Paylaş
Polisiyenin üvey evlat görüldüğü onca yıldan sonra, nitelikli dünya çapında suç romanlarının ardı ardına yayınlanmasına seviniyorum.
Romanının konusuna gelince...
Ortada kesik bir el var. DNA analizi yok, bilgisayar yok, cep telefonu yok, internet yok, olay yerinde eldiven kullanmak hiç yok... Çaba var, zekâ var, hatalar gırla, azim başrolde. Şans topaç misali, döndükçe dönüyor. Mutlu Kavgaz ile soluk soluğa bir maceraya atılıyoruz. Gerçek olaylara dayanan Kavgaz serisini tüm polisiye severlere öneriyorum.
Edebiyatın düzeyli magazine de ihtiyacı var
Hep söylüyorum, edebiyatın düzeyli magazine de ihtiyacı var.
Bu eksiği internette en iyi kapatan mecralardan biri Egoist Okur.
Gülenay Börekçi’nin ünlü blog’unda yok, yok.
Mesela sürrealist şair Arthur Cravan’ın bir rivayete göre “öldükten sonra” sanat dünyasına bu kez sahte Oscar Wilde yazmaları satan bir dolandırıcı olarak dahil oluşunu okumak sürükleyici.
Amerikalı yazar Herman Melville’in “Kâtip Bartleby” adlı kült romanında kendini anlattığı bilgisi de acayip.
Başka...
Bir zamanlar Bob Dylan’ın en büyük rakibi ve en yakın arkadaşı olan ama ilk romanı yayınlandığı gün trajik bir motosiklet kazasında ölen Richard Farina’yı geç de olsa tanıdığıma memnunum.
Fakat sitedeki en sevdiğim haber, öykü türünün dev temsilcisi Raymond Carver’ın en ünlü eseri “Katedral”in yazılış hikâyesi. İçinde Carver, karısı Tess Gallagher ve gözleri görmeyen bir adamın yer aldığı bu harikulade yazıyı öykü severler okusun.
Bunun dışında sanat haberleri, röportajlar, listeler ve başka şeyler de var. Mutlaka bir göz atınız.
Mısralardaki tren bu kez şiirin kendisi oldu
Edebiyat dünyası geçen hafta İstanbul-Ankara arasında yolculuk eden “Şiir Hatları Treni” etkinliğine tanıklık etti. 40 ülkeye yayılan “Şiir Sokakta” hareketinin mucidi Meksikalı şair Armando Alanis de bu etkinlik için ilk kez Türkiye’ye geldi.
Metin Celal, Adnan Özer, Ömer Erdem, Krisztina Rita Molnar gibi 15 şair trene binmeden önce şiirlerini tarihi Sirkeci Garı’nda seslendirdi.
Trende bir gece boyunca yolculuk eden şairler bu sırada yüze yakın edebiyat öğrencisiyle de atölye etkinliklerinde şiirler okudu, şiir konuştu.
Şiir mısralarının önemli metaforlarından biri olan tren ilk kez bu kadar şiirsel bir yolculuğa sahne oldu.
Şairlerin son durağı CSO Ada Ankara’daki “Satırbaşı Sergisi” açılışı oldu.
Burada Ankaralılar için şiirlerini okuyan şairlerin tren yolculuğu, edebiyat dünyasının unutulmazları arasına adını yazdırdı.
Kültür ve Turizm Bakanlığının Başkent Kültür Yolu Festivali kapsamında gerçekleşen etkinlik örnek niteliğinde işler arasında yerini aldı.
‘Minnacık Kadın’ın romanı
Nüzhet, Nâzım Hikmet hayranları için bilinen bir isim... Nâzım onun için, “O mavi gözlü bir devdi. Minnacık bir kadın sevdi” diye başlayan ünlü şiiri yazdı.
Nüzhet Hanım, Nâzım’la kısa evliliğinin ardından Servet Berkin’le evlendi. Kendini eğitim mücadelesine adadı. Nazım’ın el yazısı şiir defterini uzun bir süre sakladı. Bu defterleri nihayet Kemal Sülker’e verdi ve ilk kez YAZKO Yayınları tarafından 1980’lerde kitaplaştırıldı.
Yıllar sonra Arın Dilligil Bayraktaroğlu, yakından tanıdığı Nüzhet Hanım’ın romanını “Nüzhet, Nâzım Hikmet’in ‘Minnacık’ Kadını” adıyla yazdı.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında Ankara’da, ardından Moskova ve İstanbul’da yaşananlar, dönemin bilinmeyenleri bu kitapta öyküleşiyor.
Yeni Çıkan
Max Weber’in “Borsa”sı
VakıfBank Kültür Yayınları, sosyolojinin kurucu düşünürlerinden Max Weber’in “Borsa” isimli eserini okurla buluşturdu. Kitap, Alman toplumundaki sınıf çelişkilerine dair verdiği ipuçlarıyla dikkat çekiyor.
VakıfBank Kültür Yayınları (VBKY), Alman düşünür, sosyolog ve ekonomi politik uzmanı Max Weber’in “Borsa” adlı kitabını yayımlıyor.
Fazıl Baş’ın kaleme aldığı sunuş yazısı ile yayımlanan “Borsa”, Almanya’nın 19’uncu yüzyılda dünya çapında bir iktisadi güç olma sancılarına ve aynı zamanda Alman toplumu içindeki sınıf çelişkilerine dair ipuçlarına yer veriyor.
Yeni Çıkan
“Bir Yanımız Hep Çocuk Kaldı”
M. Halim Spatar’ın anılarından oluşan “Bir Yanımız Hep Çocuk Kaldı”, İletişim Yayınları tarafından çıktı. Türkiye solunun önemli isimlerinden M. Halim Spatar’ın ölümünden sonra bilgisayarında bulunan ve daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış anılarını içeren bu çalışma Spatar’ın mücadele dolu hayatını anlatırken, Türkiye’nin politik tarihine de ışık tutuyor.
Spatar’ın daha önce yayımlanmış kimi yazılarını ve yaptığı uzun bir söyleşiyi, arkadaşlarıyla ve karısıyla mektuplaşmalarından parçaları da yeniden bir araya getiriyor.
Spatar’ın kızı Deniz Spatar ve arkadaşları (Gürhan Ertür, Cenap Nuhrat, İpek Çalışlar, Oral Çalışlar) onun için hazırladıkları, İletişim Yayınları’ndan çıkan bu kitap okunmayı hak ediyor.
Paylaş