Şahan tartışmasına nasıl bakıyorsunuz?

Yangın felaketinin öne çıkan simalarından biri de Şahan Gökbakar. Tam bir orman yangın gözlemcisine dönüştü.

Marmaris’ten yaptığı paylaşımın ardından bölgeye üç helikopter gittiği iddia edilmişti.

Şahan bütün bu etkileşime o kadar kaptırdı ki, ikinci bir paylaşımında artık “Buraya da iki helikopter, acil” şeklinde konuşuyordu.

Diğer yandan Şahan Gökbakar’ı bölgedeki mülkünün derdine düşmekle suçlayanlar oldu.

Özetle diyorlar ki: “Şahan’ı kahraman ilan etmek yanlış. Yaptığı yayınlarla kendi evini kurtarmanın derdinde...”

Sonra karşılıklı görüşler kayıtsız kalınamayacak bir beyin cimnastiği şeklinde uzuyor.

Yine özetle...

◊ ŞAHAN HAKLI ÇÜNKÜ:

Ne fark eder evi varsa? Adam kimsenin ulaşamayacağı kitlelere ulaşıyor, yangının boyutuyla ilgili farkındalık yaratıyor. Hem kendi mülkünü hem de ormanı kurtarmak için yayınlar yapıyorsa bunun nesi kötü?

◊ ŞAHAN HAKSIZ ÇÜNKÜ:

İyi de yaptığı bu yayınlarla söndürme çalışmalarını manipüle ettiği, söndürme araçlarının daha aciliyetli bölgeleri bırakıp onun mülkünün olduğu yere yönlenmesine neden olduğu iddia ediliyor...

◊ ŞAHAN HAKLI ÇÜNKÜ:

Şu aşamada kasıt aramak yanlış olur. Alevler kimin evininin yakınına kadar gelse açar canlı yayını, gösterip müdahale ister. En normal şey. Üstelik bunu yapanın, insanların zaten tanıdığı bir ünlü olması olayın gerçekliğini artırıyor.

◊ ŞAHAN HAKSIZ ÇÜNKÜ:

Evinin önüne, iskele yapıp etrafını çevirmeyi biliyor. O zaman nerede doğa sevgisi? Tuğba Özay da bize aynısını yaşatmadı mı? Kendi mülkü yanarken felç geçirdi, tehlike geçince ertesi gün bir açılışa katıldı.

◊ ŞAHAN HAKLI ÇÜNKÜ:

Elmayla armudu birbirine karıştırmamak lazım. Bir noktada yanlış yaptıysa geri adım attırana kadar eleştireceğiz ama başka bir noktada faydası varsa alkışlayıp destek olacağız. Bakın adam bir paylaşım yapıyor, Demet Akalın retweet’liyor. Ya seni, beni?

Ebru Gündeş’in “aşırı” ve “sıfır” hassasiyetleri

Ebru Gündeş, Bodrum’da yangın sürerken Yalıkavak’taki programında “Yakarım, Roma’yı da Yakarım” şarkısını söylemekle eleştiriliyor. Bilinçli yaptıklarını söylemek günah almak olur.

Hem kendisi hem de bütün ekibi bir şuur tutulması yaşamış olmalılar, belli gözlerinden kaçmış.

Sel zamanı “Yağdır Mevlam Su”yu söylemek gibi olmuş.

Talihsiz olmuş, keşke provada falan koca gruptan bir kişi fark etseymiş.

Ben ona değil de başka bir şeye takılıyorum.

Ebru Gündeş, bundan kısa bir süre önce yaptığı bir jestle polemik konusu olmuştu.

Pandemiden dolayı diğer müzisyen arkadaşları teklif alamazken, gelen teklifleri kabul etmediğini açıklamıştı.

Gülben Ergen topa girmiş, sözü “Senin tuzun kuru tabii”ye getirmişti.

Bana da anlamsız gelmişti bu “aşırı hassasiyet”. Teklif alabilen çıkacak ki sektör biraz dönsün.

Değil mi ama?

Aradan iki ay ya geçti ya geçmedi, yer yine Bodrum. Sahnede yine Ebru Gündeş.

Birçok yer yanıyor, oteller, beldeler boşaltılmış, kimse sahne alamıyor ama Ebru Gündeş programını iptal etmiyor.

Acaba geçen seferki “hassasiyet”ini fazla mı eleştirdik de Ergen “Size de yaranılmaz” moduna geçti?

Felaketin antipati objeleri

Yangın manzarasına karşı teknesinde uzanmış poz veren Süreyya Yalçın, en azından hatasını fark etti, paylaşımını derhal kaldırdı. TEMA’ya bağış yaptı, itfaiye ekiplerine kamyonlarca, su-ayran gönderdi. Bir nevi “Özür dilerim, aslında kötü niyetli değilim” mesajı. Hortumla alevlerin arasında dalmasını beklemiyorduk zaten. Fakat iki başka ünlü var ki artık alaydan öte, antipati objesi...

◊ Şeyma Subaşı:

İnsanları bilerek çıldırtmaya çalışıyor gibi. Hâlâ sevgilisinin kucağında fotoğraflar paylaşıyor, cayır cayır yanan Bodrum’dan, yatın jakuzisinde poz veriyor.

Çıldıranlardan biri Deniz Akkaya. “Senin için artık üzülmüyorum” yorumunu yaptı.

◊ Can Yaman: Olay yeri: Yine jakuzi. Poz: Yine seksi. Fark: Şeyma’nın bikinisinin üstü var, Can’ın üstü tamamen çıplak. Hiçbir şey olmamış gibi Akdeniz’e destan kaslarını sergiliyor.

Bu kez çıldıran:

Oyuncu Tolga Güleç. “Kardeş, durmadan üstü çıplak fotoğraflarını paylaşacağına yapsana iki paylaşım. İhtiyaç listesi paylaş en azından. Paylaş ulan, bir şey paylaş! Tamam, en yakışıklı sensin, en iyi vücut sende!”