Surat astıran hesap pusulaları

Maksimum yarım saat oturulabilen masa, minimum şu kadar yapılması gereken harcama...
Yeme-içme dünyasında işletmelerin başvurduğu bu uygulamalar iştahımızı da tadımızı da kaçırıyor.
Artık pek yadırgamıyoruz, bu tür tuhaflıkları. Masaya gelen hesap pusulalarının surat astırması da cabası...
Yine de “Kafelerde ücretli ısıtıcı” haberi her yerde paylaşılırken bunun gerçek olmayabileceğini yazmıştım.
Sonuçta bütün mecralarda aynı görsel kullanılıyordu: Bir elektrikli soba ve üstünde “Açılış 2.99 TL / Saati 3.99 TL” yazıyor. Ama bu soba hangi kafede, orası bir kafe mi, öyle bir yazı gerçekten var mı, yoksa montaj mı gibi soruların cevapları yoktu.
Bana biraz, eğlenmek için yapılmış bir viral gibi gelmişti.
Bu kadar ciddiye alınmasının nedeniyse Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği’nin (TURES) olayı doğrulayıp maliyetlerden ötürü “normal bir durum” olarak nitelemesiydi.
TURES bu duruma bir açıklama getirdi. Başkan Ramazan Bingöl, “Isıtıcılardan fiyat talep eden işletmelerin çok fazla olmadığını düşünüyorum. Bunu gösterin derseniz ben gösteremem. Bunlar çok spesifik örnekler” dedi.
Yani göster desen, örneği yok.
Keşke Başkan Bingöl en baştan daha “itidalli” yaklaşsaymış bu mevzuya.
Gelelim konunun bizi ilgilendiren yanına. Yeme-içme sektörünü şu anda iki büyük kuruluş temsil ediyor.
Bunlardan biri az önce bahsettiğimiz TURES.
Diğeriyse Kaya Demirer başkanlığındaki TURYİD.
Her iki kuruluş da bu konuda yaptıkları açıklamalarda maliyetlerin menü fiyatlarına yansıyacağını söylüyor.
Hani Mustafa Sandal, Levent’te yeni açılan Bennu isimli bir mekânın elektrik faturasını paylaşmıştı: 80 bin 417 lira.
TURYİD, eğer bir destek olmazsa önümüzdeki 1-2 aylık süreçte yüzde 20’ye varan fiyat artışları öngörüyor.
Kafelerde, restoranlarda masaya gelen hesap pusulaları zaten cep yakıyor, surat astırıyordu.
Anlayacağımız, önümüzdeki dönem daha da pahalanma ihtimali var.

Kavuğumu Demet Akalın’a devrediyorum

Hâlâ durup durup gülüyorum:
Sen tut, ütü alacağım diye bir siteye gir...
300 liraya bir tanesini beğen...
Ama 1 yerine yanlışlıkla 3 sipariş seçeneğini tıkla, sonra da “Fiyat anında üçe katlandı” diye sosyal medyada ortalığı birbirine kat...
Dolandırıcılıkmış...
Kimse alışveriş etmesinmiş... Şikâyet edecekmiş...
Ünlemler, ünlemler...
E alay konusu oldu tabii.
İnternetten alışveriş konusundaki şapşikliğimi kimseler geçemez diyordum. Ne maceralarım, ne maceralarım var.
Meğer pirimiz Demet Akalın’mış, eline su bile dökemem. Kavuğu hemen devrediyorum!

“Sonsuza Dek” tam bir düğün şarkısı

Atarlı-giderli sözler modası yüzünden düğün dansında çaldıracak şarkı bulamayan çiftlere müjde:
Ebru Gündeş ve Murat Boz’un yeni düeti “Sonsuza Dek” gerçek ve dijital raflarda.
Bir kere düet olması bu şansını artırıyor. İkincisi, güftede sevgiliye sitem, kızgınlık yok; tam aksine övgü var, hoşluk var:
“Sevdayı bilmezdim senden önce / Sanki yeniden doğdum ellerinde...”
Ezberleyip göz göze söylemesi de kolay:
“Benimle bir hayat kurar mısın / Öykümüzü baştan yazar mısın / Sonsuza dek benimle yaşar mısın / Hoş geldin ömrüme gözümün bebeği...”
Önümüz yaz, düğün sezonu. Bakın göreceksiniz en çok tercih edilen parçaların başına yerleşecek “Sonsuza Dek”.

Sen ne güzel bir insansın

◊ ABD Northwestern Üniversitesi’nde ölmüş beyin hücrelerini dirilterek Alzheimer gibi hastalıklar için umut olan Doç. Dr. Hande Özdinler... En iyi buluş yapan 10 bilim insanından biri seçilen Özdinler, bu araştırmalara kardeşi erken vefat edince girişmiş.
◊ Ölünce bedeninin araştırmalarda kadavra olarak kullanılması için bir devlet üniversitesine bağışlayacağını açıklayan şarkıcı Gülay...
Kanseri üç kere yenen şarkıcının vasiyeti buymuş: “Ben mezar istemiyorum, başka bir vasiyetim yok” diyor.