Sorunca da kızıyorlar

İhanet iddialarının ardından F1 yarışlarının davetlisi olarak Bakü’ye giden Neslihan Atagül-Kadir Doğulu çifti orada bir söyleşiye katıldı.
Katılımcılardan birinin bu iddiaları sorması üzerine sinirlenen Atagül, “Gerçekten bunu mu merak ediyorsun” diye tepki gösterdi.
Yahu Türkiye’nin en “aşk pıtırcığı çifti” rolüne soyunacaksanız...



Taraflardan birinin başka biriyle samimi görüntüleri ortaya çıkacak...
“İkinci dini nikâhı” dedikoduları ortalığa serilecek...
Ne soracaktı katılımcı size?
Azerbaycan’ın günlük petrol üretimini mi?
Kadir Doğulu eşinin verdiği tepki üzerine durumu toparlamak için söz aldı: “Medeni cesaretle güzel bir soru sordun. Benim şahsi hayatımdan, eşimin şahsi hayatından soru sorabilirsiniz. ‘Bu çıkan habere rağmen nasıl eş olmayı başarabiliyorsunuz?’ diye sorabilirsin. Bu kadar ortalığa yayılan bu haber silsileleri neden benim ailemle aramı bozarken sizin aranızı bozmuyor?’ diye sorabilirsin.”
Doğulu çifti soruları yanıtlamak için orada değil aslında.
Kendilerine sorulmasını istedikleri sorular için oradalar. Onların nasıl sorulması gerektiği de belli.
Neymiş? Çıkan haber silsileleri bizim ailemizle aramızı bozuyormuş.
E şimdi doğru, hangimizin hakkımızda çıkan haberden dolayı ailemizle aramızın bozulduğu olmamıştır ki...
Peki o aşamada neyi merak edecekmişiz?
Onlarınkinin neden bozulmadığını...

Acun’dan sağa, Acun’dan sola

Alaçatı’da tuhaf bir alışkanlık oluşmuş: Herkes evini, dükkânını Acun’un evine göre tarif ediyor:
“Acun’un iki yanındayız...”
“Acun’un hemen arka sokağı...”
Yani yol tariflerinde cami, belediye binası gibi bir şey Acun’un evi.
Yakında navigasyonda falan da çıkar:
“Acun’un evinin hafifçe solundan devam edin, sonra sağa dönün...”
Peki hangisi mi Acun’un evi?
Tabii ki kapısının önünde en çok terlik olan.

Müslüm ile Frank’i topla, ikiye böl: Al sana Bayhan

“2. Sayfa” programına katılan şarkıcı Bayhan, burada sergilediği İngilizce performansla gündemde.



Müzikonair gibi müzik hesapları “Biraz da İngiliz düşünsün” diyerek kahkahalı yorumlarla duyurdular İngilizce şarkı yorumunu.
Kimi İngilizcesine takmış, kimi sesine Bayhan’ın.
Halbuki gözünüzü kapatıp dinlediğinizde hiç de fena değil aslında.
Zaten Bayhan için de ilk değil bu. Daha önce Afyonkarahisar Caz Festivali’nde Frank Sinatra’nın “My Way” şarkısını seslendir-mişliği var.
Bu romantik şarkıları söylerken de Frank Sinatra’yla Müslüm Gürses’i topla, ikiye böl: Al sana Bayhan. Gözlerini kapatıyor, kafasını sallıyor, işaret parmağı havada daireler çiziyor, avucunu kalbine götürüyor...
Acayip havaya giriyor.
Programın sunucuları Müge ve Gülşen’in dudak ısırdığına eminim Bayhan’ın bu triplerine gülmemek için.

Neden herkes siyah-beyaz?

2005’ten beri dünyanın en renkli figürlerini bir araya getiren Met Gala, “bu yıl da renkli görüntülere sahne oldu” deyecektik ki... Olmadı.
Tam aksine galaya katılan Penelope Cruz, Roger Federer, Dua Lipa siyah-beyaz bir filmden çıkmış gibiydi.

Hele Dua Lipa’nın giydiği “Pamuk Prenses’in gelinlikli hali” kostümü, iyiden iyiye retro çizgileri ön plana çıkarıyordu.
Meğer bu renksizliğin sebebi, galanın bu yılki temasının dört yıl önce kaybettiğimiz ünlü tasarımcı Karl Lagerfeld olmasıymış.
Lagerfeld tasarımlarında siyah ve beyaza ağırlık verdiği için böyle giyinmiş bütün ünlüler.
Dua Lipa’nın kıyafeti de Lagerferd’in 1992’de Chanel için hazırladığı couture koleksiyonuna aitmiş.

Ne tamam?

İdo Tatlıses, Instagram’ın Hikaye bölümünde pembe şapkalı bir paylaşım yapıp üzerine “Tmm” yazdı.
Fotoğrafın çekildiği yer böyle ahçap çatılı, salaş bir market gibi.
İdo bize yandan bakmış.
◊ “Tmm” ama ne tamam?
◊ “Tamam, sonunda aradığım renk şapkayı buldum” mu?
◊ “Tamam, ben de biliyorum yakışmadığını, üstüme gelmeyin” mi?
◊ Neyedir bu tamam, kimedir bu isyan?