Paylaş
Çalışlar’ın uzun bir süredir üzerinde çalıştığı kitap 1968’de Tarsus’tan yüksek öğrenimi için Ankara’ya gelen futbol tutkunu bir gencin aniden patlayıveren isyan günlerini yaşamasını konu ediyor. Ama aynı zamanda o isyan günlerinin içinde biri Çalışlar.
Deniz Gezmiş başta olmak üzere pek çok gencin Samsun’dan Ankara’ya doğru yapılacak “Tam Bağımsızlık” yürüyüşünün örgütleyici ve katılımcılarından.
Dertleri daha güzel bir dünya yaratmak olan bu gençlerin buldukları yol devrimcilik ama onlar da bir hayat yaşıyor.
O günlerde yıldızı parlayan Emel Sayın’ı görmek için de “yürüyorlar”, Amerikan 6. Filo’sunu denize dökmek için de...
Büyük bir ciddiyetle yaşıyorlar.
Gazeteci de oluyorlar, akademisyen de...
Ülkeyi karış karış geziyorlar.
Türkiye’nin sol tarihinde önemli bir yer tutan Aydınlık gazetesinin 21 yıl boyunca aydınlık hareketini yöneten, 7 yılı hapiste geçen Oral Çalışlar 1989 yılına kadarki gençlik hayallerini ve hatalarını “İsyan Günleri”nde değerlendirmiş ve geçmişin samimi bir muhasebesini çıkararak ciddi bir sorumluluk üstlenmiş.
Okunmayı hak ediyor...
Bu Şiirin Bitmesini İstemiyorum
Yapı Kredi Galeri’nin bu yaz İstiklal Caddesi’ne açılan ve portiko olarak adlandırılan bina girişinde başlattığı kamusal program, Filistinli çağdaş şair Mahmud Derviş’in şiirleriyle devam ediyor.
Her ay iki kez çarşamba günleri yapılan program, bugün de yazar ve araştırmacı Alara Çakmakçı’nın, şairin Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan “Bu Şiirin Bitmesini İstemiyorum” kitabından bir seçki okumasıyla başlayacak.
Çakmakçı daha sonra Mahmud Derviş şiiri üzerine kısa bir konuşma yapacak.
Sokak ve bina, kamusal alan ve kurum arasındaki eşikten beslenen “Portiko Okumaları ve Performansları” sanat, bilim, felsefe, psikoloji ve siyaset teorileri, edebiyat, şiir gibi disiplinleri içeriyor.
Prix Medicis Ödülü yazar
April Yayıncılık tarafından Türkçede yayınlanan “Vejetaryen”, “Çocuk Geliyor” ve “Beyaz Kitap” adlı romanlarıyla hem dünyada hem ülkemizde geniş bir okur kitlesine sahip Güney Koreli yazar Han Kang, “Veda Etmiyorum” adlı romanıyla prestijli bir diğer ödüle layık görüldü.
“Veda Etmiyorum”, yabancı edebiyat dalında Prix Medicis ödülünün sahibi oldu. Han Kang imzalı “Veda Etmiyorum”, “Vejetaryen” ile Uluslararası Booker Ödülü’nü kazanmasından 5 yıl sonra, 2021 yılında yayımlandı. Roman, Güney Kore’nin güney adası Jeju’da 1948 yılında yaşanan sivil katliamının trajedisini üç kadının bakış açısından anlatan bir eser. Roman, 2024’te Türkçe yayınlanacak.
Bağımsız kitabevleri yaşasın!
Sevgili kitapçı dostum Kemal Koçak, İstiklal Caddesi’ne yakın (Süslü Saksı Sokak’ta) yer alan Semerkant Kitabevi ile krizlere meydan okuyor. Uzun yıllardır kitabevinde önemli eserleri okuruyla buluşturuyor, çoksatanları değil hep satanları ve satması gerekenleri vitrinine koyuyor, kendi okuduğu kitapları her yaştan ziyaretçisiyle paylaşıyor.
Bir roman kahramanı gibi yaşayan Kemal, Ahmet Ümit’in “Beyoğlu’nun En Güzel Abisi” romanında da boy göstermiş bir kitapçı, daha pek çok edebiyat eserinde de onun ve kitabevinin izini sürebiliyoruz.
Kemal’le ara ara buluşur, edebiyattan ve hayattan söz ederiz, her defasında misafirperverdir.
İşte bağımsız kitabevleri bunun için çok anlamlı, kent ve edebiyat kültürüne katkıların için teşekkür ederim Kemal Koçak!
Müjgân’ın hikâyesini anlatıyor
Usta yazar Fatma Barbarosoğlu’nun kaleminden “Müjgân: İmkânsıza Komşu”, kimya alanında başarılı bir akademisyen iken bir patlama ile hayatı enkaza dönen Müjgân’ın hikâyesini anlatıyor. Kaza sonrasında yüzünün bir tarafında yanık izleri kalan Müjgân, haftanın birkaç günü erkek kıyafetleri giyip babasının miadı dolmuş arabasına atlayarak gözden kaybolmaktadır.
Hayattaki tek yakını olan sütannesi, onun bu tuhaf davranışlarıyla ilgili endişelerini kızı gibi sevdiği psikiyatrist akrabası Zehra ile paylaşır.
Çocukluk yıllarından beri tanışan Zehra ile Müjgân bir araya geldiğinde, herkesin kendi karanlığına daldığı bir yüzleşme başlar. Hem içinden hem dışından yara almış karakterleri ve derin felsefesi ile bu kitap; yaşam, ölüm, şifa, affetmek, iletişim ve bağ kurma üzerine düşündürüyor.
Sanayinin 100 yılı ‘İz ve Miras’ sergisinde
Cumhuriyet’imizin 100. yılı kapsamında İstanbul Sanayi Odası’nın ev sahipliği yaptığı “İz ve Miras Sergisi”, Türkiye’nin sanayi mirası ve yenilikçi geleceğine dair interaktif bir deneyim sunuyor. Bu gelişimini etkileşimli dijital araçlarla keşfetmek farklı geldi doğrusu.
Serginin küratörü Derya Yücel sergiye dair şöyle bir açıklama yaptı: “İSO’nun Odakule Pasajı’na hem İstiklal Caddesi’nden hem Meşrutiyet Caddesi’nden giriş-çıkış yapılabiliyor. Kamusal alanda yapılan bu sergi binlerce insana ulaşıyor. İstiklal Caddesi yönünden pasaja girildiğinde geçmişten günümüze tarihsel değişim dijital sergide görülebiliyor.” Sergi devam ediyor.
Kim ne okuyor?
◊ Nilgün Belgün, Bonnie Garmus’un “Bir Kimya Meselesi” adlı eserini okuyor.
◊ Zeynep Ünal, Murathan Mungan’ın “995 km” adlı eserini okuyor.
◊ Senem Erdine, Orhan Pamuk’un “Veba Geceleri” adlı eserini okuyor.
◊ Mesut Tufan, Said N. Duhani’nin “Eski İnsanlar, Eski Evler” adlı eserini okuyor.
Paylaş