Kurmaca ile gerçek buluşuyor

“Kendinde Değil Gibisin, bir hoca öğrenci ilişkisiyle başlıyor. Anlatıcı orta yaş bunalımı emareleri veren bir edebiyat profesörü. Arkadaşının romanının yayınlanmasıyla kendi hayatını ve karısıyla ilişkisini sorgulamaya başlıyor. Biraz da hastalık hastası. Bir sivrisinek ısırığından parazit kaptığına ve çok yakında öleceğine inanıyor. Psikolojisi gittikçe bozulan karakter, arkadaşının romanında anlatılanlara benzer deneyimleri yaşamaya başlıyor. Fakat romanın sayfalarında ilerledikçe okuru bir sürprizin beklediğini görüyoruz.” Edebiyatla psikolojinin iç içe olduğu bu ilginç romanı tavsiye ederim.

Aydınlığa ve umuda çağrı

Akademisyen, ressam Hülya Küpçüoğlu ile bir süredir görüşüyoruz, aynı yakada oturmanın avantajı işte. Onun resimlerindeki renklerle konuşmak bana iyi geldi. Hülya’ya resimle olan ilişkisini sordum, o da samimi bir şekilde yanıtladı:
“Siyah rengi severim ve resimlerimde de sık sık kullanırım. Siyahın kimi zaman resimlerime karanlık bir atmosfer verdiği ifade edilir. Salgın döneminde yaptığım resimlerde siyahtan uzaklaştığımı fark ettim. Renkler canlanmıştı. Gökyüzü aydınlanmış, deniz canlanmıştı. Resimlerimde kimileri tarafından karanlık, karamsar olarak adlandırılan his, yerini umuda, aydınlığa bırakmıştı. Sanırım bu, salgın sürecinde yaşanılan şok, korku, bilinmezlik sürecinde ruhumun bir çıkış noktası arayışının sonucuydu.”

Pandemi döneminde sanatçılara destek

Geçen hafta, işini severek yapan Film-San Vakfı Müdürü Kıvanç Terzioğlu’nu ziyaret ettim. Pandemi günlerinde sanatçı dostlarımızın neler yaptığını sordum... Terzioğlu, yaptıklarını şöyle anlattı:
“Film-San Vakfı pandemi döneminde normal zamanda çok sık görüp konuşamadığı tüm üyelerin sorunlarını teker teker dinledi. Genellikle yardıma ihtiyaç duyan müzisyen dostların sorunlarını Ankara’ya T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığına bildirdik. Sonrasında çıkan yasa doğrultusunda Ankara’nın belirlediği sekiz meslek birliğine müzisyen dostları yönlendirdik. Muziksusmasin.com’a başvurularını yaparak gerekli yardımları almaya başladılar. Ayrıca Film-San Vakfı olarak pandemi döneminde bolca proje ürettik. İntercast ajans ile işbirliği protokolü imzalanarak sinema ve müzik atölyelerinin çalışmalarına da başlandı.”

Kim ne okuyor?

◊ Yazar İclal Aydın, Yorgo Seferis’in “Bir Şairin Günlüğü (1945-1951 Günleri)” adlı kitabını okuyor.

◊ Hürriyet Gazetesi yazarı Ömür Kurt, Cem Seymen’in “Özgürlüğün Rengi Mavidir” adlı kitabını okuyor.

◊ Müzik yapımcısı Murat Doğan, Oğuz Atay’ın “Tutunamayanlar” adlı romanını okuyor.

◊ Sağlık yöneticisi Taşkın Köylüoğlu, Cezmi Ersöz’ün “Şizofren Aşka Mektup” adlı kitabını okuyor.

Hagop Ayvaz’ın kulisine davet

Aralık 2020 tarihinde Hrant Dink Vakfı öncülüğünde Türkiye Tiyatro Vakfı ve Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık işbirliğiyle açılan “Kulis: Bir Tiyatro Belleği, Hagop Ayvaz” sergisi, 25 Temmuz’a kadar uzatıldı. Yapı Kredi Yayınları tarafından aynı adla İngilizce-Türkçe kataloğu da hazırlanan sergi, Ayvaz’ın bir anlamda kulisine davet niteliğinde.
Aynı zamanda bu sergi Türkiye’nin tiyatro tarihini çoğulcu bir perspektifle incelemek için imkânlar da sunuyor.
Sergiye kaynaklık eden Hagop Ayvaz arşivi, 19. yüzyılın ortalarından günümüze Osmanlı ve Türkiye tiyatrosundaki oyuncular, topluluklar ve tiyatro mekânları hakkında çok sayıda özgün içeriği barındırıyor. Yazar, gençliğinde itibaren topladığı kitaplar, dergiler, belgeler, afişler, fotoğraflarla dolu çalışma odasını “cennetim” olarak nitelendiriyor.