Paylaş
Üstelik bunlar her mevsim ve iklimde yetişebilen, güzelliklerini bir ömür boyu koruyabilen sevgi çiçekleri. Sadece ilk yıllarında bizden sevgi ve ilgi bekliyorlar.
Hafta başı çalışma arkadaşım ve Tülay’ca organizasyonun sahibi olan Tülay Hanım’ın daveti üzerine Esenboğa yolu üzerindeki Çocuk Esirgeme Kurumu’nun Sevgi Evlerinde yaşayan çocuklarımızı ziyarete gittik. Genel Müdür Dr. İsmail Barış’ın Türkiye genelinde yaygınlaşmasına öncülük ettiği sevgi evleri, bulunduğu her kentte ve ülkenin genelinde bizlerin himayeleriyle hedefine daha kolay ulaşacaktır.
YAŞAM KASABASI
Herkesin kafasında çocuk yuvası olarak yer etmiş bu mekan düşüncelerimizin ötesinde, 395 çocuğun yaşadığı 45’i dolu 60 adet villadan oluşan bir yaşam kasabasına dönüştürülmüş. Her villayı tüm gereksinimleri Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından karşılanmakta olan 8 çocuk paylaşıyor. Bu çocuklarımızın sadece mutluluklarını sağlayacak, sosyal gereksinimlerini sağlayacak, onlara anne baba şefkatini verecek ve toplumsal yaşamın içine çekecek hamilere ihtiyacı var.
Bunun bir örneğini, Tülay Hanım’ın güzel davranışını duyduğumda yaşadım. Sevgi Evleri Kasabası’na gittiğimizde Kuruluş Müdürü Ramazan Akbulut ve Müdür Yardımcısı Gülten Hanım tarafından karşılandık. Bizi Tülay Hanım’ın uzun bir süredir hamiliğini üstlendiği Sevgi Evinde misafir etmek istediklerini söylediler. Bu sürpriz daha sonra yaşayacağım heyecanların da başlangıcı oldu.
EN ÖZEL İKRAM
Düşüncelerimizde şekillendirdiğimiz yuva kavramının ötesinde yaşam standartları çok yüksek iki katlı bir villaya girdik. Bizi sekiz küçük kızımızdan oluşan bir aile karşıladı. Karşılama sırasında her biriyle tokalaşırken sırasıyla isimlerini vermeleri bir anda sıcacık bir dostluk ortamının temeli oldu. Bu sevgi dolu karşılamanın ardından büyük televizyonun bulunduğu oturma salonuna geçtik. Çocukların katkılarıyla hazırlanan kek ve çay tüm heyecanımı yok etikten sonra çocuklarla doyamadığımız bir sohbete geçtik.
Günlerini okul, ders ödevleri için bilgisayar laboratuarında geçirdiklerini; ders sonrasında tv seyredip oynadıklarını anlattılar. Bu güzel ortama veda vakti geldiğinde de iki katlı evlerini gezdirmek istediler. Girişte konuk olduğumuz salon, büyük bir mutfak, bakıcı abla odası ve kış bahçesi (kışın oyun alanı olarak kullanılan şık bir mekan) var. Geniş ahşap bir merdivenle çıkılan üst kat, tam karşımızda bilgisayarla donatılmış şık ders çalışma odası, dört yatak odası (yataklar, elbise dolapları,üzerlerinde gerekli malzemelerin olduğu tuvalet masaları) ve iki adet pırıl pırıl banyodan oluşan bir yaşam alanı..
HERKES OLSUN
Bunları niçin bu kadar teferruatlı anlatıyorum?
Müdür ve ev annesinden aldığım bilgilere göre çocuklarımızın yemekten içmeye, giyinmeden, ders gereçlerine ve her türlü oyun imkanına sahip birer sevgi evi bulunuyor. Geriye ne kalıyor? Yukarıda da anlattığım gibi çocukların sevgi, şefkat ve topluma kazandırılması için sosyal aktiviteler. İşte bu noktada bizlere düşen görev de bu sevgi evlerinin hamisi olmak;ailelerin belli günlerde buraya uğrayarak bu çocuklarımızla sevgiyi ve sosyal aktiviteleri paylaşmak, sevgi evinin birer bireyi olmak.
Biz de ATİD olarak Hürriyet Ankara aracılığı ile gelin hepimizin birer içi SEVGİ ÇİÇEĞİ DOLU EVİ olsun projesini başlatmak gibi bir görevi olduğunu düşünüyor ve ‘sevgi’ dolu günler diliyorum.
Paylaş