Paylaş
Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi’yi canlandıran Devrim Nas da filmde çocuklarıyla birlikte rol aldı.Devrim Nas, yıllar önce Pera Güzel Sanatlar “Tiyatro” bölümünde, “Hareket” dersi hocamızdı.
Çok heyecanlandım hocamı görünce. Hasret giderdik, hem de sinema sektörüne dair uzun uzun sohbet etme fırsatı bulduk.
“Zübeyde, Analar ve Oğullar” filminin hikâyesi, Osmanlı’nın son dönemlerinde karışıklık içindeki Selanik’te başlıyor ve Cumhuriyet’in ilanına kadar olan süreci yansıtıyor.
Hakkında pek bilgi sahibi olmadığımız Zübeyde Hanım’ın savaşlar, salgın hastalıklar, göçler ve yokluk içinde 6 çocuğundan 4’ünü ve eşini kaybederken ‘Mustafa’sını nasıl yetiştirdiğini de beyazperdeye aktarıyor.
Filmi izlerken, seyirciler filmin duygusuna alkışlarıyla katıldılar.
Aslıhan Güner’in ‘Zübeyde’ karakterine hayat verdiği yapımda Alican Yücesoy ‘Mustafa Kemal’i canlandırıyor.
Filmde ayrıca Devrim Nas, Emre Kınay, Sitare Akbaş, Wilma Elles, Enes Demirkapı, Ali Sağ ve Turgay Tanülkü gibi tanınmış oyuncular rol alıyor.
Cumhuriyet’in 100’üncü yılında sinemaseverlere anlamlı mesajlar veren bu filmin, umarım gişesi de bol olur.
İş Dünyasında Yarım Yüzyıl
İş dünyasının önde gelen isimlerinden Mehmet Ali Berkman, bir kitaba imza attı: “İş Dünyasında Yarım Yüzyıl”.
Kitabında meslek hayatında yaşadıklarını derleyen Berkman ayrıca yola yeni çıkmış genç profesyonellere de önemli ipuçları veriyor, yıllar içinde edindiği deneyimleri okura sunuyor.
Türkiye’de ve ABD’de öğrenim gören Berkman, çalışma hayatına ülkemizin önemli kuruluşlarından Koç topluluğunda başladı.
Koç Burroughs şirketinden sonra Mako, Uniroyal, Döktaş ve Arçelik şirketlerinin genel müdürlüklerini ve son olarak da Koç Holding Stratejik Planlama ve İnsan Kaynakları başkanlıklarını yaptıktan sonra kurumsal ilke gereği emekliye ayrıldı.
Kitabı tüm genç iş insanlarına öneriyorum.
Erica’nın etkileyici hikâyesi
“Erica’nın Aynaları” isimli romanıyla okurları insan zihninin derinliklerinde bir yolculuğa çıkaran Amelia Rita, kitabında eski bir konakta yaşayan Erica’nın hikâyesini anlatıyor.
Erica, gerçeği bulabilmek için bir gizemin peşinde koşarken kendisini tüyler ürpertici bir olay örgüsünün içinde buluyor. Tuhaf, rahatsız edici ve sürprizlerle dolu olan ‘gerçek’, onu bütünüyle ele geçirmeye çalışıyor. “Erica’nın Aynaları”, enerjisi yüksek ve elinizden düşürmek istemeyeceğiniz türden sürükleyici bir roman. Altın Kitaplar’dan çıkan kitap; çocukluğumuza da dokunurken masum zamanlarımızda yaşadıklarımızın hayatımıza etkilerini gözler önüne seriyor.
Sahte Gerçeklik: Oksimoron sergisi
Ressam Dilşad Atasoy ile gazeteci-yazar Oya Doğan, “Sahte Gerçeklik: Oksimoron” adını verdikleri ortak bir sergiyle sanatseverlerin karşısına çıkıyor.
Oksimoron ne mi demek? Bazen anlamı kuvvetlendirmek için veya edebi sanat yapmak amacıyla kullanılır, bazen de hali hazırda kullanılan bir kavramı eleştirmek veya alaya almak için kullanılır. Sanatçılar işte bu hastalığı yorumlamayı, verdikleri tepkiyi göstermeyi, dillendirmeyi ve düşündürmeyi amaçlayarak, edebiyatla resmi buluşturuyor. 21 eser ve enstalasyonların yer aldığı “Sahte Gerçeklik: Oksimoron” sergisi 21 Ekim Cumartesi Nişantaşı Ovoo Art Galeri’de açılıyor.
Cumhuriyet’in 100. yılına armağan
Hürriyet’in aile ve çocuk yazarı Ömür Kurt, son romanını Cumhuriyet’in 100. yılına armağan ettiğini söyledi.
Bu kez bir “çocuk” romanı değil, bir yetişkin romanı.
Doğan Kitap’tan çıkan ve “Cepheye Koşan At” adını taşıyan romanda Ömür Kurt, Tekalif-i Milliye emirleriyle orduya bağışlanan bir süvari atının hikâyesini anlatıyor.
Bakın yazar kitabını hangi koşullarda yazmış:
“Türk Kurtuluş Savaşı çok büyük zorluklar içinde kazanıldı. Bu kitap, işte bu zorlukların küçük bir dilimini anlatıyor. Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Sakarya Savaşı’ndan önce yayınladığı Tekalif-i Milliye Kanunu (milli vergi) ile halk, elindeki mal ve hayvanları, bedeli sonradan ödenmek üzere orduya verdi. Bu kitabın baş karakteri olan süvari atı da cepheye gönderilen hayvanlardan sadece bir tanesini temsil ediyor. Unutulmamalıdır ki Kurtuluş Savaşı’nda yalnızca insanlar değil, hayvanlar da hayatını kaybetti, yaralandı, çile çekti ama onların hikâyesi pek anlatılmadı.”
Kim ne okuyor?
◊ Tan Sağtürk, Lee Cheshire’nin “Sanatın Önemli Anları” adlı eserini okuyor.
◊ Devrim Nas, Suat Derviş’in “Kara Kitap” adlı eserini okuyor.
◊ Julide Alasya, İsmail Güzelsoy’un “Gölge” adlı eserini okuyor.
◊ Okan Sarıkaya, Kafka’nın “Dava” adlı eserini okuyor.
Paylaş