Paylaş
“Belki de birileri paralarını kurtarmak için başka birilerini çağırdı? Şimdi tam bilmediğim için o kısmı, söyleyemiyorum. Ama bana öyle geliyor. Zannediyorlar ki herkes aptal. Ben resmi bankaya yatıracağım, faiz alacağım. Bunlar akıllı, fazla alacaklar. Ya kardeşim, nasıl futbol oynamışlar, ben ona şaşırıyorum. Koyuyorlar güzel bir peynir, fare de gidiyor...”
Ancak bu kadar güzel ifade edilebilirdi olup biten.
Banka raporundaysa “ortalama zekâya sahip kişiden beklenmeyecek davranış” ibaresinin geçtiği iddia edildi:
“Seçil Erzan’ın 46 gün vadede, dolar bazında yüzde 253 getiri vaadine inanılmış olsa bile, bu dokümanlardan şüphelenilmemesi, elden ve üçüncü kişi üzerinden para verilmesi, ortalama zekâya sahip herhangi bir kişiden beklenmeyecek bir davranıştır.”
Bir banka teftiş raporunda gerçekten böyle bir ifade yer alabilir mi, bilmiyorum.
Ama yakıştırmaysa da cuk oturmuş duruma.
46 gün vadede, dolar bazında yüzde 253 getiri...
Ne demek bu biliyor musunuz? Dolarını götürüp koyacaksın, 1.5 ay bekleyeceksin, paran 2.5 misline çıkacak.
Buna kargalar bile güler.
Korsan çağrısına küfürlü yanıt
Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan, “Hayat” isimli filmi 15 Aralık’ta gösterime girecek olan Zeki Demirkubuz’a boykot çağrısı yaptı:
“Dünyadaki her şeye duyarlı ama Gazze hakkında yarım cümle kurmayan” diye tanımladığı ünlü yönetmenin yeni filmi için “Korsan izle, link atayım sana korsanı çıktığında. Genç arkadaşım, Zeki Demirkubuz filmi izlemezsen sinemada ölmezsin. Bekle nasıl olsa korsana düşer. Korsanını izlersin” dedi.
Boykot, protesto herkesin en doğal hakkı. Ama insanları korsana davet etmek, ne bileyim...
Hele de gençleri.
Peki bu çıkışa karşı verilen cevaba ne dersiniz?
Demirkubuz sosyal medyadan alenen yaptığı paylaşımda sinkaflı kelimeler kullandı. Hem de ısrarla iki kere:
“Gazze halkına yapılan zulüm karşısında hissettiklerimi sorgulamaya kalkanı sxxxxxx. Filmini, gişesini, korsanını, boykotunu, tehdidini ayrıca sxxxxxx.”
Bakın, derdini anlatmak için bu seksist küfürleri kullanan da memleketin en entelektüel birkaç yönetmeninden biri.
Korsanla küfür arasında kaldık iyi mi?
Türk mutfağına en kardeş mutfak hangisi?
Beşiktaş Akaretler’deki İtalyan restoranı Emporio’da mis gibi fettuccine bolognese’mi götürüyorum.
Bildiğimiz kıymalı makarna aslında.
Onlar tepesine süs olsun diye fesleğen koyuyorlar, biz süslemek istesek maydanoz tercih ederiz genelde.
Birden Türk mutfağına en yakın mutfak hangisi diye tartışmaya başlıyoruz.
Bir arkadaşımız Lübnan diyor. Doğru, falafeller, humuslar, kebaplar çok benzer.
Birimiz “Yunan mutfağı” diyor. “Evet, benziyor” diyorum ama itirazımı da dile getiriyorum: “Çünkü her şey bizden apartma. Cacikisinden tut, musakkakisine, baklavasına kadar...” Gürcü ve Sırp mutfaklarının da adı geçiyor.
Eti kullanış biçimleri, eti hamurla bir araya getirme şekilleri.
Sonra bizim mezeler gibi tapasları olan İspanyol mutfağı da var. Ama hepimiz hemfikiriz ki en benzeyen İtalyan mutfağı.
Onların pizzası varsa bizim de pidemiz, lahmacunumuz var. Makarnalar falan da hakeza.
Emporio’da makarnayı tam benim sevdiğim gibi yapıyorlar.
Ne çok baygın, ne çok diri. Bir arkadaşımız mantarlı pizza istedi, porciniden yapıyorlar, o da gayet iyiydi.
Kasık bir yer değil. Üçüncümüz Akdeniz salatasına kuşkonmaz rica etti, hemen eklediler. Sahibiyle konuştuk, meğer Anadolu yakasında Caddebostan’da da şubesi varmış. Orada canlı müzik de yapıyorlarmış. Yılbaşı gecesi de hindi yerine ördek servis edilecekmiş.
Manikür mü düştü, pedikür mü?
Antalya Kuaförler Manikürcüler ve Güzellik Salonu İşletmecileri Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Tolgahan Demir, Dilan-Engin Polat çiftinin tutuklanmasının sektöre ciddi kayıp yaşattığını söyledi: “Güzellik salonlarında şu anda ciddi anlamda bir ciro düşüşü var. Cirolar zaten düşüktü, bu tartışmaların ardından işler jilet gibi kesildi.”
Ne alakası var pek anlayamadım. Polatlar tutuklandı diye kadınlar fön çektirmekten mi vazgeçti?
Dip boyası geldi de öyle mi geziyor? Botoksu yaklaşmıştı da selobantla mı tutturmuş?
Polatlar nedeniyle en çok manikür mü düştü, pedikür mü? Sayın başkan açıklasa da anlasak...
Paylaş