Paylaş
Tercümesini Füsun Doruker’in üstlendiği “Her Güne Bir Yasa”da güç, baştan çıkarma, ustalık, strateji ve insan doğası üzerine 366 öğreti yer alıyor.
NewYork Times çok satan listesinin bir numaralı yazarı ve dünyanın önde gelen güç ve strateji uzmanı Robert Greene, 20 yılı aşkın süredir milyonlarca insana yol gösteriyor.
5 kitabından derlenen alıntılar ile daha önce hiç yayımlanmamış eserlerini bir araya getiren “Her Güne Bir Yasa”, Greene’nin kolay anlaşılır ve bilgelik dolu yasalarını tek bir kitapta okurla buluşturuyor.
Sürgün günlerinin mahsulü
Reading Zindanı Baladı, Oscar Wilde’ın 1895-1897 yıllarında hapsedildiği Reading Zindanı olarak bilinen Reading Hapishanesi’nden salıverildikten sonra, Berneval-le-Grand’da geçirdiği sürgün günlerinin mahsulü.
Bu eserinde Wilde, hapis yaşantısının bunaltıcı ve ürkütücü tekdüzeliğini çarpıcı bir dürüstlükle gözler önüne seriyor.
Paraleldeyse bir cinnet anında eşini öldüren, Reading’te sükunetle idam edilmeyi bekleyen Wooldridge’in hikâyesini aktarıyor.
Şairin belki de en bilinen dizeleri bu hikâyeyle doğuyor:
Oysa herkes öldürür sevdiğini...
Bunu böyle bilin...
Kimi hazin bir bakışla öldürür...
Kimi latif bir sözle...
Korkaklar öperek öldürür...
Yürekliler kılıç darbeleriyle!
Örnek bir yaşam öyküsü
Bir hayalin peşinde: Yalçın Granit ve Türk basketbolunun hikâyesi Adanmak, Türkiye’de benzeri gittikçe azalan kitaplardan biri.
Bir başarı öyküsünün kahramanının yaşamına eğilen, unutulmasının önüne geçmeyi amaçlayan bir çalışma. Yalçın Granit, Türk basketbolunun kuruluş yıllarından başlayarak bugüne kadar etkin rol oynamış; önce sahada, sonra kulübede, ardından da yazılarıyla basında milli basketbolumuz için emek vermiş bir isim. Kitap, yalnızca onun basketbol macerasını kayda geçirmeyi amaçlamıyor. “Adanmak”, hem spor tarihimiz için bir belge hem de yeni kuşaklar için bir şeye adanabilmenin ve başarılı olmanın imkânsız olmadığını gösteren örnek bir yaşam öyküsü.
12 Eylül darbesini anlatan roman
Şen Sevgi Erişen, zaman içinde yaşadığı ruhsal dönüşümün etkisi ve yazmaya olan merakıyla bir roman kaleme aldı.
“Zeo, Kio ve Mehpare” adlı ilk romanı, Yeni İnsan Yayınevi’nin Edebiyat Serisi kapsamında çıktı.
“Zeo, Kio ve Mehpare”, aynı zamanda Mehpare’nin yaşamı üzerinden Türkiye’nin kaotik bir dönemine de ışık tutuyor.
12 Eylül 1980 darbesine giden süreçte yaşanan karanlık günler, Mehpare’nin yaşamında derin izler bırakıyor. Erişen, romanın devamını da yazacağını açıkladı: “Bir üçleme olacak. İkinci kitap Mehpare’nin kızı İdil’i, üçüncüsü de oğlu Semih’i anlatacak.”
Korhan Abay Boğaziçi Film Festivali’nde
Boğaziçi Film Festivali bu yıl 21-28 Ekim tarihleri arasında 10. kez sinemaseverlerle buluşacak. Boğaziçi Film Festivali yöneticileri, bu yıl hem açılış hem de ödül törenlerini sunmak için yeniden Korhan Abay’ı seçti.
Abay’a “Heyecanlı mısın” diye sordum, işte cevabı:
“Heyecanlı mıyım... Türkiye’deki uluslararası festivallerin neredeyse tamamını birkaç kez sunmuş, üstelik Eurovision’la seyircinin karşısına çıkmış bir profesyonelin hâlâ heyecanlanması size garip gelebilir ama evet heyecanlıyım. Ellerin, ayakların birbirine dolanması şeklinde ortaya çıkan bir heyecan değil tabii bu. Ön hazırlıklar kusursuz yapıldıktan sonra, çok beklenmedik teknik sorunlar ortaya çıkmadığı sürece, yine tertemiz bir açılış ve kapanış töreni olacak, bundan endişem yok. Ama yine de daha iyi nasıl yapabilirim, geçen yılki performansın üzerine ne koyabilirim? Arayışın heyecanı her çalışma öncesinde tatlı tatlı titreşir yüreğimde!”
Cadılar Meclisi
Cadıların ve büyünün gerçek olduğu bir dünya hayal edin...
İnsanlarla cadıların yan yana, barış ve uyum içinde yaşadığı bir dünya! Epsilon’un okurlarla buluşturduğu “Cadılar Meclisi”, cadılık ve okültizmin yerel kültür ve tarihçeyi etkilediği Batı Amerika’da başlayan, büyünün ve büyücülerin gerçek olduğu bir öykü kurguluyor. Büyü, cadılar tarafından kızlarına aktarılan önemli bir güç ve miras. Ergenliğe girer girmez Elementalist bir cadı olduğunu öğrenen 18 yaşındaki Chloe de bu kızlardan biri ve onu güçlerine kavuşturup bu öyküyü başlatan, epey sarsıcı bir ritüel. Lizzie Fry imzalı “Cadılar Meclisi” meraklıları için başucu kitabı olmaya aday.
“Felsefe, Edebiyat ve Müzikte Yoksulluk”
Varlık dergisinin yeni sayısının dosya konusu, “Felsefe, Edebiyat ve Müzikte Yoksulluk”. Derginin dosyasına katkıda bulunan yazarlar ise Yücel Kayıran, Selçuk Orhan, Şeref Bilsel, Can Sertoğlu. Yücel Kayıran ise “Yoksulluk Felsefi Bir Kavram Değildir” başlıklı yazısında bir toplumda kabul gören hayat standardına göre belirlenen yoksulluğun felsefenin konusu olmadığını, bugün tartıştığımız meselenin yoksullaşma olduğunu vurguluyor. Zenginlerin şairi Homeros ile yoksulların şairi Hesiodos’u karşılaştırıyor.
Kim Ne Okuyor?
◊ Yonca Evcimik, Don Miguel Ruiz’in “Dört Anlaşma” adlı kitabını okuyor.
◊ Tiyatrocu Hakan Altıner, Falih Rıfkı Atay’ın “Çankaya” adlı eserini okuyor.
◊ Gazeteci Gözde Hatunoğlu, Mehmet Berk Yaltırık’ın “Karanlığın Şahidesi” adlı eserini okuyor.
◊ Sinema yazarı Serdar Akbıyık, Jean Paul Roux’un “Türklerin Tarihi-Pasifik’ten Akdeniz’e 2000 Yıl” adlı eseri okuyor.
Paylaş