Sen kendime yaptığım en büyük saygısızlıksın

Herkese günaydın yıldız savaşçıları;

Haberin Devamı

Erkeklerin kadınları, kadınların da sol yanlarını hatırlamaları gereken gün…

 

“Kadınlar Günü” nün çözüme yönelik eylemleri yerine, dilek ağacı gibi anlam yüklenmesinden yorgun düştüm. Oğlum dün gece bana uyurken “erkekler günü” yazın mı diye sordu? Güleyim mi ağlayayım mı bilemedim.

 

Dilim döndükçe kendimce ona durumu açıkladım. Cümle içinde kadınların eşit olması daha güçlü olması gibi bir ifadem oldu. Hemen arkasından kendisi siz güçsüz müsünüz ki dedi?

Sence güçsüz müyüm diye sordum.

Hemen ayağa kalktı dikildi…

Anne sen çıldırdın mı?

Sen bence babamdan, dedemden bile güçlüsün.

Bu hayattaki her şeyi sen çözüyorsun. Hatta dedem çözemediği şeylerde seni arıyor. Aygül halleder diyor dedi. Mesela ben rüyamda korkuyorum hemen sen anlıyorsun beni ve rüyamdakileri korkutuyorsun. Beni öpüp uyandırıyorsun. Babamla yalnız kaldığımda kötü rüya görürüm diye daha fazla korkuyorum dedi. Bende sandım ki her şeyi çözen ve başaran kadınlar o gün zaferlerini kutluyor. Bizim çocuk bayramımız gibi.

 

Haberin Devamı

Çok hoşuma gitti. Evet buradan bakmamıştım.

 

Neden bakamadım. Çünkü çocuk gibi bakmak çocuk olmadan mümkün değil. Dün öldüresiye dövülen kadının çektiği eziyetin  doğru bir yasanın gelmesi ile tüm gücümüzü eşitleyecek olması fikri beni çocuk gibi ancak düşündürtebilirdi.

 

Dünyanın, hayatın, kavganın yarısıdır kadınlar. Ne eksiği ne fazlası. Varlıkları erkeklerin lütfuna, inceliklerine muhtaç değildir. Onlar kendileri için, en az erkekler kadar sadece kendileriyle birlikte varlar…

 

Sosyal medya ve Kadın

 

Şiddete hayır postu attıktan sonra, kadın dövenlerin TV programlarını izlemekten, çarpık çurpuk ilişkilerin arkasında kalıp mecburen bugünü öven kadınların çaresizliğini izlemekten de yorulduk. Bu sahtekârca geçişi ve kadınlar gününün sağlamasını yapmak bana kendimi eksik hissettiriyor olamaz.

 

Haberin Devamı

İnsan değişir mi?

 

Eski kendime bir baktım bugün ne kadar boş ve eksik bir şekilde kararlar almışım. İnsan yaşlandıkça bilgi dağarcığı zengin, sanatı anlayarak ortaya koymaya çalışan, mesleki bilgisini genişleten, genel kültürü olan, okuduklarını anlayan, durum değerlendirmesi yapabilen, hemen hemen her dalda önbilgisi ve yargısı olan, sırasında konuşması ciddiye alınan, söz verebilen ve sözünü yerine getirebilen, unutması çok az, prensiplerine saygılı ve felsefesi olan, yılmadan hep araştıran, bulgularını sentez eden ve özümseyen, çevre ile ilgili çağdaş olmaya hep hazır olan bir kişi haline dönüyor. Geleceğe umutla, aşkla bakıyor, birçok eskiyen organlarına karşın hayatı seven, ileriye doğru hamle içinde olan biri oluyor. Tabi böyle olmaya gönlü olan biriyse bu yolda insan yaşlanabiliyor.

Haberin Devamı


Pekiyi bu başlangıçtaki boş insan nasıl oluyor da son betimlediğim yapıya ulaşıyor. Mesela 20’li yaşlarımla kıyasladığımda kendimi şu anda hiç de yabana atılmayacak bir performansım var. Nasıl böyle değişebiliyoruz…

İstersek oluyor, yapabiliyoruz…

 

Bıçak üzerinde mutluluk

 

Birinin sizi bırakmaması yüzünden ömrünüzü çürütüp geçiriyorsunuz. Bu da bir şey mi bir de babanız size baskı yapacak diye o evlilik içinde korkarak kalıyorsunuz. En azından onunla uğraşacağıma bununla uğraşayım fikri baskın geliyor. Kiminiz de böyleyken kiminiz de daha farklı tezahür ediyor. Erkekler korku ve baskı ile bir şeyler yapmayı çocukluklarında öğreniyorlar. Erkek çocuklarının yetişmesinde sürekli anneler suçlanıyor. Siz şefkatle, sevgiyle öğretmeye çalıştığınız şeyi baba ise 1 saniye içinde toz buz edebiliyor. Sonuç olarak “gen” diye bir kavram var. Babalara daha fazla görev düştüğünü ve onları modellediklerini daha fazla düşünüyorum. Böyle günlerde bile Anneler çocuklarını aslan oğlum diye büyütmesin diye sitem ediliyor. Hiçbir anne oğlunu böyle büyüttüğü için oğlunun korkunç biri olduğunu düşünmüyorum. Sevgi iyileştiricidir. Ama küfreden, sağa solu tepikleyen, kadını inciten bir babayı gördüğünde o çocuğun korkunç biri olduğunu düşünüyorum.

 

Haberin Devamı

Düşünmekte çözmeye bazen yetmiyor…

 

Kadın baş tacıdır edebiyatına bugün ihtiyacımız yok. Kadın baş tacı falan değildir. Kadın erkekten aşağı olmadığı gibi üstün de değildir. "Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır" klişe lafında o "arka" kelimesinin "yanında" olması gerektiğini içselleştirememişler kadar "erkeklerin Allah belasını versin, hepsinin soyu kurusun" gibi saçma bir erkek düşmanlığı yapanlar da rahatsız ediyor beni. “kadın, erkekten üstündür" diye derdimiz yok. Bu üstünlük değil yalnızca yan yana olmak.

Günün Örneği:

 

Facebookta komşumuzun kocasını gördüm. Kadın baş tacıdır yazmış yanına gül emojisi koymuş. Facebook da tüm kadınlar yorum altına teşekkür edip çok düşünceli olduğunu yazmış. O da onlara ne demek covid olmasaydı sizlere gerçeklerini verirdim hanımlar diye daha da yükselmiş. Hâlbuki ben amcayı üniversite sınavlarına hazırlandığım zamanlarda her gece 12 gibi içki içmiş eve gelip karısını döverken hatırlıyorum. Polisi bizzat aramışlığım vardır titreyerek…

Haberin Devamı

İkiyüzlülükte sınır tanımayanlar grubunu temsil ediyorlar. Bunun çok net bir örneğine rastladım ve "yok artık" dedim kendi kendime. Yıllar önce karısına çektirmediği kalmamış, zaman zaman aldatmış, üç çocuğuna doğru düzgün babalık yapmamış, tüm yükü annelerine yıkmış bir adamdan bahsediyorum. Şu an yazarken bile sinirlerim gerildi. Bunu yazarken acaba o yaptıkları gelmiyor mu aklına, yüzü hiç mi kızarmıyor?

Yani, bugün öyle bir gün ki herkes kutluyor diye sizlere farkındalık yaratmak için anlatıyorum.

Kısacası bugün gerçek anlamından, vermek istediği mesajdan uzaklaşmış ve bambaşka bir hale gelmiş. Ama farkındalığı ve bilinci artırmak için bir araç olması bakımından yine de kutlanması olumlu tabii. Bu vesileyle tüm emekçi kadınların gününü kutluyorum ve kadınların ölmediği daha doğrusu öldürülmediği, kadın-erkek eşitliğinin gerçekten içselleştirildiği bir Türkiye ümit ediyorum.

 

" kadınlar insandır, biz insanoğlu." diyerek tüm meseleyi özetleyen rahmetli neşet baba, mekânın cennet olsun.
Kadın en vefakâr, en naif ve en çalışkan varlıktır.
çalışan, üreten, öğreten yapı taşıdır azizim!

Kadınlar, iyi ki varız.

O zaman Neşet Ertaş’tan bir türkü açıp gökyüzüne bakalım…Kadınlarında yüzü gülecek elbet :)

 

Mutlu günler dilerim…

 

 

Yazarın Tüm Yazıları