Paylaş
İbiza’dan, Mikonos’tan durup durup premium markalar geliyor Bodrum’a. Ama az söyleyen 5, en yükseğe çıkaran 10 bin diyor. Türkiye’de Ibiza ayarında tatil yapan aile sayısı için...Üstelik yaratılan ‘aksırma-tıksırma’ ikliminden dolayı, bunların çoğu artık yurtdışını tercih ediyor. Açın bakın Snapchat’e, Santorini açıkları Türk teknesinden geçilmiyor; girin bakın Instagram’a, St. Tropez, Ibiza ‘bronz Türk’ kaynıyor. Üstelik eskiden Rus zenginleri vardı. Abromoviç yatını Yalıkavak’a çeker, Prokorov Sheraton’ı kapatırdı. Palmarina’daki Billionnaire o sayede ayakta kalırdı. Bu yıl onun yerine açılan Anjelique’te in cin top oynuyor, bir tek Pokemonlar dolaşıyor. Lübnanlı, İsrailli, Mısırlı zengin de el ayak çekti. Bombanın patladığı gün dört Lübnan rezervasyonu birden iptal oldu Nikki Beach’te. Batılıyı zaten unut: Çeşme’deki Electronica Festival’de üstüne para kazanacak DJ’ler bile Türkiye’ye gelmekten vazgeçiyor. Zaten gelse n’olacak? Devlet bu büyük lüks pastadan vergiyi kesmeyi biliyor ama ülkenin en pahalı tatil beldelerinden Alaçatı’daki voltaj sorununu bir türlü çözemiyor...Bu markalar Türkiye’ye geldi ama bakalım sezon sonunda kaçı ayakta kalabilecek?
KİM DEMİŞ KAZIK DİYE?
Gazeteleri açın, her yer Bodrum ve Çeşme’deki bu yerlerin ne kadar ‘kazık’ olduğundan şikâyet eden yazılarla dolu. Pahalılar mı? Evet, çok. Blue Marlin’de bir yeşil salata 65 lira. Peki ‘kazık’ mı? Hayır, bence hiç değil.Niye mi? Çünkü bir de şöyle düşünmek lazım: Bütün bu trilyonluk yatırımlar, ramazanı, bombayı, şunu bunu düşünce aslında topu topu iki buçuk ay için yapılıyor. Yani yaptığı yatırımı 75 günde çıkardı, çıkardı; yoksa zararla kapatıyor. Haliyle fiyatlarını da ona göre ayarlıyor. Dünyada ultra zenginlere hitap eden bütün lüks riviera ve tatil yerleri gibi. Mesele buraları senin-benim için yapılmış zannetmemiz... Ama ille de gidip Yalıkavak Palmarina’da Abromoviç’in yatına bakarak höpürdeteceksen kokteylini, bayılacaksın mangırları. “Salatamı marinanın en ucunda, Naomi Campbell’lerin, Kate Moss’ların oturduğu masalara nazır indireyim” diyorsan, kıyacaksın sipaliye. Yoksa girdim, baktım: Blue Marlin’in Ibiza’daki fiyatları, aşağı yukarı Türkiye’dekiyle aynı. Ayrıca memleketin üç tarafı cennet denizle çevrili efenim. Madem şikâyetçisin, eksik kalsın Türkbükü, Alaçatı... Mesela sizi Dalyan’a beklerim. Hem doğası kıyaslanmayacak kadar daha güzel hem de fiyatlar onda biri...
Ordular, ilk hedefiniz Karadeniz, ileri!
İSTANBUL’UN ÇEŞME’Sİ KİLYOS
Artık eminim galiba: Biz İstanbullulardan daha zekiler. Siz hiç bir ton yol tepip, onca para döküp Kilyos’a tatile gelen İzmirli gördünüz mü?
İzmirlilere pek özenilir: Akşam işten çıkıyorsun, atlıyorsun arabana, bir saat sonra Çeşme’desin. Şehirde çok mu bunaldın / evde çok mu daraldın? Git Dalyan’da balığını ye / zıpla Alaçatı’da partile, dön... Deniz, keyif, eğlence burnunun dibinde.
Biz İstanbullular da bu sefahate ortak olmak için Yunan’a yürüyen Türk orduları gibi akın akın doluşuyoruz İzmir’e.
Halbuki burnumuzun dibinde kendi Çeşme’miz var: Kilyos. Tıpkı Çeşme gibi şehre bir saat mesafede. Kum desen, deniz desen; bence o da şahane. Uçak parası yok, otel parası yok. En fazla dönüşte biraz trafik oluyor; Adnan Menderes’te rötar bekleyeceğine, Belgrad Ormanları’nı doldur ciğerine.
Üstelik her bütçeye, her zevke göre bir beach club da emrinize amade. Bunlardan en yenisi ve en havalısı High Beach. “Tam neresi?” derseniz Kumköy’deki eski Solar Beach’in yerine açıldı. Ama eski haliyle uzaktan yakından alakası yok: Jakuziler, VIP localar, snack barlar, envai su sporu, dans, parti ve konser alanları... Bugün de içinde dans ederek müzik dinlenilen parti havuzu açılıyor.
Kilyos’ta ince ince esmeye başlayan Ibiza meltemleri, Çeşme lodosundan şikâyetçi İzmirlilerin de alternatifi.
DİGWEED GELMEDİ DE NE OLDU?
Geçen hafta Çeşme’deki Burn Electronica Festival için gelen tatsız haber moralleri acayip bozdu: Festivalin yıldız DJ’leri Digweed ve Tiga terör olayları nedeniyle Türkiye’ye gelmekten son dakikada vazgeçmişti. Sanki dünyada artık güvenli bir yer varmış gibi... “Yazık, o kadar hazırlık boşa gidecek” diye düşündüm. Ama tam aksine, Türk elektronik-severler sanki iki DJ’e cevap verircesine akın akın doldurdu Alaçatı Sound Garden’ı. Beklenenin de üstünde, 5 bin insan sabahlara kadar partiledi iki gün üst üste. İşin en eğlenceli kısmı da konserler sonrası havuzbaşındaki after’lardı.
Electronica’nın ikinci ayağı 13 Ağustos’ta Kilyos Suma Beach’te. Biletler Biletix’te satışa çıktı: 163 lira. Bakalım headliner arasında gelmekten cayan olacak mı? Cayansanız cayın, umurumuzda değil!
Paylaş