Yarışma insanı rezil de eder vezir de
Şöhret için hiçbir fırsatı kaçırmıyordu. Güzellik, dayanıklılık, yetenek, reality ne yarışma varsa başvuruyordu. Yakışıklı, iki yabancı dil bilen, üniversite mezunu bir genç olacakken şimdi ömrü Rum zindanlarında geçecek Survivor Taner’in.
“Survivor”, “MasterChef”, “O Ses Türkiye” gibi uzun soluklu yarışmalar, “social climbing” yani toplumsal tırmanış için insanlara inanılmaz fırsatlar sunan organizasyonlar.
Bir yarışma sezonu içinde yıllarını bu işin eğitimine, zorluklarına göğüs germiş sanatçıların ulaşamadıkları popülerliklere ulaşabiliyor katılımcılar.
Nitekim aralarından da zincirler kuran şefler, milyonlar kazanan fenomenler, oyuncular, şarkıcılar, türkücüler, sunucular çıkıyor.
Fakat çoğu genç denilecek yaştaki bu yarışmacıların bazen bu şöhret yükünü taşıyamadığı, altında ezildiği de oluyor.
Bunun ilk kötü örneklerinden biri sanırım “Gelinim Olur musun?” yarışmasıyla sadece kendisi değil annesi Semra Hanım da ünlenen Ata’ydı.
Adana’da bir otel odasında henüz 24 yaşındayken aşırı dozda uyuşturucudan ölü bulunmuştu.
Şöhret yükünün altında kalmasaydı bugün 43 yaşında olacaktı.
ŞÖHRET MERAKI YÜZÜNDEN
Bu enkazın altında kalan son örnekse eski “Survivor” yarışması Taner Tolga Tarlacı.
Kıbrıs Rum Kesimi’nde 18 yıl hapse çarptırıldı.
Tahliye zamanı geldiğinde siz-ben, hatta kendisi hayatta olur mu, orası meçhul.
Her şey şöhret merakı yüzünden başına geldi. 1984, Hamburg doğumlu. 8 yaşına kadar Almanya’da okudu, sonra Türkiye’ye dönüp Mersin’e yerleştiler. 20 yaşındayken “Biri Bizi Gözetliyor” yarışmasına girmek istedi. Mersin’den kalkıp İstanbul’a gitti ama elemeleri geçemedi. 21’inde Kıbrıs Girne Amerikan Üniversitesi’ne girdi. Hiçbir fırsatı kaçırmıyordu. Üniversitenin erkek güzellik yarışmasına katılıp üçüncü oldu. 3 yıl sonra şansını “Yetenek Sizsiniz”de denedi ama birinci turda elendi.
Vazgeçmiyordu, ertesi yıl “Survivor”a başvurdu, renkli kişiliğiyle Dominik’e gitmeye hak kazandı.
Şimdi buradan bakınca “Keşke yine en baştan elenseymiş” diyor insan.
GEMİDEN ATLAYARAK YÜZDÜ
Ne olduysa dördüncü olarak Türkiye’ye dönmesiyle oldu. Adı bir ton adi olaya karıştı. Acun Ilıcalı’dan tehditle 100 bin lira isteyip onu meşhur eden kişiyle de papaz oldu, 5 ay ceza aldı. Gazeteci Cüneyt Özdemir’le bile polemiğe girdi, onu kafes dövüşüne davet etti.
En son Taksim’de bir kadını simitçide zorla alıkoymuştu, resmi polisten kaçabildi, kaçabildi ama az ileride, İstiklal Caddesi’nde, sivil polislere yakalanana kadar...
Türkiye’deki suçlarından dolayı KKTC’ye giden bir feribota bindi; kıyıya az kala gemiden atlayıp yüzerek Kıbrıs Rum Kesimi’ne geçti. Türkiye bu ülkeyi tanımadığı için rahat edebilecekti. Ama orada da uslu durmadı tabii. Bir kadına tecavüz etti; en nihayetinde darp, gasp, taciz gibi suçlardan 18 yıl yediği haberi düştü dün ekranlara.
Bugün 40 yaşındaki Taner Tolga Tarlacı’yı hapishanede ziyaret eden fenomen arkadaşı Cenk Hoca, cezaevi koşullarının çok ağır olduğunu açıkladı.
Kıbrıs’taki mahkumiyeti bitince Türkiye’deki suçlarının cezasını çekmek üzere 58 yaşında sınır dışı edilecek.
O OTOGARA GİTSEK
Şöhret peşinde koşulan güzellik, yetenek, dayanıklılık ve reality yarışmaları; heba edilen bir hayat ve daha uzun yıllar zindanlarda çekilecek bir çile...
20 yıl öncesine dönsek...
O zaman 20 yaşındaki genç, yakışıklı, yabancı dil bilen, üniversiteye hazırlanan o delikanlıya filmin geri kalanını göstersek...
Hemen oracıkta, otogarda...
Acaba BBG için yine de Mersin’den İstanbul’a yola çıkar mıydı?
