BİZİM için sizlerle olmak bir bayram sevinci. İlginiz için teşekkürlerimi iletirken, nice güzel bayramları birlikte kutlamayı diliyorum.
Gelenekle günceli çok iyi birleştirebilen bir çağdaş toplum olarak gelecek 10 yıl boyunca tatil dönemlerinde yaşayacağımız bayram sevinçlerinin anlamını yabancı konuklarımızla da paylaşmalıyız diye düşünüyorum. Bazı yabancı dillerde tam karşılığı olmadığı söylenen kavramları tanımaları için sevgi ve saygı ortamında yaşadığımız bayramları onlarla paylaşarak hoşgörünün Anadolu topraklarındaki anlamının dünyaya taşınmasına katkıda bulunmanın inanç turizmi boyutunda da yeni anlamlar oluşturacağına inanıyorum. Bu arada bir süre önce TOBB Başkanı Sayın Hisarcıklıoğlu’nun daveti ile katıldığım “Düz Dünyada Rekabet” konulu konferansın sonuçlarını turizm açısından yorumlamak istiyorum. Daha çok günümüzün çok uluslu ekonomisini tanımlamada kullanılan “Düz Dünya” (=Flatworld) kavramının turizmde de etkilerini izleyeceğimiz yeni bir peryoda girdiğimizi hatırlatmak istiyorum. Sanki Galile’nin dönemine geri dönmüş gibiyiz. Küresel bir ortamda, düzlemsel düşünerek yaşamaktayız. İletişim ve ulaşım kolaylıkları nedeniyle coğrafi sınırların kalktığı bir dünyada yaşıyoruz. Anadolu toprakları bu topraklarda yaşamış Yunus’lar, Mevlana’lar, Pir Sultan’lar ve nice düşünürler bugün düz dünya dediğimiz ortamı düşünce bazında yüz yıllar önce oluşturmuş kişilerdir. Tanıtma ilkelerimiz içinde bu nitelikleri ile yer aldıkları zaman dünyanın kendine ve buraya bakış açısı gerçekten değişecektir. Günümüz dünyasında Fiziki ve coğrafi değerler kadar Düşüncenin de tanıtma ilkelerine yansıması dönemi gelmiştir. Bu hem iç tanıtımda hem de dış tanıtımda felsefi anlamda yeni bir dönemin başlamasıdır. Bu gelişimden maksimum yararlanabilmek için küresel rekabetin neresinde olduğumuzu belirlemek ve bu ortamdaki işbirliği imkanlarını iyi araştırmak gerekiyor. Bu gelişimden maksimum yararlanmak isteyen bireylerin de yeni ortamın iletişim kanallarını iyi kullanabilecek alışkanlıklar ve beceriler kazanmaları gerekiyor. Bilgisayarlarla ulaşacağımız ağlar, sisteme girebilenler için her zaman hizmet vermeye hazır. Ağ yönetimlerinin fabrikaların çatılarının uçurduğu bu ekonominin önündeki tek engel bürokrasi olarak görünüyor. Çatıların tek tek uçtuğu bu dönemde ağların gücüne dayanacak sağlam çatılara ihtiyaç duyulacaktır. Bu nedenle de örgütlenmede, tanıtımda ve pazarlamada sağlam çatı kavramları oluşturabilenler dayanma gücü kazanacaktır. Gümrük duvarları, vizeler, kotalar dağları aşan iletişim teknolojileri ve ağ yönetimlerinin etkilerini azaltmaya pek fazla devam edemeyecek gibi görünüyor. Vizelerin, uçuş kotalarının, pasaportların olmadığı, bütçelerin ve planların 5 yıllık yapıldığı bir dünyada turizmin büyük ağ yönetimlerinin bünyesinde tamamen yeni bir kimlik kazanacağını dikkate alan yönetim, tanıtma ve pazarlama kavramları gerekecektir. Sınırların kalkmasının kazanımlarını önce AB üyeleri arasında izledik; sonra da kendi bölgemizde yaşadık. İnanç turizmi kavramının bir anda kazandığı yeni ivme de bu anlamda güzel bir örnek olarak sunulacağı ortamlara bir an evvel taşınmalı; Türkiye bu anlamda ağdaki yerini almalıdır. 2023 Turizm stratejisi de, YPK kararı olmasına rağmen, kamu kurumları tarafından bir ağ prensibi dahilinde paylaşılamadığı, kavramsal temellere oturamadığı için günün gerisinde kaldı. Parça başı işler bütünlüğü olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor. Tanıtma çalışmalarında da sağlam bir çatı kurulamadığı için, tanıtma ihtiyacının gerçek boyutlarını tespit edebilecek çalışmalar çözüm ortakları ile paylaşılmadan günlük söylemlerle bir şeyler yapılmaya çalışılıyor. Oysa düz dünya ekonomisinin temeli her ortamda, her gün yeni bir anlayışla ve yeni bir boyutta paylaşımı gerektiriyor. Bu paylaşımın en iyi yansıyabileceği ortamlardan biri olarak gördüğümüz TÜROFED tarafından desteklenen EMITT İstanbul’da; Travel Turkey İzmir’de ve Turizm ve Tatil Günleri Fuarı Ankara’da iç turizm seçenekleri ile kapılarını tekrar açacaklar.