Trabzon’da, 26 yaşında...

Bilimkurgu filmi sanki. Kim, gerçekte kimdir, belli değil. Alt karakterlerinden biriyle yorumlaşıyor, emojileşiyor bile olabilirsiniz. Herkesin alternatif kişilikleri var. O popçu kimmiş derseniz, bildiniz: İrem Derici.

Haberin Devamı

“Çok sahte hesabım var. Birinde Trabzon’da yaşayan 26 yaşında bir kızım. Kedim de var, adı Fısfıs. Muhabbet ediyorum takipçilerimle.”
Sosyal medya keşfedilmemişken, bu insanlar “çoklu kişilik parçalanması”na benzer afili isimli hastalıklarla anılırdı.
Bugün ülkenin en medyatik pop starlarından biri tarafından demeç olarak çok rahat verilebiliyor.
Bilimkurgu filmi sanki. Sosyal medyada herkesin alternatif kişilikleri var.
Senin kaç?
- Benim dört abi, ancak idare edebiliyorum. Sonra kendi kendimi layklıyorum falan, rezil oluyorum...
Daha geçen hafta, çok uzun zamandır tanıdığım bir arkadaşım da benzer bir şeyden bahsetti.
Yarattığı sahte bir kimlikle uzun süreli (6 ay-bir sene yazışmalı) sosyal ilişkiler kurmuş. Bambaşka biri olarak. Hatta içlerinden birini sonra gerçek hayatta da uzaktan gördüğüne inanıyor.
Otobüste, metroda, vapurda senin-benim yanımıza biniyorlar, “normal insanlar” gibi.
Kim, gerçekte kimdir, belli değil.
Alt karakterlerinden biriyle yorumlaşıyor, emojileşiyor bile olabilirsiniz.
O popçu kimmiş derseniz, bildiniz:
İrem Derici.

Bazı bilgilere
maruz kalmak...
İlişki kurma biçimlerinde post-modern zamanların bile pabucunu dama atacak hale geldik sanırım.
En son Yıldız Tilbe, kadınların doğru erkek seçimi konusunda yanıldıklarını öne sürerek görücü usulü evlenmenin daha iyi olduğunu savundu.
Demeye kalmadan Seren Serengil, Mustafa Rahman Tohma’nın evlenme teklifine sevgili olmadan, eli eline değmeden “evet” dediğini duyurdu.
Olmaz olur mu, İrem Derici orada da var: Vaktinin çoğunu sosyalde adam beğenerek geçiriyormuş, sonra tek tek eleyince elde 0 kalıyormuş.
Bakın erkeklerin iyi yanlarından biri de şu: Bütün bu bilgilere maruz kalmıyorsunuz.

Kuliste spor var
Deniz Seki’nin “kulise koşu bandı istiyorum” açıklamasından sonra Hülya Avşar artırdı: Spor salonu.Deniz Seki’nin “kulise koşu bandı istiyorum” açıklamasından sonra Hülya Avşar artırdı: Spor salonu.“Dizide beklerken orada spor yapabilmem için küçük bir spor alanı kurulmasını istedim. Bunlar insani kurallar. Onların dışında çalışmam çok zor. Spordan vazgeçemiyorum. Hamlaşmaktan korkuyorum. Kendi lüksümden bu saatten sonra ödün vermeyeceğim” demiş.Dizide boksçuyu falan canlandırsa anlayacağım da...
Trabzon’da, 26 yaşında...

İçi güzel,dışı güzel insanlar
Nazlı Deniz Kuruoğlu, 1982 Türkiye ve Avrupa Güzeli. Geçen yıl şehirden kaçıp Kuşadası’nda Caferli Köyü’ne yerleşmiş.
61 yaşındaki eski balerini ilk başta istememişler. Çünkü köy kahvesine gidip erkeklerin arasına oturuyormuş mesela.
“Erkeklerin egemenliğini kırdım” diyor.
Dayanışma derneği kurmuş. Evlerin duvarlarını, çöp bidonlarını boyamış.
Elinde süpürge, sokakları baştan aşağı yıkamış, çöp kovası boyamış. Kadınların aile ekonomilerine katkı sağlamaları için fırın yaptırmış. Zamanla onu kabullenmişler.
Kuruoğlu, 100 yıllık bir kerpiç evi de üç odalı bir otele dönüştürmüş.
Kiminin iç güzelliği mi dışına yansıyor, dış güzelliği mi içine vuruyor, hiç belli değil.
Trabzon’da, 26 yaşında...

PAZAR SORUSU
Okul bitmemiş kabusu
Durur durur, görürüm: Okul bitmemiş. Daha sınavlar falan var...
Başka insanlardan da duyduğum oldu.
Biri bize yardımcı olabilir mi? Bu yaşadığımız şey nedir?

Yazarın Tüm Yazıları