ANADOLU topraklarında kurulan devletlere başkentlik yapmış beş şehirden biri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk ve tek başkenti olan Ankara, gerçekten yoktan var edilmiş bir nitelik ve değer taşımaktadır.
Kuruluşunu izleyen yıllarda başlayan dünya başkentleri arasında saygın bir yer kazanması için yapılan çalışmalar İkinci Dünya Savaşı yıllarında bile aralıksız devam etmiş ve kent her biri Ankara’nın değerini yücelten eserlere sahip olmuştur. Ankara Palas, Bulvar Palas, Karpiç Lokantası, Goralı Sandviç buraların işletmeciliğini yapanların kişiliği ile özdeşmiş, kentin yaşamında izlerini bırakmış, ancak korunamamış, burada sayamayacağımız kadar çok isimlerden sadece bir kaçıdır. Başkent’in oluşum felsefesini görebileceğimiz, anıların saklı olduğu değerler, sokaklar, yapılarla beraber buralara ifade kazandıran insanlar aramızdan ayrılmaya başladı. Derneğimizin kurucu üyelerinden Reşat Önat’ı da geçtiğimiz hafta ebediyete uğurladık. Aramızdan ayrılışı da Piknik gibi, kendine özel bir anlatımla bizlere duyuruldu. İsimleri marka haline gelen pek çok ürün gibi Ankara’nın yaşamında 1986 yılına kadar izler bırakan Piknik adının da bir kez daha gündeme getirilmesini, anıları ve katkıları ile yaşatmak zorunda olduğumuz bir dostumuzun, üyemizin hatırasına bir saygı olarak düşündük. Piknik, bir zamanlar şimdi yerinde olmayan Yeni Tiyatro ile birlikte kente renk katan, Kızılay semtinde, bir lokantanın adı olmaktan öte bir anlayış ve bir işletme disiplini simgesi olarak anılmaktaydı. Anılarını tazelemek okurlarımıza ve bu anlayışı tanımak isteyen gençlerimize Piknik konusunda yazılanları internet siteleri üzerinden bir kez daha okumalarını önermek istiyorum. Günümüzde yeni yapıların içinde kaybolan kent o zamanlardaki, parkları, bulvar kahveleri ve sanat yaşamı ile gerçekten bir açık hava müzesi, kültür ve sanat kentiydi. Hedefimiz başarılı bir tasarım ve uygulama olan Hamamönü ve üzerinde çalıştığımız Kale projeleri ile yeniden kazandırmaya çalıştığımız bu nitelikleri ilk yılların ruhu ile nesillere aktarabilmek. Bu ise Ankara’ya gelip ben Ankaralıyım, Başkentliyim diyebilen, başarıları ile gelecek için izler bırakabilen bir anlayışın oluşmasıdır. Bu oluşuma katkısı olan değerli hemşerilerimizi, müteşebbislerimizi bir araya getirebileceğimiz bir ortam yeni ve eskinin güzel bir uyumu ve bize Başkenti emanet edenlere karşı bir vefa anlayışının ifadesi olacaktır. Kültür ve Turizm Bakanlığı Eski Müsteşarı Sayın İsmet Yılmaz Sivas ilinden milletvekili adayı. Kendisi ile kentin yaşamında önemli yeri olan ulaşımın yapımı devam eden hızlı tren hatları ve çift şeritli yollarla ekonomik katkısının daha da artacağını; Hükümet Meydanı, Gök Medrese, Çifte Minareli Medrese ve UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınan Divriği Ulu Camii gibi kültürel değerlerin de kültür ekonomisi içinde değerlendirileceği projelere ilişkin görüşlerimizi paylaştık. Doksan yıl önce Cumhuriyetin temellerinin atıldığı kentlerimizden biri olan Sivas’ta da yerel bir lezzet olan Sivas Köftesi’ni üç nesildir özel formülü ile sunan ve adını bu nedenle 3N olarak tescil ettiren Nuri Usta da bulunduğu yere değer katanlardan. Burası güler yüz ve ilgi ile karşılandığınız bir mekan. ATİD olarak derneğimizin kuruluşunda yer alan, Ankara’nın ve Türk turizminin gelişimine önemli katkıları olmuş, bugün aramızda bulunmayanları da bu vesile ve hatıraları ile bir kez daha anmak istiyoruz.