Paylaş
Instagram, YouTube gibi mecralarda birer milyon takipçisi var.
Manşetteyiz dergisine verdiği ilginç bir röportajına denk geldim...
◊ DİYOR Kİ:
Elimde vakalar, seanslar var. Benimle mezara gidecek anlatılanlar. Dolayısıyla toplumda bazı şeyleri çok net gören biriyim. “Asmalı Konak” ve “İstanbullu Gelin” dizilerinde ve onları takip eden pek çok yapımda dominant anneleri gördük. Dominant bir annenin oğlunu nasıl kontrol ettiğini ve gelinine nasıl her sorumluluğu yüklediğini izledik. Bunlar çok izleniyor.
E DOĞRU SÖYLÜYOR:
Çünkü o kadar eskiye gitmeye bile gerek yok. Kanal D’nin sevilen dizisi “Veda Mektubu”nda da yine oğluna hükmeden, kiminle evlenmesi gerektiğine karar veren bir anne karakteri izliyoruz.
◊ DİYOR Kİ:
Türkiye ataerkil bir toplum değil, anaerkil bir toplum. Çok net söyleyeyim. Özellikle Anadolu’da kadın ne derse o oluyor. Adam dışarıda sert erkek, ama evde kadın ne derse o oluyor. Bu şehirde de böyle, köyde de böyle, kasabada da böyle...
E DOĞRU SÖYLÜYOR:
Çünkü mesela ben, Karadenizli olan anne tarafıma yakın büyüdüm. Rahmetli dedem tükürdüğü yeri yakan delifişek bir adamdı. Ama siz onu bir de yaşlılığında anneannemin dizinin dibinde görecektiniz. Bizim evin reisi rahmetli anneannemdi aslında.
◊ DİYOR Kİ:
Dizilerde de hep anne, “O kız olmaz, bizim ailemize uymaz” deyip karar veriyor, baba genelde kenarda sessiz kalıyor. Bu sebeple de Türkiye’de gelin-kaynana programları reyting rekorları kırıyor. Kaynana ve gelin ekranda didişiyor, oğlan da kenardan bakıyor.
E DOĞRU SÖYLÜYOR:
Çünkü çoğu zaman erkek, annesiyle karısı arasında sıkışıp kalıyor.
Yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse sakal. Ne yârdan geçebiliyor ne serden. Bizde anneyle oğul arasında biraz tuhaf bir ilişki var. Oğul, annesinin sadece çocuğu değil; okyanusların incisi, en büyük sanat eseri.
Can Yaman’ın hayata teşekkürü
Can Yaman yaptığı bazı megalomanca çıkışlarla tepki toplamıştı.
Oyuncu partneriyle ilgili “libido” sözlerini hatırlayın mesela.
Sonra İspanya’da katıldığı bir canlı yayında “Siz gerçek misiniz” diye soran kadın hayranına “Arka odaya geçelim de göstereyim” cevabını...
Geçenlerde İtalyan La Repubblica gazetesine konuşmuş.
Ne demiş diye DeepL’ladım metni.
“O nedir” diye sorarsanız, Google Translate gibi ücretsiz çeviri platformu.
Bence daha iyi.
Popülerlikle ilişkisinde artık yeni bir dengeye ulaştığını söylemiş 33 yaşındaki oyuncu:
“Bu konuda konuşmayı sevmiyorum, kendimi megaloman gibi hissediyorum. Popülerliği sindirmiş durumdayım, sindirdiğiniz zaman daha olgun oluyorsunuz. Sonunda minnettar olmayı öğreniyorsunuz: Hayat bana çok fazla fırsat verdi.”
Sezen Aksu’nun ünlü şarkısındaki gibi: “Hayat sana teşekkür ederim...”
Eğer gerçekten bu olgunluğa erişmişse kocaman bir bravo Can Yaman’a. Çünkü otelinin önünde kalabalıklar, havaalanlarında izdihamlar... Yönetilmesi gerçekten zor bir popülerliğe sahip.
İçimin yağları eridi
Kendisine teslim edilen, en büyük mülki amiri olduğu şehir yerle yeksan olmuş...
İnsanların yarısı enkaz altında, yarısı aç açıkta...
Gece gündüz çalışması, yaraları sarması gerekirken...
Hatay Valisi Rahmi Doğan, Sivas’tan milletvekili olabilmek için görevini bırakıp istifa etmişti.
Savaş zamanı kendisine emanet edilen cepheyi terk eden komutan gibi.
Aday gösterilmedi ya, içimin yağları eridi.
Dedikodusu bile güzel
Yıllar önce Gerard Pique ile röportaj yapıp hayran kalmıştım.
Sağlık desen zaten sporcu... Boy desen boy... Başarıysa başarı... Şöhretse şöhret...
Yakışıklılıksa öyle böyle değil... Para desen gani... Sevgilisi de Shakira...
“Bu insansa biz neyiz?” diye düşünmüştüm.
Sonradan o kadar da hayran olunacak biri olmadığı ortaya çıktı.
Bu kadar afili bir paketin içinde öküz beslediği anlaşıldı.
Shakira’yı aldatıp ağlata ağlata İspanya’yı terk ettiren Gerard Pique’nin de aldatıldığı iddiası var şimdi.
Pique’nin sevgilisi Clara Chia’nın antrenör Pep Guardiola’yla olduğu dedikodusu dolaşıyor.
İddiası/dedikodusu bile güzel, umarım doğrudur.
Eden, bulur.
Paylaş