Teknoloji engel tanır mı?

◊ Manisa’dan burs kazanıp Amerika’ya lise okumaya gittiniz. Biraz o maceranızı anlatır mısınız? Sizi en çok neler zorladı?
- Türkiye’de hayatım çok kolaydı. Bana her an, her adımımda destek olan ailem, arkadaşlarım, öğretmenlerim vardı. Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nın KL YES bursuna ailemden habersiz başvurmuştum. Sınavları geçip Amerika’ya gideceğim netleştiğinde evde büyük bir kaos yaşandı. Herkes çok endişeliydi. Bir şekilde onları ikna edip kendimi Amerika’da buldum.

◊ Daha lise çağındasınız, tek başınıza, hiç bilmediğiniz bir ülke...
- Artık ayaklarımın üzerinde durmayı öğrenmek zorundaydım. Beyaz baston benim için bağımsızlığın sembolüne dönüştü. Kendi kararlarımı alıyor, kendi sorunlarımı çözüyor, kendi başıma var olmayı öğreniyordum. Evet, gerçekten çok zorlandım ama şimdi geçmişe baktığımda her şey için “iyi ki” diyorum.

◊ Sonra Türkiye’ye döndünüz, Boğaziçi’ni bitirdiniz ve...
- Görme engellilerin hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla BlindLook’u kurduk. 2019’da. Ses odaklı teknolojimizle görme engellilerin de mal ve hizmetlere ulaşabilmesi için çözümler üretiyoruz. Şu ana kadar EyeMenu ürünümüzle 1000’i aşkın restoranı görme engelsiz hale getirdik.

◊ Kimseye ihtiyaçları olmadan girip sipariş verebiliyorlar...
- Aynen öyle. Bir başka çözümümüz EyeBrand ile 20’yi aşkın markanın ürün ve hizmetleri görme engelsiz hale geldi. Mesela Amazon.com.tr ve Amazon mobil uygulamasıyla işbirliği yaptık. Görme engelliler artık ürün seçenekleri arasında özgürce gezinebiliyor. Şu ana kadar 20 binden fazla insan faydalandı bu yenilikten.

Sadriye Görece ve ortağı Cihat Ersin Aydın.

◊ Bu teknolojileri kendiniz ne kadar kullanıyorsunuz?
- Geliştirdiğimiz her teknolojiyi ekibimizdeki tüm görme engelliler aktif olarak kullanıyor. Teknoloji benim hayatımı kolaylaştıran vazgeçilmez bir unsur. Teknoloji sayesinde basılı bir metni okuyabiliyorum, renkleri ayırt edebiliyorum, kitap okuyabiliyorum. İşimi bile teknolojiye borçluyum.

◊ Dünyada zaten var olan şeylerin Türkçe versiyonlarını mı yapıyorsunuz, yoksa yarın öbür gün oralara açılabilecek özgün içerik mi üretiyorsunuz?
- Elbette özgün. İngiltere ve Amerika operasyonlarımızı başlattık. Adım adım tüm dünyayı engelsiz kılmak için, var gücümüzle çalışıyoruz. Audio Simulation teknolojimiz dünyanın saygın üniversitelerine tez konusu oldu. Şu ana kadar ulusal ve uluslararası 10’u aşkın ödül kazandık.

Eti Negro’nun isminin değişmesi çok yerinde bir karar

Eti yılların kakaolu bisküvi markası “Negro”nun adını değiştirip “Eti Nero” yaptı. Firmadan yapılan açıklamada bu kararın “negro” (zenci) kelimesinin bazı ülkelerde ayrımcılık ifadesi olarak kullanılması nedeniyle alındığı anlatıldı.
“Ne var ki, başkaları da bize ‘Turkey’ (hindi) diyor” diye düşünenler çıkabilir.
Yahut “O zaman Karadağ’ın ismi ne olacak: Montenegro artık Montenero mu diyeceğiz?” diye fikir de yürütenler de...
Hiçbirine takılmadan, ayrımcılığa karşı bu güzel adımı alkışlamalıyız.
Üstelik Eti ihracat da yapan bir şirket. Dolayısıyla aldığı bu karar hem ticari hem de etik olarak son derece yerindedir.

Nilgün Belgün’ün ani iniş-çıkışları

Ünlü oyuncu, evlilikle ilgili sansasyonel açıklamalarına bir yenisini daha ekledi. Geçen hafta katıldığı bir programda “Evlilik insan doğasına aykırı” diyerek, evliliği savunan Seda Bakan’la polemiğe girmişti.
Bu haftaysa “Eğer başarılıysa köşedeki simitçiyle de evlenirim” diyerek yeni bir çıkış yaptı.
İki beyanat birbiriyle biraz çelişiyor ama olur o kadar.
Çünkü Nilgün Hanım üç kere evlenip boşanmış.
Son evliliğini aldatılma sonucu bitirmiş. Hem de arkadaş grubu içinde, travmatik bir aldatılmayla.
Dolayısıyla bu ani iniş-çıkışlarını da hoş karşılamak lazım ilişkilerle ilgili.
Bunlar yine kendi içinde bir mantığı olanlar.
Asık suratlı erkeklerin daha dürüst olduğuna dair ilginç tezleri de var Nilgün Belgün’ün.
Umalım da tarif ettiği gibi başarılı ve suratsız bir hayat arkadaşı bulsun kendine.
İlişkileri ortalama 5 yıl sürüyormuş. 5 sene kafamız rahat demek.