Paylaş
Apuleius’tan Altın Eşek:
Edebiyat tarihinin en eski fantastik anlatılarından biri olan Altın Eşek, eski çağ ile ilgilenen okurlar dışında tüm edebiyat severler için bulunmaz bir kaynak. Maceraperest bir adamın eşeğe dönüşmesini ve başından geçenleri okumayacaksınız
yalnızca, hem de kadim birçok hikayenin kökenlerini keşfedecek, insanlık hallerine tanıklık edeceksiniz.
Carl Sagan’dan Kozmos:
Özellikle bugünlerde her şeyi anlama, anlamlandırmaya çok daha fazla ihtiyaç duyuyoruz.
Carl Sagan, önemli bir bilim adamıydı, zaman mekana, içinde varlığımızı sürdürdüğümüz kozmosa, gezegenlere, kara deliklere, geleceğin olası senaryolarına dair önemli şeyler söylemişti.
Elias Canetti’den Körleşme:
İnsanoğlunun kendi eliyle kurduğu, sonra da kendisine yabancılaşmış, düşman kesilmiş bulduğu dış çevreyi,
son derece özgün bir biçimde ve en uçta sayılabilecek araçlarla tasvir etmeyi başaran bir roman. Gerçeklik karşısında ne ölçüde körleşebileceğimize, umursamazlığa, aymazlığa, yok saymaya dair sarsıcı bir kitap.
Virginia Woolf’tan Dalgalar:
İnsan hayatının gelgitleri, dalgalanıp durulmalarına dair bir başyapıt. Birlikte büyüyen, üçü erkek, üçü kız altı çocuğun, gençliğe ve sonra da yaşlılığa uzanan bir çizgide ve birbirine koşut dokuz bölümde izlediğimiz yaşamlarını monologları ve iç sesleri üzerinden anlatıyor Woolf.
Georges Perec’ten Kayboluş:
Bu romanda iki mucize var. Birinci mucize: Georges Perec, Fransızca’nın en çok kullanılan sesli harfi olan “e”yi kullanmadan bir roman yazdı; La disparition. İkinci mucize: Cemal Yardımcı, bu romanı “e” harfini kullanmadan Türkçeleştirdi; Kayboluş. Büyük bir edebi
performans!
Paylaş