Seda Sayan’ın yumurta meselesi

Yeni eşi Çağlar Ökten ile çocuk düşünüp düşünmedikleri soruldu, mevzu öyle patladı.

Haberin Devamı

Çocuk düşünmediklerini ama yumurtalarını dondurttuğunu açıkladı Seda Sayan.
Buraya kadar her şey anlaşılır. Menopoza girmekten korkan birçok kadın bu yönteme başvuruyor.
“Ne olur ne olmaz, ileride çocuk sahibi olmak isteyebilirim” diye yumurtalarını dondurtuyor.
Gelelim işin anlaşılmaz kısmına...
Kullanmadığı yumurtalarını satışa çıkaracağını duyurdu Kadırgalı.
Nasıl yani? Ayakkabı-çanta değil ki bu, Letgo’ya koyasın.
Sisi lakaplı sunucu Seyhan Soylu 100 bin liraya talip olduğunu açıkladı yumurtalara.
İyi de böyle saçma şey olur mu?
Düşünsenize, birisi alacak sizin yumurtalarınızı, onlardan çocuk dünyaya getirecek.
E o çocuk yarı yarıya sizin de çocuğunuz olmayacak mı?
Kendisi ne hisseder, kocası ne der başkasından çocuk sahibi olmasına, oğlu Oğulcan ne tepki verir yeni kardeşe?
Anlaşılmazlıklar burada bitse iyi.
NFT olarak satılacakmış yumurtalar.
Bir çeşit sanat eseri falan gibi mi yani?
Bunlar kaç tane?
Koli içinde mi?
Nasıl sergilenecek?
Hafazanallah, çık çık çık, nereden girdik bu konuya!

Haberin Devamı

Çevreciyim ama bunları ben de anlamıyorum

Almanya’da “Son Kuşak” adında çevreci bir grup var.
Bu grubun iki üyesi, Potsdam Barberini Müzesi’ndeki Monet tablosunun üzerine patates püresi attı.
Neymiş? İklim değişikliğini protesto ediyorlarmış.
Sonra da ellerini yapışkanla tablonun asılı olduğu duvara yapıştırdılar.
Tablonun değeri 110 milyon dolar. Bizim parayla 2 milyarın üzerinde. Neyse ki tablo zarar görmedi.
Daha önce de benzer eylemler olmuştu. Mesela Londra’da Van Gogh tablosuna domates çorbası fırlatmışlardı.
Arkadaş, patates eylemini niye gidip kömür santralinde falan yapmıyorsunuz?
İklim krizine bu sanat eserlerinin mi neden olduğunu sanıyorsunuz?
Neymiş efendim, “İleride yiyecek yemek bulamayınca, bu tablonun hiçbir önemi kalmayacakmış”...
Kuş zekâlılar, gelecek kuşaklara aktarmamız gereken miras, “doğal ve kültürel” hazineler olarak bir bütün.
Doğayı sevmek sanatı sevmekten, sanatı sevmek doğayı sevmekten geçer. İnsanlara bazı yüksek değerleri, ulvi amaçları, ince düşünceleri sanat sayesinde kazandırırsın. Birine zarar vererek öbürünü koruyamazsın.
İyi o zaman, sanat eserlerinin yeterince iyi korunmadığını düşünen sanatseverler de konuya dikkat çekmek için gidip orman yaksın...
Aktivistler hakkında “mekâna izinsiz girme” ve “mala zarar verme” suçlarından soruşturma başlatıldı.
Almanya medeni memleket tabii.
Yoksa bırakacaksın, ellerinden öylece yapışık kalsınlar duvara...

Haberin Devamı

Ah şu “mavi tikliler”

Kim oldukları, eşkalleri/tipleri belli değil.
Tıpkı üç harfliler gibi...
Mavi tikliler! Bazı ünlü insanlara musallat oluyorlar. Geçenlerde nişanlısıyla kıskançlık krizine girip ayrılan...
Sonra da barışan Tuğçe Tayfur iddia etmişti:
“Burak’ın (Kalfa) DM’sine girseniz gözlerinizin fal taşı gibi açılacağı isimler mesaj atıyor. Direkt yürüyorlar...”
Şimdi de İrem Derici “mavi tikliler”den ahlaksız teklifler aldığını açıkladı:
“Sosyal medyada mavi tikli insanlardan aldım ahlaksız teklifi. Yeşil sahalar ve iş insanları var aralarında. En ilgincini söyleyeyim: 5 dakika sırtımı çiğne, 5 bin Euro...”
Allah Allah, demek mavi tiklinin kuluncu falan var. Nasıl bir sırt ağrısıyla artık...
Madem bu kadarını söylüyorsunuz, devamını da getirin, ifşa edin de hepimiz bilelim.
Kimmiş bu milletin karısına kızına, sevgilisine nişanlısına musallat olan “mavi tikliler”...

Haberin Devamı

Hanker halayı başlasın mı?

1 yıl önce yollarını ayıran Hande Erçel ile Kerem Bürsin Beykoz’da bir kafede görüntülendi.
Gazeteci Bilal Özcan’ın iddiasına göre ikili tekrar beraber.
Hande Erçel’i bilemem ama Kerem Bürsin’in eski bir sevgilisiyle bir araya gelmesi kesinkes yeniden birlikte olduğu anlamına gelmiyor.
Hele de Erçel ailesinin şu sıralar ciddi bir sorunla baş etmeye çalıştığı, Kerem Bürsin’in de vefalı bir insan olduğu hesaba katılırsa.
Yani “Hanker” fanatikleri halaya durmadan önce biraz daha beklemeli bence.

Yazarın Tüm Yazıları