın bir renklendirme işlemi haline gelmiştir. Saç stiliyle kendini ifade etmek isteyen her yaştan kadına kolaylıkla yapılabilir.
Kullanıcının yaşam tarzına göre çok açık renklerle yapılabildiği gibi koyu renklerle de yapılabilir. Rengin açık veya koyu olması yapılan işlemin ismini değiştirmez.
Ombre işlemi ismini yapılan renklendirmenin yoğunluğundan alır. Boyalı saçta uygulama yapıldığı gibi daha önce hiç boyanmamış saçta da uygulama yapılabilir.
Nerede yaptırılır ve nelere dikkat edilmelidir?
Ombre uygulamaları, saçın sağlığına en çok zarar verme potansiyeli olan renklendirme işlemlerinin başında gelir. Bu sebeple deneyimli olmayan ellerde yapılan ombre çalışmaları, çok ciddi saç sorunlarına sebep olabilir. “Nasıl olsa Sedat Biga Hair Studio var, giderim, saçımı mikro kaynak ile uzatır” diye düşünmeyin! Ombreden yanmış saçların eski sağlığına kavuşmaları iki ile dört yıl arasında değişmektedir.
Nasıl olmalıdır?
Saçınıza özel şampuan ve saç kremi kullanın
Yeni saçlar için yeni alışkanlıklar edinmek gerek. Bu alışkanlıkların ilki; boyalı saçlara özel şampuan ve saç kremi kullanmak olmalı. Her zaman olduğu gibi ürünlerin alkol ve sülfat içermediğinden emin olmanız önemli. Donukluk hissi veren boyalı saçlara ihtiyaç duydukları parlaklığı kazandıracak yoğun nemlendirici bir şampuan, saçlarınızı korumaya yardımcı olabilir.
Isıl işlemler, şekillendirme ve UV radyasyonu gibi fiziksel etkenler saçı kurutarak yıpratır, dökülmeye sebep olur. Perma, boya, deniz suyu gibi kimyasal etkenler ise saçın oksitlenerek daha gözenekli hale gelmesine, kırılganlaşmasına, karışık ve mat görünmesine yol açabilir. Şampuanınıza ekleyeceğiniz renk koruyucu shot ile birlikte saçınıza özel profesyonel bakım ürününüzü kolayca elde edebilir, boyalı saçınızın yıkama, deniz suyu ve UV radyasyonundan dolayı yıpranıp solmasını engelleyerek renginin kalıcılığını artırabilirsiniz.
Saç maskeleri kurtarıcınız olabilir
Boyalı saçlar için saç maskesi kullanımı kayda değer bir fark yaratabilir. Saç maskelerinin bakım rutinlerine dahil edilmesi, sağlıklı ve parlak görünüm için elzem.
Aralarından seçim yapabileceğiniz çok fazla sarı saç rengi varken doğru renge karar vermek. Platin sarısından şampanya sarısına, Hollywood’tan ilham alan altınla koyu köklere kadar, trend olan her farklı tona ayak uydurmak imkansız gelebilir, özellikle de ünlüler her gün saçlarını değiştirirken...
Bununla birlikte, zaten sarışınsanız, balyajlarınızdan sıkılıyor olabilirsiniz, hatta muhtemelen denemek başka sarı saç tonlarını merak ediyor olabilirsiniz. Veya belki de kirli sarışın, düşük ışık veya güneş öpücüğü gibi çok fazla bakım gerektirmeyen bir şey arıyorsunuz. Durum ne olursa olsun, şanslısınız: Bu hafta sizin için en trend sarı saç renklerini bir araya getirdim.
Tüm seçenekler arasında boğulmuşsanız ve bir karar vermek için yardıma ihtiyacınız varsa veya doğal sarışın saç renginizi renklendirmek istiyorsanız, mükemmel tonunuzu kısa sürede bulacağınızdan emin olabilirsiniz.
Cesur karamel
Doğru ürün seçimi çok önemli!
Buklelerinizin elektrikli ve karışık görünmesini istemiyor, belirgin buklelere kavuşmak istiyorsanız, içeriğinde keten tohumu ve chia tohumu bulunan ‘Concept Beauty Bukle Belirginleştirici Shot’ kullanmanızı tavsiye ederim.
Keten ve chia tohumlarının jelleşme ile su tutma kapasiteleri çok yüksektir, saçları nemlendirir ve yumuşatır. Saç tellerine fiberlerin tutucu etkisiyle de saçın dayanıklılığını ve esnekliğini arttırır.
Saçınızı nemlendirin
Kıvırcık saçlar, diğer saç tiplerine göre daha kurudur. Saçınıza duşta krem uygulayın, taramadan önce de argan yağı gibi ürünler kullanmayı unutmayın. ‘Concept Beauty İki Fazlı Saç (Sütü) Kondüsyoneri’, karışık ve kolay taranmayan saçları ilk aşamada açar. Saçın yapısını güçlendirerek yıpranmayı en aza indirir ve saçı korur. Güneş ışınlarının zararlı etkilerine karşı da koruma sağlar.
◊ Pek çok kişinin endişesi olan, yoğun saç dökülmesinin etkilerini ne zaman görmeye başlarız?
- Saçlarımızın dış görünüşümüze kattığı değer ile sosyal iletişimde büyük etkiye sahip olduğu bir gerçek. Yapılan bilimsel çalışmalar ve kendi klinik tecrübemiz göstermektedir ki, yaşanan psikolojik ve fiziki stres saç dökülmesini ciddi anlamda tetikleyebilir.
Öte yandan saç dökülmesi de hayat kalitesini belirgin şekilde etkiler ve ciddi psikolojik sonuçlara sebep olabilir. Vücut ve ruh sağlığımızdaki değişiklikler cildimize ve saçlarımıza da yansır.
Saçlar belirli bir büyüme döngüsüne sahip olduğu için genelde etkilerin gözlenmesi birkaç ayı bulabilir.
Yani bir hastalık, yoğun bir üzüntü, trafik kazası gibi travmatik bir olaydan birkaç ay sonra ciddi saç dökülmesi yaşanabilir.
Maalesef ülke olarak büyük bir travma geçirdik. Elbette ateş düştüğü yeri yaktı ama hepimizin yüreği beraber attı, beraber yandık... Ortak bir kederle yoğurulmuş haldeyken bir yandan da deprem ülkesi olduğumuz gerçeğini acı acı hatırladık, uykularımız kaçar oldu. Üzerimizdeki stres çoğaldı, anksiyete, depresyon tanıları giderek arttı ve artacak. Negatif etkiler zaman içinde saçlarımızda da daha çok fark edilmeye başlayacak.
◊
Bu arayış, modern hayatın yoğun temposu altındaki kitleler için de halen geçerli... Başarı, sağlık ve mutluluk ihtimalleri üzerinde şekillenen bu talep, astroloji alanında karşılık buluyor. Güzelleşmek için en doğru zaman ne zaman, gezegenlerin hareketlerinden etkilendiğimiz güzellik trendleri neler? Bu hafta hepsinin cevabını sizin için Astrolog Sare Aldemir’den aldım...
∆ Astrolojik olarak yeni güzellik anlayışı nasıl olacak?
- Sare Aldemir: Güzellik anlayışının çağdan çağa, kültürden kültüre değişen bir şey olduğunu bilmeyen yoktur. Tabii ki güzellik standartları da bu durumda zaman içerisinde değişiyor. Kişisel doğum haritalarımızda ise güzellik deyince Boğa ve Terazi burçları, gezegen olarak da Venüs ve Ay daha çok anlam kazanır. Jenerasyon olarak trendleri belirleyen gezegenler ise Uranüs, Neptün ve Plüton’dur.
Ve evet bizim konumuz ise Uranüs jenerasyon gezegeninin boğa Burcu’na geçmiş olması. Bizler astrolog olarak önümüzdeki potansiyelleri yorumlayabilmek için geçmişteki istatistiki bilgileri göze alırız. Önümüzdeki yedi yıllık (2019-2026) süreçteki güzellik anlayışı ile ilgili yorum yapabilmek için ben de 1930’lu yıllara geri dönüş yaptım, çünkü Uranüs gezegeni daha önce 1934’lerde Boğa burcu seyahatine başlamış. O dönemleri araştırdığım zaman aslında kadınların ve erkeklerin güzellik anlayışlarında daha modern ama daha doğal çizgiler yakaladıklarını gördüm.
Şimdiki döneme baktığımızda da aslında doğallık çok ön planda.
Çünkü Boğa burcu demek doğa ile alakalıdır, doğayla uyumlu olmak gerektiğini gösterir ama burayı marjinal bir gezegenin ziyaret ediyor olması bu güzellik anlayışının içersinde teknolojinin de var olacağını gösterir. Yani insanların kendi vücut yapıları, kendi renkleri ve fiziksel özelliklerine aykırı olmayacak şekilde her türlü modern teknolojiyi kullanarak güzellik anlayışının değiştiğini göreceğiz...
Kendi doğal saç rengimiz neyse biz tekrardan o renge döneceğiz, vücudumuz da herhangi bir güzellikle ilgili estetik yaptırmayı düşündüğümüz herhangi bir yerimiz var ise de bunun da kendi vücut yapımıza kendi kemik yapımıza ve kendi doğal şeklimize uygun şekillerde olması gerektiğini göreceğiz. Yeni trendler tamamıyla doğallıkla teknolojiyi birbirine bağlayan şekilde gelecek önümüze. Mesela; tam da burada senin son çalışmalarına bakabiliriz...
2023’te uzun, sağlıklı ve ışıl ışıl parlayan saçlar ön plana çıkıyor. Cildiniz, kıyafetiniz ne kadar önemli ise sağlıklı saç da en az bunlar kadar önemli. Çünkü mat, seyrek, yıpranmış saç tüm görüntünüzün bakımsız gözükmesine neden olabilir. Eğer saçınız sağlıklı ise cildiniz de çok daha iyi gözükür ve daha doğal bir güzelliğe sahip olabilirsiniz.
Sağlıklı saçlara sahip olmanın sırları
Kişiye özel saç ürünleri
Dünyada “kişiye özel” trendi pek çok alanda hızlıca yayılıyor. Ben de bu trendi özel formüller ile ürettiğim şampuan ve serumlarla uyguluyorum. Örneğin ince telli ve kuru saça sahipseniz hem hacim hem de nem veren bir şampuana ihtiyacınız var. Sadece hacim ya da nem veren şampuan kullanmak sizi mutlu etmez. Hazırladığımız nem ve hacim veren shot’ları şampuanınıza karıştırarak mükemmel sonucu yakalayabilirsiniz.
Sağlıklı beslenin
Dikkat etmeniz gereken en önemli unsurlardan biri de yediklerinize özen göstermek. Besinlerden elde edilen vitamin ve mineraller saç köklerini güçlendirerek hızlı uzamalarına yardımcı olur. A vitamini (yumurta, havuç, ıspanak), biotin (balık, mantar, avokado, muz), C vitamini (limon, greyfurt, çilek, yeşil biber), E vitamini (balık, yer fıstığı, ay çekirdeği), B12 vitamini (yoğurt, peynir, yumurta) içeren yiyecekler tüketmeyi unutmayın. Doktorunuza sorarak takviye almayı, en önemlisi de bol bol su içmeyi de ihmal etmeyin!