Paylaş
Kızmakta haklı Murda.
Sanatçının tepesinden gül yaprağı döktürmek, ayağına şampanya patlatmak, üstüne para saçmak bizim Doğulu eğlence anlayışımızın bir ürünü.
Bu tür hareketlere bayılıp, bundan gururu okşananlar da var, hazzetmeyen de.
Genelde şöyle bir paralellikte seyrediyor hikâye: Alaturka, arabesk, belki kısmen halk müziği... Ne kadar Doğu müziği yapıyorsanız o kadar hoş karşılanıyor.
Pop, caz, rock, rap...
Ne kadar Batı müziği yapıyorsanız o kadar abes kaçıyor.
Yani Bülent Ersoy, Mahsun Kırmızıgül’e yapınca uyuyor da, Ajda’nın, Edis’in kafasından dolar döktüğünüz zaman sırıtıyor.
Murda da yol yordam bilmez seyirciye vermiş haklı tepkisini.
Vermiş ama herhalde o anlık sinirle iki büyük hata yapmış.
Birincisi “Ben fakir miyim? Onun 200 katını fırlatırım suratına” tepkisi.
Bunun fakirlikle-zenginlikle alakası yok Murda. Ne yani fakir müzisyenler kabul etmek zorunda mı bu görgüsüzlüğü? Olaya yanlış yerden bakmışsın.
İkinci hata da “Biz dansöz müyüz?” tepkisi. Değilsin elbette. Değilsin de dansöz olmak kötü bir şey değil.
Her aşağılama, her hor görme durumunda o insanların örnek verilmesi, ayrımcı ve kırıcı bir tavır bence.
Bu da olmadı Merve, sıradaki?
Murat Dalkılıç’tan boşandığından beri özel hayatı iyi gitmiyor. “Gerçek aşk” diye paylaştığıyla
1 ay sonra ayrılıyor...
İşletmeci sevgili buluyor, onunla da ayrılıyorlar, Merve Boluğur “Artık dostuz” diyor, sevgiliye sorulunca cevap: “Ne dostu?”
Kendisi söylüyor “Yanlış insan seçme bürosuyum” diye.
Ama özgüvene gel: YouTube’da ilişki tavsiyeleri veriyor.
“Oyuncuyum” diyor ama yıllardır yaptığı ciddi bir şey yok. Gelse belki yapacak ama belli ki teklif de gelmiyor. Ama şuursuzluğa gel, “Marilyn Monroe teklifi gelirse düşünebilirim” diyor.
Şarkıcı olmaya karar verdi, “Şşştt adında fena bir şarkı yaptı. Aslında ses mi daha fena şarkı mı, orası karışık. Ama hırsa gel: Türkiye’nin en özel seslerinden Yıldız Tilbe’nin sahnesine fırlıyor, her türlü deliliğin kraliçesi Yıldız bile şaşıp kalıyor. “Çok da fifi, sesimle oynamışlar” diye açıklama yapıyor.
En son Nişantaşı Atiye Sokak’taki Dark’ta sahne aldı.
Ama ciddiyetsizliğe gel: DJ, Tarkan’ın “Yakalarsam” şarkısını çalıyor. Bangır bangır Tarkan söylüyor, Merve Boluğur elinde mikrofonla hiç duyulmayan, vokalimsi bir şey yapıyor.
İçeride kendi ekibi, gazeteciler, tek tük insan... Dark dediğiniz
50-60, hadi sıkıştırdınız 60-70 kişilik bir yer. Ama fiyaskoya gel: O bile dolmuyor.
Yap Bi Güzellik
Tarkan’ın yeni şarkısı “Yap Bi Güzellik” dijital raflara düştü. Tarkan şarkıları dinledikçe demlenir insanda ama ilk izlenimler şöyle...
Bu şarkıyı piyasaya yeni çıkan genç bir popçu yapmış olsaydı kesin çok başarılı bulacaktım. Ama söz konusu Tarkan olunca sanırım beklenti çıtam o kadar yüksek ki “Güzel, güzel ama bir ‘Tarkan şarkısı’ da değil” hissi oluştu bende.
Radyolarda çalar mı? Elbette...
Beach’lerde, gece kulüplerinde döner mi?
Bittabii... Girişi, nakaratı ezberlenip hep beraber eşlik edilir mi? Banko cepte...
Fakat bir “Aacayipsin”, bir “Hepsi
Senin mi?”, bir “Şıkıdım”, bir “Şımarık”,
bir “Kuzu Kuzu” etkisi yapar mı bünyede?
Olduğun yerde salınırsın ama otururken kalkıp dans etmeye başlamazsın...
Tarkan’ın en büyük başarısı da handikabı da bu zaten: Kendi kendiyle yarışması...
O eski güzel günler
Önce Seren Serengil duyurmuştu.
Gençleşmek için yüzüne yenidoğan bebeklerin sünnet derisinden yapılan kök hücre naklettiriyormuş.
Alloblast deniyormuş bu yönteme.
Sonra Selen Görgüzel de duyurdu aynı şeyi uygulattığını.
Seren, Selen derken belli ki daha başkalarından da duyacağız. Meğer ne şahaneymiş göbek bağından kök hücre elde edilen o eski güzel günler...
Yüzyılın en starca lafı
Los Angeles’ta objektiflere yakalanan Megan Fox, spor konusu sorulunca gaze-tecilere “Ben egzersiz yapmam, Tanrı eğilmemi isteseydi yere mücevherler sererdi” dedi.
İspatlayamam ama deli gibi diyet ve spor yaptığına eminim.
Yine de Marilyn Monroe’dan beri edilmiş belki de en starca laf...
Dikkat ederseniz içinde “çabasız güzellik” var, “mücevher liyakati” var, ulvi takdir var,
var oğlu var...
Selda Bağcan vurgusu
Amerikan Billboard dergisine röportaj veren Aleyna Tilki, bu söyleşide Selda Bağcan’ı andı, desteği için teşekkür etti.
Ülkenin en genç popçularından birinin en kıdemli şarkıcılardan birini böyle dile getirmesi hem çok tatlı hem de çok zekice.
Çünkü Selda Bağcan, Latin Amerika’dan Doğu Avrupa’ya Tarkan’dan sonra en çok tanınan Türk müzisyen.
Paylaş