Şu yolcular da olmasa mis gibi hizmet verecek

İstanbul’daki taksi meselesine şehrin esnaf odası çözüm buldu: Zam.

Başkan Eyüp Aksu’nun söylediğine göre eğer taksilere zam gelirse talep düşecek, böylece sıkıntı da ortadan kalkacak. “Hazır yolcu var, ben en iyi hizmeti, en ucuza nasıl veririm?” kaygısı yerine...

“Daha az yolcu taşıyıp daha çok kazanalım” mantığı. Aslında tam da “Şu yolcular olmasa mis gibi hizmet vereceğiz” kafası.

Taksimetre ücretlerini uzun uzun anlatıyor sayın başkan ama taksi plakalarının fiyatına hiç değinmiyor. Sayı sınırlı olduğu için yıllar içinde artarak inanılmaz rakamlara dayandı.

Sıradan bir şoförün girip de zaman içinde kendi plakasının sahibi olması imkânsız. Plakalar artık bir yatırım aracı. Bu parayı yatıran kişi de günlük olarak faizden ne gelecekse, onu yevmiye olarak kafadan şoförden istiyor. 

Taksi şoförlerini strese sokup, vatandaşla asıl çatıştıran da bu günlük kirayı (yevmiyeyi) çıkarma telaşı.

Fakat bunlar sayın başkanın ilgi alanında değil.

“Tahdit”in kent ulaşımı için artık bir “tehdit”e dönüşmesinden bahsetmiyor.

Böyle konuşunca da vatandaşın değil, sahadaki esnafın değil; kusura bakmasın ama benim gözümde plaka sahiplerinin sesi oluyor.

KARNE:
· Kendini ifade ve gerekçelendirebilme kabiliyeti: 10
· Çok yönlü düşünme yeteneği: 1
· Kapsayıcılık: 1
· Halk faydası: 1

Gonca haklı mı?

Televizyon kurulumu için gelen ekip, evdeki evcil hayvanların arka odaya konulmasını isteyince Gonca Vuslateri ekibi kapıdan geri gönderdi.
Göndermekle de kalmadı, sosyal medyada şöyle yazdı şirket yetkililerine:
“Televizyon kurulumu için gelen ekibiniz ‘Hayvanınızı odaya kapatın’ derse biz de onları geri göndeririz efendim.”
Hayvana şiddet haberlerinden o kadar içim şişmiş ki ilk duyduğumda “Bravo arkadaşıma! Birileri de çıksın hayvanların ne kadar değerli varlıklar olduğunu böyle haykırsın insanların suratlarına” diye düşündüm, içime su serpildi.
Tabii serpilen suyun serinliğiyle bu kez madalyonun diğer yüzü geldi aklıma.
Bir de eve gelen ekip açısından tartmak lazım olayı.
Çünkü evet, ev bizim özel alanımız ama hizmet almak için birini çağırdığımızda o süreliğine de olsa orası onun da işyeri haline geliyor.
Evdeki hayvan elbette çok akıllı, çok munis, kimseye zararı dokunmayan karakterde olabilir.
(Kaldı ki daha önce 10 kere yan yana oturduğu insanı, 11’incide ısıran köpek biliyorum.)
Ama bu yetmez ki. O kişi çok sevse de hayvanlardan çekiniyor, ürküyor, huylanıyor ya da alerjisi falan olabilir.
Geçici bir süreyle hayvanla arasına mesafe koymak o kadar da zor olmamalı.
Kimseyi kapıdan çevirmeden, daha yumuşak formüllerle kolayca halledilebilecek şeyler.

KARNE:
· Çevre ve hayvan haklarına duyarlılık: 10
· İşçi ve çalışan haklarına duyarlılık: 4

Sen ne güzel bir insansın

◊ Trabzon’da ağına takılan köpekbalıklarını tekrar denize atan balıkçı Ali Osman Erçin...

Hayvanları salmadan önce de selfie çekiyor. Bir daha gelmemeleri için tembihliyor: “Bir daha gelirsen tavada kızartıp yerim seni bak.”

◊ Soylu olmayan biriyle evlenmek için kraliyet unvanlarından vazgeçip, 1.3 milyon dolarlık ödeneği de reddeden Japon prensesi Mako... Sen gönüllerin prensesisin. Keşke bu katı kurallar değişse de Japonya’ya kraliçe olsan.

Yokuşta sanat var

Her yıl Beşiktaş Akaretler Yokuşu’nda yapılan çağdaş sanat etkinliği Artweeks yarın kapılarını açıyor.

Sergiler, Sıraevler’in A11, A19, A25-27, A35, A37-39, A55 numaralı binalarda 19 Eylül’e kadar ücretsiz.

A11’de Zilberman Gallery, A19’da Yıldız Holding Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan bir kesit, A25-27’de Sanatorium, Mine Sanat, Empire Project, Martch Art Project, artSumer, X-ist, A35’de Vision Art Platform, A37-39’da Pi Artworks, Merkur, Pilevneli, Ferda Art Platform, Mixer, F2 Anim House-Galeri Nev İstanbul, A55’de Şerife Ercantürk Bilgili, İdil İlkin, Sanatatak, Krank Art Gallery ve BB Project yer alıyor.