Gemlik Film Festivali’nden notlar

Usta oyuncu Eşref Kolçak anısına düzenlenen Gemlik Film Festivali’nin dikkat çeken ayrıntılarını yerinde gözlemledim...

Haberin Devamı

* Gemlik Film Festivali’nin açılışını, Türk sinemasının Sultan’ı Türkan Şoray yaptı. Yıllar önce kendisini Atilla Dorsay’ın 70. doğum gününde tanımıştım.

Sanki hiçbir şey değişmemiş!

Hem şöhret olacaksınız hem de bu kadar mütevazı.

Türkiye’de o kadar az rastlanan bir durum ki bu.

Sen çok yaşa Türkan Şoray...

Gemlik Film Festivali’nden notlar

* Burçak Evren’i yeniden görmek iyi geldi.

Birlikte Eşref Kolçak’lı film festivallerini hatırladık. Burçak Evren tarafından Eşref Kolçak için hazırlanan kitabı da çok beğendim. ∆ Film afişleri koleksiyoneri Vadullah Taş’ın “Türk Filmleri Afişleri Sergisi”, festivale ayrı bir renk kattı.

* Cahit Berkay’ın film müzikleri dinletisi ise festivalin bir diğer etkinliği oldu.

Haberin Devamı

* Eşref Kolçak, Özcan Kolçak ve Harun Kolçak’ı mezarları başında anmak hepimize duygulu anlar yaşattı.

Gemlik Film Festivali’nden notlar

* Festivalin ikinci gününde Halil Ergün rüzgarı esti.

Festival kapsamında düzenlenen Kısa Film Yarışması’nın jüri başkanı olan Halil Ergün’le ortak dostlarımızı hatırladık.

İpek, Oral ve Reşat Çalışlar’a dair ne de çok anımız varmış.

Halil Ergün’den bir anı kitabı bekliyorum çünkü o kadar özel anlar var ki hayatında.

Yazmak için yaşamış birisi ne de olsa.

Gemlik Film Festivali’nden notlar

Ertem Eğilmez’in hayatı kitap oldu

Ertem Eğilmez’in sineması, seyircisiyle kurduğu ilişki açısından önemle ele alınıp incelenmesi gereken bir kaynaktır.

Bu kaynağın yeni kuşaklara aktarılması amacıyla İBB Yayınları tarafından okurlarla buluşturulan “Ertem Eğilmez” adlı kitap bu anlamda çok değerli bir çalışma.

Kitap, Agâh Özgüç, Cem Pekman ve Gökhan Akçura’nın imzalarını taşıyor.

Gemlik Film Festivali’nden notlar

Haberin Devamı

İşte Gökhan Akçura’nın önsözünden bir bölüm:

“Bu kitap, yıllar önce Ertem Eğilmez’in anılarını kayda geçirdiğim günlerin izini taşıyor. Ertem Eğilmez’in hastalığı ve erken ölümü nedeniyle başladığımız çalışmayı bitirememiştik. Ama elde olan anılar da en azından onun sinema öncesi yaşamına ve yönetmenliğinin ilk dönemlerine ışık tutuyordu.

Bu anıları nasıl yayımlayacağıma bir türlü karar verememiştim. Sadece anıları aktarmak, Ertem Eğilmez’i anlatmak için yeterli olmayacaktı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ve yayınlarının bu konuya gösterdiği ilgiyi görünce kolları yeniden sıvamak elzem oldu. Ertem Eğilmez konusunda bir kitap yayımlamış olan Cem Pekman, onun sinema serüvenini bütünüyle aktaran bir yazı kaleme aldı. Agâh Özgüç’ün engin deneyimine de başvurduk elbette. Ne yazık ki yazısını teslim aldıktan kısa süre sonra onu kaybettiğimizi öğrendik. Kitabın sonunda yer alan filmografiler de onun kaleminden çıktı.”

Haberin Devamı

Bir “Love Story” uyarlaması: “Beyoğlu Güzeli”

Ertem Eğilmez’in “Beyoğlu Güzeli” filmi bir “Love Story” uyarlamasıdır. Çadır Tiyatrosu’nda dans edip şarkı söyleyen Alev ile doktor Ferit’in aşkını ve Alev’in şifa bulmaz bir hastalığa tutulmasıyla âşıkların kararan dünyasını anlatan film, içinde komedi unsurları da barındıran bir melodramdır. 1971’de Ses dergisinin yarışmasında birinci olup sinemaya adım atan Tarık Akan’ı Ertem Eğilmez ve Arzu Film’le buluşturması bakımından da önem taşır.

Gişede tepetaklak, eleştirmenlerden tam not

Ertem Eğilmez, 1973’te geliştirdiği ve ustalaştığı aşk filmleri çizgisinin dışında bir film yapar. Eğilmez, sinemasının zirvelerinden biri olan “Canım Kardeşim”, seyirciden hiç ilgi görmez ve gişede tepetaklak olur ama eleştirmenlerin beğenisini kazanır, festivallerden ödüller alır.

Haberin Devamı

Yedinci Sanat dergisiyle yaptığı söyleşide filmini yorumlayan Eğilmez, bir yandan sinema sanatına, filmografiye bakışında geldiği noktayı açımlar, bir yandan da yönetmen ve yapımcı kimlikleri arasındaki çatışmayı yansıtır.

Tarık Akan’ın Arzu Film’den ayrıldığı gün

Tarık Akan, Arzu Film’den ayrılışını şöyle anlatır:

“Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı’dan sonra Arzu Film’den ayrıldım. Son bir sahne çektik. Ardından merdivenlerde durdum ve filmin afişini çekmeye hazırlandık. Bir yanımda Kemal (Sunal), diğerimde Halit (Akçatepe). Ben de taşın üstüne çıkmıştım, şaka olsun diye. Ertem (Eğilmez) Abi, kameranın arkasından bana çok kötü hakaret etmeye başladı. Yani herkes sululuk yapıyor orada. Ben de sözüm ona öyle bir sululuk yapmışım. O hakareti yediremedim kendime ve o dakika seti terk edip gittim. 2-3 saat sonra sete geri dönerek ‘Arzu Film’den ayrılıyorum ben, sizi bırakıyorum’ dedim. Şoke oldu Ertem Abi. Çünkü beş yıl vermişim oraya. İnanamadı, ‘Yapamazsın!’ dedi. ‘Ayrılıyorum, bundan sonra ne Hababam çekeceğim ne de başka film. Arzu Film’le çalışmayacağım, piyasaya çıkacağım’ dedim. Ayrılışım o ayrılış oldu.”

Haberin Devamı

İlyas Salman anlatıyor

“Biz o günlerden başta Ertem Eğilmez olmak üzere Sadık Şendil, İhsan Yüce, Yavuz Turgul, Münir (Özkul) Abi, Şener Şen, Ayşen Gruda, Adile Naşit hep beraber o hayattan öyküleri kotarırdık. Fakirlik fukaralık o günlerde de vardı, şimdi boyutlar değişti. ‘Kibar Feyzo’, ‘Banker Bilo’, ‘Sefil Bilo’, ‘Çiçek Abbas’ işte o dönemlerden bu günlere sesleniyordu. Şimdiki filmleri ertesi yıl kimse hatırlamıyor. (...) Ben hep ‘Deliler ve ağaçlar ayakta, suçlular iktidarda ölür’ derim. Ertem Abi de en az benim kadar deliydi. Ayrıca çok keyifli bir seti vardı, dünyaya tersinden bakardı. Ertem Eğilmez’le çalışmak, güldürü fabrikasında işçilik yapmak gibi bir şeydi.”

Ünlülerin dilinden Ertem Eğilmez

Halit Akçatepe: “Ertem Eğilmez, seyircisini çok iyi tanıyan bir yönetmen, yapımcıdır.”

* Zeki Alasya: “Tanıdığım en zeki insanlardan biriydi.”

*  Yavuz Turgul: “Bitirdiği işin peşini bırakmıyor, hep ‘Ben nerede hata yaptım’ diye soruyordu.”

*  Müjde Ar: “En büyük emeli kalıcı filmler yapmaktı.”

* Itır Esen: “Bütün Arzu Film yapımları, sonunda hayata umutla bakmamızı sağlar.”

*  Hülya Koçyiğit: “Sinema yaparak öğrenme heyecanı duyan bir yönetmendi.”

*  Hale Soygazi: “Herkesin birbirine saygı duyduğu, anlayış gösterdiği ve ortak dilde buluştuğu bir ortam vardı.”

* Filiz Akın: “Bizi mutlu etmesini biliyordu ve oyuncuya değer veriyordu.”

* Ferdi Eğilmez: “Babamın en sevdiğim özelliği, neşesiydi.”

Kim Ne Okuyor?

*  Türkan Şoray, Erk Acarer’in “% 100 İstanbul, Tarih, Mekan ve Sırlar” adlı eserini okuyor.

*  Erkan Can, Byung-Chul Han’ın “Yeryüzüne Övgü” adlı eserini okuyor.

*  Halil Ergün, Ayça Öztorun’un “Vesikalı” adlı eserini okuyor.

*  İletişimci Bircan Silan, Zülfü Livaneli’nin “Kaplan’ın Sırtında” adlı kitabını okuyor.

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları