Tinder daha güvenli olur mu?

BBC için yapılan bir araştırmada online çöpçatanlık sitesi kullananların yüzde 37’sinin uygunsuz davranış şikâyetinde bulunduğu, yüzde 33’ünün de cinsel tacize maruz kaldığı ortaya çıktı.

Popüler çöpçatanlık uygulaması Tinder ise bundan sonra kadınların güvenliğine odaklanacaklarını duyurdu.

BBC News’te okuduğum bir yazıya göre; bu çalışmanın arkasında geçen eylülde uygulamanın başına geçen ilk kadın yönetici Renate Nyborg varmış.

Nyborg, aradan geçen 1 yıllık süreçte ilk iş olarak şirketteki kadın çalışan sayısını yüzde 30 artırmış.

Tinder’da panik butonu gibi koruma mekanizmaları devreye girmiş.

Nyborg, şimdi de ev içi şiddetle mücadele eden No More Vakfı gibi sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliğine gidiyor. Bu kapsamda çalışanlara eğitim verilecek.

Buna karşın Kadınlara Karşı Şiddeti Durdurun (Stop Violence Against Women) gibi kuruluşlar bunu olumlu bir gelişme olarak gördüklerini, ancak yetersiz bulduklarını söylüyor.

Seks avcılarının bu çöpçatanlık uygulamalarını potansiyel kurbanlarını bulmak için suistimal ettiklerini belirtip, kadınların internet üzerinden uğradıkları şiddetle kıyaslandığında yapılanları çok küçük bir adım olarak nitelendiriyorlar.

Kadınların ve genç kızların bu uygulamalarda maruz kaldıkları şiddetle mücadelenin, internet güvenliği konusunda hazırlanan yasaların kapsamına alınması gerektiğini savunuyorlar.

Her şeyde olduğu gibi tanışma, flörtleşme gibi sosyal davranışların da dijitalleştiği dünyamızda hayatımıza daha hangi yeni kavramlar, teknolojiler, tartışmalar girecek, hep birlikte göreceğiz...�

Uygulamaları kullanan kadınlara tavsiyeler

◊ İlk buluşmayı kamusal bir alanda gerçekleştirin.
◊ Kimsenin sizi evinizden almasına izin vermeyin.
◊ Adres gibi özel bilgilerinizi paylaşmayın.
◊ Arkadaşlarınızı nereye gittiğinizden haberdar edin.
◊ Telefonunuzun konum hizmetlerini açık tutun.

Erkekler için ilk buluşma adabı

Sosyal medyada konuyu tararken @dtvirtuoz adlı bir kullanıcının başlattığı tartışmaya denk geldim, çok hoşuma gitti. Özetliyorum, bakalım katılacak mısınız:

◊ İlk buluşma için kadının tercih ettiği bir mekân seçilir.

◊ Eğer yoksa önceden planlanan bir yere götürülür.

◊ Rezervasyon gerekiyor mu gibi ayrıntılara dikkat edilir.

◊ Kadını evden/işten almak için teklif edilir, ısrar edilmez.

◊ Mekânda oturulacak yer seçimi kadına bırakılır.

◊ Manzara varsa o taraf kadına verilir.

◊ Sert alkol alınmaz, ağır yemek yenmez.

◊ Ortamın gerektirdiği ölçüde şık giyinilir.

◊ Hesap ödeme ikilemi yaşatılmaz, hesap ödenir.

◊ Kadın hesap konusunda ısrarcı olursa “Kahveni içeriz” denir, konu kapatılır.

Burak Özçivit Rusya’ya neden gitti?

Kadın hayranlarıyla bir araya gelip, bir restoranda birlikte yemek yemek için Moskova’ya gitti Burak Özçivit.

Burak’la fotoğraf çektirenlerden biri de eski Playboy kızı, şimdiki şarkıcı Olga Buzova’ydı.

Yakışıklı oyuncu için restoranda izdiham çıktı, korumaları zar zor bindirdiler arabaya.

Burak bunu neden yaptı?

Cevabı en kolay olan soru bu: Para için.

Peki normal bir şey mi?

O da hamile eşi Fahriye Evcen ile kendi arasındaki bir mesele, başka kimseyi ilgilendirmez...

Gelelim yanıtlaması en zor soruya: Bu Rusya ziyaretinin zamanlaması doğru mu?

Bana kalırsa pek değil.

Rus kedilerinin yarışmalardan dışlanması falan gibi şeyler bana da saçma geliyor ama...

Bütün dünyanın Rus işgaline tavır takındığı, konserlerini falan iptal ettiği bir dönemde...

Biraz nasıl desem... “Ambargoyu delmek” gibi bir şey bu.

Bir yanda her gün bombaların, füzelerin yağdığı Ukrayna’yı ziyaret eden Sean Penn, Angelina Jolie...

Diğer tarafta Moskova’da Playboy güzelleriyle poz veren Burak Özçivit.

Başka bir ülkede olsa, çok tartışılacak bu harekete en başta menajeri izin vermezdi sanatçının.

Türkiye magazinindeyse bu hareket yok Fahriye Evcen, yok kıskançlık, yok “Aman görmesin” gibi şeyler üzerinden ele alındı.

Menajer de haklı tabii. Nasılsa ne versen, ne dayasan gidiyor...

Kasıtlı olsa bu kadar olmaz

Kapadokya’daki 3. Uluslararası Sıcak Hava Balon Festivali’nde arka arkaya Zeynep Bastık ve Doğukan Manço sahnedeydi.

Bastık sahneyi Manço’ya teslim etmeden önce final şarkıları olarak “Ben Adam Olmam” ve “Sakin Ol”u söyledi.

Bunlar, Manço’nun cover’ladığı ve popüler olduğu şarkılar.

En iyi parçalarının sahneye çıkmadan hemen önce “öldürülmesi” kötü olmuş tabii.

Manço da konserden sonra Zeynep Bastık’a veryansın etti haliyle:

“Ben senden önce sahne alsaydım, saygı gereği senin popüler olduğun şarkıları repertuvarıma koymazdım. Tesadüf mü yoksa sahneme hiç mi saygın yok?”

Bence tesadüf. Ama talihsiz bir tesadüf. Yoksa Bastık’ın onu kasıtlı olarak baltalayacağına ihtimal vermiyorum.

Yine de bir özrü, hatta belki şık bir jesti hak etmiyor mu Doğukan Manço?