Paylaş
Sayılar delirdi, tam kapanmanın eşiğine geldik ama iyiye giden şeyler de var.
Aşının işe yaradığının ortaya çıkması umutları güçlendiriyor.
Mesela bu konuda en cevval ülke İsrail’de ilk kez korona ölüm vakasız gün yaşandı.
Bizde de fire büyük olmasına rağmen aşılama gittikçe daha alt yaşlara doğru ilerliyor.
Aşı tedarik etmenin kolaylaşacağı konusunda Rus aşısının Türkiye’de de üretileceği haberi düştü ekranlara. Hepsi içe su serpen gelişmeler.
Yalnız şu fire mevzuu fena.
Sadece aşı olmak yetmiyor.
Etrafımızda aşılanmamış birileri kalmışsa onlarla da ilgilenmek gerekiyor.
Arayıp sorsak... Özellikle de yaşlılarımızı. “Aşınızı olabildiniz mi?” diye.
Belki imkânları, takatleri elvermiyor uğraşmaya.
Arabayla götürüp getirsek, olacaklar.
Belki kafaları herkesten daha da karışık aşı konusunda.
İyice korkuyorlar.
Ne güzel vesile olur arayıp hâl hatır sormak için.
Oyuncunun yetenekli, ahlaklı ve disiplinlisini...
İlker Aksum’dan haklı isyan...
“Yapımcı Instagram’da kaç takipçisi var diye bakıp ona göre seçiyorsa yürüsün gitsin. Yeteneği, ahlakı, disiplini ne yapacağız?” diye sormuş:
“1.5 milyon takipçisi var diye oyuncu mu olacak?”
Konunun ahlak ve disiplinle bir alakası yok tabii. Bunu niye araya karıştırmış, anlamadım.
1.5 milyon takipçili insanlar da ahlaklı ve disiplinli olabilirler pekâlâ.
Ama ödüllü oyuncu yetenek konusunda yerden göğe kadar haklı.
Yapımcı da kendi içler dışlar hesaplarının peşinde. Bu kadar takip ediyorlarsa belki dizisine de bakarlar diye düşünüyor.
Aslında yine herkesin haklı olduğu bir durum.
İlker Aksum’un sorduğu haklı sorularda tek eksik kalan yan şu:
Şu anda talep gören işler...
Yetenek gerektiriyor mu?
Bin selam olsun
◊ Evin düzenine, temizliğine yardım eden abla gelmeden önce...
Ayıp olmasın diye temizlik yapıp ortalığı toplayanlara...
◊ Bir yakını hastanede yatarken meraktan aklı çıkıp...
“Aman kızmasın” diye nobran doktoru alttan alanlara...
Sen ne güzel bir insansın
◊ “Görsünler” paylaşımları yerine elini taşın altına koyup 23 Nisan’da ünlü arkadaşlarıyla çocuk tacizine karşı “Güçlü Çocuklar” kampanyası başlatan Uraz Kaygılaroğlu...
◊ Bütün kalifikasyonuna rağmen kendisini kifayetsizlikle suçlayan ABD’li Türk Pınar Hanım’a hâlâ zarifçe cevap verip kendisini savurmaya çalışan Vedat Milor...
◊ Kemoterapiye başlamadan önce saç kazıma videosunu gördüğüm şarkıcı Şimal... Kim bu kadın? Bugüne kadar nasıl çarpılmamışım bu İskandinav rüzgâra? Eksiğimi kapatmak için dönüp taradım. Saçların sana elbette çok yakışıyormuş. Zaten eskiden de çoğu zaman oğlan çocuğu gibi kısacıkmış. Ama sakın şüphen olmasın, bazılarımız sana bu halinle hayran oldu. Keşke sağlık nedeniyle olmasaymış. Yoksa aşşırı cool.
Paylaş