STOKLAYAMAMA MALİYETİ TURİZMCİYİ ZORLUYOR

Çok basit bir yaklaşımla elinde stok ürün bulunduramayan sektörlerin yüklenmesi gereken bir maliyet vardır.

Haberin Devamı

Bunu stoklayamama maliyeti diyebiliriz. Ancak elde bulundurmama maliyetleri sadece satış kaybından kaynaklanmamakta, aynı zamanda talebe cevap verememenin gelecekteki yankılarını da içermektedir. Müşterinin güveninin kaybedilmesi, ilişkilerin zarar görmesi, gelecekteki muhtemel satışların kaybedilmesi daha derin ve sarsıcı etkileri arasında yer almaktadır.
Bu bağlamda; elde bulunduramama maliyeti mevcut bir talebin stoklardan karşılanamaması durumunda ortaya çıkan veya stoklardan karşılanamayan talebe ulaşıncaya kadar geçirilen zaman dilimiyle oluşan maliyetlerdir.
Turizm sektörü geneli itibariyle dönemseldir. Bir turizm işletmesinin turizm ürününü oluştururken kullandığı girdileri stoklamak kısmen mümkündür. Yiyecek-içecek, oda, tefriş ve dekorasyon malzemeleri, otel ekipmanları gibi.

Haberin Devamı

BAZI SEKTÖRLER FARKLI

Ancak turizm sektörünün genelde sezonluk çalışması dolayısıyla turizm ürünlerini stoklanması kolay değildir. Dönem biter turist gider veya en az sayıya geriler. Özellikle güneş-kum-deniz üçlemesine dayalı sejur turizmde, güneşin de kumun da denizin de zamanı kısaca sezonu bellidir. Bazı sektörlerde durum farklıdır. Zira bir beyaz eşyayı, bir ayakkabıyı, bir peyniri, bir kumaşı stoklayabilir ve zamanı geldiğinde her zaman pazarlayabilirsiniz.
Normal şartlar altında maliyet fiyatı ile satış fiyatı arasındaki fark kar ise ve reel faiz üzerinden veya alternatif yatırım açısından bakıldığında elde edilen kar ile bunlardan sağlanan gelir karşılaştırıldığında hangisi avantajlı diye değerlendirir ve buna göre üretim, stok, pazarlanabilir fiyat dengesini kurabiliriz. Ancak turizm sektöründe durum farklıdır. Satış ve pazarlamayı geliştirme çabalarınız ne kadar iyi olursa olsun turizm ürününün stok maliyeti çok yüksektir. Bu durum turizm yatırımcısı ve girişimcisini zorlamaktadır.

12 AYA YAYMAK GEREK

Sektörel açmazların ve çıkmazların başında ele alınabilecek stoklayamama sorununu aşmak için ana turizm ürünün yanına yeni ürünler koymak ve turizmi 12 aya yaymak gerekir.
Bir başka çözüm de iç turizme verilen önemin artırılmasıdır. Son yıllarda bu konuda sivil toplum kuruluşlarımızın katkılarıyla, özellikle erken rezervasyon kampanyaları ile elde edilen gelişmeler, yıllık doluluk oranlarını artırmıştır. Yıllık izin dönemleri dışında, resmi tatil günlerinde katıldığımız turizm hareketleri, Ankara Alış Veriş Günleri gibi amaca yönelik etkinlikler genel verimliliği olumlu olarak etkileyen faktörler olarak göze çarpmaktadır. ATİD olarak tüm Anadolu’da sağlanan gelişmeleri bu açıdan takdir ile izlemekte ve siz sayın okurlarımızı turizmde katılımcı olmaya davet etmekteyiz. Tüm Anadolu’nun tavsiye edilebilecek bir turizm destinasyonu olduğunu, tesis ve acentelerimize güvenerek bir kez daha belirtmek isterim. Bu arada yakın ilgilerini esirgemeyen tüm kurum ve kuruluşlarımıza teşekkürlerimi iletmek isterim.

Haberin Devamı

SEKTÖREL TEŞVİK ÖNEMLİ

Turizm ürünü stoklanamadığı için yani sezonu içinde dönemi içinde pazarlanamayan ürün bir sonraki sezona aktarılamadığı için katma değer indeksi iyice küçülür. İşte bu yüzden yüksek sezon dönemi dışında kalan düşük veya ölü sezon dönemlerinde sektörel teşvikler(istihdam kolaylıkları, KDV muafiyetleri, reklam tanıtım pazarlama maliyetlerinin düşürülmesi) önem kazanır.
Diğer taraftan, turizm sektörünün genel olarak sezonluk çalışması dolayısıyla stoklanması zor olan bir girdisi vardır. Maliyeti yüksek olan bu girdi işgücüdür. Üretim faktörlerinden biri olan işgücünün stoklanmasının güçlüğü de turizm sektörü için ayrı bir sorundur.

Yazarın Tüm Yazıları